1/1

44.6K 2.7K 4.9K
                                    

Merhaba!

Uzun zamandır yoktum ve şimdi bir şeyler yazmak değişik hissettirdi. Watty kitabı silmişti amaa ben tekrar atıyorum :D

İyi okumalar!

***

"Siktir ya!"


Taehyung yüksek çıkan sesi artk beni deli ediyordu. Tanrım,artık gerçekten ilgilendiği şu saçma oyununa katlanamıyordum. Sabahtan beri bilgisayarın başında oturuyor,şu yeni çıkan oyunu,orada tanıştığı çocuklarla bağıra çağıra oynuyor ve bazen öldürdüğü kişilerle seviniyor bazen de arkadaşlarının-her ne kadar tanımasa da onlara böyle diyordu- hatalarına sinirleniyor,onlara az önce olduğu gibi sövüyordu.

Ben ise televizyonun karşısında oturmuş üzerimdeki Tae'nin bana büyük gelen lacivert tişörtü ve birisi diz kapağımın üstünde biten diğeri de bacaklarımı birbirine sürttüğümden dolayı aşağı inen bir çift beyaz yünlü çorap vardı. Dışarıda gittikçe hızını arttıran bir yağmur vardı ve arada çakan şimşeklerle yerimden hafif sıçrıyor,korktuğumdan dolayı yerimde daha da küçülüyordum. Son derece yüksek sesli olan şimşekle bu sefer koltuktan kalkmış ve televizyonu kapatarak hızlıca arka odaya adımlamıştım.

Taehyung ile 4 yıldır sevgiliydik ve ilişkimiz son derece güzeldi. Hem sosyal hayatımız hem de cinsel hayatımız bayağı aktifti. Taehyung her ne kadar oyunlara bağlı bir aptal olsa da çevresi o kadar genişti ki bazen hangi ara bu kadar arkadaşı edindiğini durup düşünürdüm. Hâlâ oyununa büyük bir ilgiyle devam ederken yanına adımlamış ve oturduğu sandalyenin kenarına hafifçe yaslanmıştım. Neyden dolayı buraya geldiğimi biliyormuş gibi iki saniye bana bakarak sırıtmış ve bu da beni gülümsetip yanağına koca,sulu bir öpücük kondurmama sebep olmuştu.

"Hey Dong-Sun beni koru"

Çocuğa verdiği emirle ne olduğunu katiyen anlamadığım oyununa büyük bir heyecanla geri dönmüş ve ileriki dakikalarda beni umursamamıştı bile. Bu durum canımı çokça sıksa da daha fazla dayanamamış ve kendimi tekli yatağın üstüne atmıştım. Evimizin arka odası önceden bazen arkadaşlarımız geldiğinde kalsın diye bir misafir odasıydı ve iki tane tekli yatak bulunuyordu. Daha sonra diz üstü bilgisayar Taehyung'a yetmemiş ve büyük bir masaüstü bilgisayar bu arka odamıza misafir olmuştu. Doğrusu buna misafirlik diyemezdik ama neyse.

Ellerimi iki yandan sabitleyip belimi kaldırmış ve oflayarak yatakta dikleşmiştim. Dışarıdan ne kadar sıkıldığım yeterince belliydi fakat gelin görün ki bu sıkılmam Taehyung Bey'in umrunda dahi değildi. Gözlerini bir saniye olsun ekrandan ayırmıyor,lideri olduğunu tahmin ettiğim takımına emirler yağdırıyordu. Benim yanımda yumuş yumuş olan adam en sert halini takınmış ve bazen beni bile korkutan kalın sesiyle konuşuyor arada sesini yükseltiyordu. Tamam kalın sesi sadece beni korkutmuyor aynı zamanda güney taraflarıma iyi gelmeyecek hareketlenmeler oluşturuyordu.

Alt dudağımı dişleyip Taehyung'un şorttan dışarı çıkan bacaklarına kısa bir bakış atmış ve aklıma gelen fikirle sinsice sırıtmıştım. Madem beni umursamıyordu ben de umursamasını sağlardım. Yerimden kalkıp yavaş yavaş Taehyung'a yaklaşmış ve sırtını yasladığı yerde işaret parmağımı gezdirip koluna kadar bu yolu sürdürmüştüm. Taehyung ne yaptığıma kısaca bakmış fakat aldırmadan geri işine dönmüştü. Ellerim ve ayaklarım üzerinde sürünerek Tae'nin altına gelmiş ve ayağa kalkarak önüne geçmiştim. Fakat bu benim için büyük bir hata olmuştu. Lakin Tae'nin beni önünde hızlıca itmesi ve yere düşmeme sebep olmasını başka şekilde açıklayamazdık. Artık bu durum git gide sinirlerimi bozarken ilgi konusundan çıkmış ve intikam konusuna dönmüştü. Ki Taehyung iyi bilirdi gözüm kararınca önümde hiçbir engel tanımazdım.

GAMERWhere stories live. Discover now