burn stark's son, burn!

2.1K 116 188
                                    

Peter B. Stark bu oldukça pis gözüken şehir sokağında, rahat yürümesini sağlayan kırmızı ayakkabılarını zemine sertçe vurarak yürüyordu. Arada bir yanından geçen insanların abartılmışca üstüne sürdüğü parfüm kokusu mide bulandırıcı olmak ile birlikte genç oğlanın sinirlerini bozuyordu.

Peter bu talihsiz günü hakkında bir an önce evine gidip babasına vereceği hesabı düşünüyor, havanın soğumaya başladığını hissettiren rüzgar tüylerini diken diken yapıyordu.

Arada Peter'a gözüken ve durmadan birbirini yercesine öpüşen bir çift, sokağın karşı tarafında ilerliyor, birkaç kişinin kaçamak bakışlarına sebebiyet veriyordu.

Peter sokağı bitireceği sırada karşıdan gelen çifte özenle bakmamaya çalışarak yüzünü yere eğdi. Kızın kulakları kanatan tiz kıkırtıları bitmek bilmiyor, döngüyü andıran şekilde tekrarlanıyordu.

Babam beni öldürecek, dedi Peter bu sırada içinden. Aklı fısıldaştığını sanan ama sesleri tüm etrafta duyulan çiften bir türlü çıkmamıştı.

Nitekim telefonundan gelen mesaj bildirimi yankı yaptığında, Peter attığı adımları durdurdu. Çift sanki uyarı almışlar gibi bir anda seslerini kesmişlerdi, sarışın kızın ela gözleri biraz kızgınlık biraz da korkuyla genç oğlanı buldu.

Peter onlara bakmadan telefonunu cebine attığında ekranda görünen şey ile oldukça derin bir iç çekti.

Kimden: Tony Stark
Peter, şaka yapmıyorum.
Sadece yarım saatin var.
Eğer hala eve gitmezsen, hoş olmaz :) [20:45]

Kime: Tony Stark
Baba, yemin ederim sandığın gibi değil.
Yarım saate yetişmem de imkansız. [20:46]

Peter dudağını ısırarak mesajlarını yolladığında nerede olduğunu pek umursamadan sokakta dikilmiş, babasından gelecek yanıtı bekliyordu.

Nitekim çok geçmeden geldi de.

Kimden: Tony Stark
Ne kadar üzüldüm bilemezsin.
Demek ki ceza alacaksın.
Mesela şuna ne dersin, bir ay sadece okuldan eve bir hayat? [20:48]

Ah hayır, dedi Peter içinden. Bu olabilecek en kötü şey.

Bu süper kahramancılığa da ara demekti, Mary Jane'i görebileceği arkadaş ortamına da, Ned ile geçirdiği boş zamanlara da, ama en önemlisi Gwen-

Aniden başı deliler gibi zonklamaya başladı, kendisine bir şeyler mırıldanıyor ve tüm bünyesini sarsmasına neden oluyordu.

"Sen- lanet çocuk!" Peter duyduğu haykırışla anlayamayarak düşüncelerinden kopup arkasına döndü, elinde oldukça büyük silaha sahip maskeli bir adam duruyordu.

"Şaka mı-" Peter'ın mırıldanışı bitmeden aldığı elektiriksel darbeyle yere yığılması bir oldu, çift aniden çığlıklarla kaçıştı ve sadece tek bir lambanın vurduğu ışık, ortamı neredeyse aydınlatmıyordu.

"Öleceksin, seni lanet-" Adam adeta hırladıktan sonra silahı ateşlemek için yeniden kurdu ve Peter zar zor ayağa kalktıktan sonra düşerken yaraladığı dudağından akan kanları, yavaşça adama öfkeyle bakarak sildi.

"Ne var biliyor musun?" Maskeli adam yavaşça başını yana eğdiğinde genç adam konuştu, "Çok yanlış kişiye bulaştın."

𝘮𝘪𝘴𝘤𝘩𝘪𝘦𝘷𝘰𝘶𝘴 ∝ 𝘪𝘳𝘰𝘯𝘥𝘢𝘥Où les histoires vivent. Découvrez maintenant