"Sadece dün görüşmedik, bu kadar özlemem hiç normal değil."

Gülerek geri çekildiğimde beklentiyle yüzüme baktı.

"Ne?"

"Sen özlemedin galiba?"

Sesindeki tını beni utandırıyordu.

"Ya Meriç!"

Mırıldanarak konuşup kafamı göğüsüne saklarken kahkaha atıp saçlarımdan öpmüştü.

"Peki peki."

Benden ayrılıp banktaki sepeti aldı ve havaya kaldırdı.

"Piknik yapacağız!"

Sevimli ifadesine gülmeden edemedim.

"Keşke haber verseydin ben de bir şeyler yapardım."

Tek kaşını kaldırıp bana baktı.

"Yani... Yapmaya çalışırdım."

Çalışmaya çalışırdım desek daha doğru olurdu çünkü gerçekten yemek konusunda inanılmaz beceriksizdim.

"Sen yapsaydın aç kaldırdık muhtemelen."

Dediğine göz devirirken haklılığı karşısında sessiz kaldım. Elimi avucu içerisine aldığında ilerlemeye başladık.

"Nereye oturalım?"

Dudak bükerek gözlerimi etrafta gezdirirken bizim gibi birçok kişinin piknik yapmaya geldiğini anlamıştım. Etraf çoluk çocuk doluydu.

"Şurası güzel işte."

Elimle işaret ettiğim yere doğru adımlarken Meriç, sepetten bir örtü çıkardı. Örtüyü yere serdiğinde ikimizde oturduk. Sepetin içinden poğaçalar börekler çıkarırken güldüm. Menümüz bayağı zengindi. Kim bilir annesi bunları yapmak için ne kadar uğraşmıştı.

"Bir şey diyeceğim ama inanmayacaksın."

Börekten bir ısırık alırken ona odaklandım.

"Bunların hepsini ben yaptım.."

"Anasının gözü."

Gözlerim kocaman açıldığında gülerek başını salladı. Yaptığı her şey hamur işiydi ve beceri istiyordu.

Ulan bee, kaldı mı böyle manitalar?

"Bende makarna yapabiliyorum sadece. Annem beni mutfağa bile sokmuyor. En son kek yapmak için mutfağa girdiğimde fırın yanmıştı.."

Dediğime güldü. Birkaç saniye birbirimize gülümseyerek baktığımızda gözlerini ilk kaçıran taraf ben olmuştum. Ona 5 saniyeden fazla bakarsam kalbim kalkıp gidecekmiş gibi oluyordu. Ne ara ona bu kadar bağlanmıştım? Varlığını seviyordum, bana hissettirdiği duyguları seviyordum. Aşkı saçmalıktan ibaret gören ben, ona bildiğin aşık olmuştum.

Gözlerimi etrafta gezdirirken o gözlerini kaçırmadan beni izliyordu. Rahatsızca yerimde kıpırdanırken mırıldanarak konuştum.

"Niye beni izliyorsun? Bak, ne güzel deniz manzarası var.."

"Deniz manzarası burada da var. Burası daha çok ilgimi çekiyor."

Gözlerimi işaret ederken şaşkındım.

Düştüm..

"Dur bi dakika çok romantik oldu bu."

Elini anlına koyarken güldüm. Yemeklerden yemeğe devam ederken diğer yandan sohbet ediyorduk.

Aklımdasın || TEXTİNGWhere stories live. Discover now