B.3.

11.7K 489 603
                                    

Hazır mısınız?

Yolculuk başlıyooor...

Sizlerle gece boyu uzun bir yolculuğa çıkacağız.

Kimler gönüllü?

O zaman buraya okumaya başladığınızda saati yazın➜

Olur da kafanız karışırsa sormaya çekinmeyin.

Şimdi de görev zamanı ➜

Önce bölüme oy verilecek sonra satır arası yorumlar yapılacak🙈

Şu arkadaşı da takip ederseniz sevinirim ebri__bahar

🚖🚖🚖

Yerimden huysuzca kımıldadım, onun aynadaki aksine bakarken. Bir sonrasını bilememenin verdiği huzursuzluk çökmüştü üzerime.

İnsan ve araç kalabalığı ile harmanlanmış caddelerde acaba daha ne kadar dolaşacaktık. Kızın bir şey dediği de yoktu.

Ani bir serzenişle "dur" dedi. Bir yandan da siyah deri çantasını karıştırıyordu.

Keşke bir dilek dileseymişim, çünkü şu an içimden geçen düşünceler gerçeğe dönüşüyordu. El mecbur durdum...

Ben, kızın gezinip durmaktan vazgeçip artık taksiden ineceğini düşünürken, "Az ilerde bir büfe var, bana bir paket sigara ile bir şişe su alır mısınız?" dedi bütün naifliğiyle.

Almaz olur muyum güzellik sen yeter ki net ol, diye geçirdim aklımın ıssız köşelerinden. Her ne kadar geçirdiğimiz zaman diliminde beynimdeki birkaç nöron sayımı öldürmüş olsa da.

Taksiyi müsait bir yere park ettim ve tam kapıyı açıp dışarı çıkıyordum ki, "Şu parayı alır mısın lütfen," diye arkamdan seslendi.

Karakter olarak paraya pek tamah etmem ama sonuçta o bir müşteriydi ve ücret karşılığı binmişti taksiye.

Ben ona doğru uzanıp parayı elinden alırken, "Üstü kalsın." dedi.

Benim anlamsızca yüzüne baktığımı görünce, geceye inat açık ara farkını ortaya koyan kırmızının en çarpıcı rengindeki rujlu dudaklarından arsızca bir kıkırtı yükseldi. "Bahşiş sana değil, büfeciye!" dedi.

Yani, diye geçirdim içimden. Müşteriye yapılmış küçücük bir hizmet karşılığında bahşiş kabul edecek değildim elbette. Sonuçta delikanlılık var ser' de. Ben sadece emeğimin karşılığını alırım, diye geçirdim heyheyler çeken yüreğimden...

Karşı kaldırımda konumlanmış büfeye ulaşmak için baya çaba sarf ettim, yoğun bir şekilde akıp giden gece trafiği yüzünden.

Ona sigara paketini ve bir şişe suyu uzatırken, bana minnet duygusuyla baktı. Gecenin karanlığı kadar derin bakışlar arz eden gözleri.

"Teşekkür ederim." dedi.

"Teşekkür gerek yok, memnuniyet vazifemiz," diye cevap verdim. Önem arz etmeyen bir iş yapmış olmanın verdiği haletiruhiye içinde.

"Öyle demeyin, bu trafikte karşı kaldırıma geçmek büyük maharet ister." dedi.

Bir anlığına kendimi çok büyük iş yapmışım sandım. Bana "Romayı" ateşe vermişim gibi davranınca.

"Sakin bir yerde durur musun?" diyen kelimeler döküldü dolgun dudaklarından.

"Neden?" diye sormak geçti içimden. Bana da neler oluyordu? Yoksa alışıyor muydum, gizem dolu bu varlığa...

Zihnimi okumuş gibi, "Kapalı alanda sigara içmek yasak, bunu biliyorsun öyle değil mi?" dedi.

Her şeyi de biliyor maşallah, diye geçirdim içimden. "Tamam," deyip sakin bir köşeye çektim taksiyi.

Taksiden hiç acelesi yokmuş gibi indi.

"Gelmek ister misin?" diye sordu.

Kararsızlık içinde birkaç saniye bocaladım. "Size rahatsızlık vermek istemem!"

Hafif bir tebessüm oturdu belirgin yüz hatlarına. "Yok, bana rahatsızlık vermezsin. Hem dışarı çıkarak biraz hava almış olursun, daha sabaha çok var çünkü." dedi.

Ne yani bu kız gerçekten takside sabahlamayı mı düşünüyordu?

Kafamda deli sorular vardı, doğrusunu söylemek gerekirse bu kızın absürt davranışlarından çekinmeye bile başlamıştım.

Teklifini kabul ettiğimi belirtmek için başımı usulca yana doğru eğdim. İkimizde de taksiden indik. Bulunduğumuz alan sakindi. Sadece sokak lambalarından yayılan loş bir aydınlık vardı. Ortamın huzur barındıran havası beni etkilemedi desem yalan olurdu...
Sende iyice romantiğe bağladın oğlum, diye geçirdim içimden muzırca. İçimden geçenleri destekleyen yüzüme oturan hafif bir tebessümdü.

Sigara paketini uzun ince parmaklarıyla açtı. Tırnaklarındaki oje, rujuyla aynı renkti. Paketin içinden bir dal sigara çekti dolgun dudakları arasına kıstırdı ve beklemeye başladı.

Siyah rengin dipsiz kuyularını andıran gözleriyle bana bakarak dudakları arasına kıstırdığı sigarayı gösterdi.

"Sigaramı yakma nezaketini gösterirsin umarım?"

Ben dumura uğramış aklımı geri çağırarak, "Tabii" deyip ceplerimi yokladım ama bende çakmak ne gezer.

"Affedersiniz ben sigara kullanmıyorum da." dedim.

Kıkırdadı zalimce. "Esasında bende pek kullanmam ama bu gece başka." dedi.

"İstisnalar kaideyi bozmaz diyorsun."

"Kesinlikle. Madem çakmağın yok al buradan yak," dedi elinde çevirip durduğu çakmağı göstererek.

İlk başta böylesine güzel bir kadının sigara içmek istemesi fazlasıyla canımı sıkmıştı ama öğrendiğim detay beni rahatlamıştı.

Bu geceye özel içtiğini söylemişti. O'nun aklından neler geçiyordu bu, gecenin önemi neydi bilmiyordum ama öğrenmek için feci şekilde merak ediyorum...

SON TAŞIYICI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin