Bir VAMPIRE Aşık Olmak!

Melezler geliyor!

Evet bu resimdeki karakterimiz Sam. Gerçek ismi Dominic Sherwood.

Evet hikayeye başlıyorum.

Biz iki gün süren yolculuktan sonra eve geri döndük. Evdekiler bizi dikkatlice ve sessizce dinledi.  Sonra David ve China ve Layla bütün cadı arkadaşlarını toplamak için gittiler. Annem,  Emma, Peter, James de vampir tanıdıklarını aramak için farklı ülkelere dağıldılar.

Bense kimseyi tanımadığım için bana da burada kalmak düştü. Sam'i de yanıma bıraktılar. İki kişi olmanın daha iyi olacağını söylediler. Sam ve ben evi bekliyorduk. Sonra gece 3 gibi bir telefon aldık. Arayan China ydı. Bize gidip Snow’u bulmamızı söyledi. O çoğundan daha çok yaşadığından bilgilerinin işimizi göreceğini düşündü. Bizde sabah ilk iş olarak onu bulacağımızı söyledik. Sabah 7 den sonra Yaşlı vampir Snow'un yanına gittik. Onu ikna ettik. Bize herkes toplandıktan sonra geleceğini söyledi. Bizde eve geri döndük.

Öğlene doğru Sam birden koltuğundan kalktı ve

"Ben susadım. Beslenmem lazım. Ormana gidiyorum."

"O zaman birlikte gidelim. Te-!"

"Ben tek avlanmayı severim. O yüzden sen burada duruyorsun. Hiçbir yere gelmiyorsun."

"Ama. Bize ayr-!"

"Hiç bir şey olmaz. Bir iki saate geri dönerim. Haa! Bu arada sakın büyü güçlerini kullanma. Eğer zor durumda kalırsan arkana bakmadan koş!"

"Ama-!" bir konuşturtmadı yaa.

"Ben gidiyorum!"

Ve gitti. Ben sıkıntıdan patlamak üzereydim. Yarım saat geçti. Müzik açtım. Son sese verdim. Çünkü kulaklarım hassas olduğundan karıncanın yürüme sesinden bile irkiliyordum. Koltuğa uzandım ve müzik eşliğinde ayağımı hafiften sağa sola sallamaya başladım. O anda kolyemdeki kırmızı ışığı fark ettim. Hemen irkildim ve ayağa kalktım. Koltuktan bahçe kapısına doğru ilerledim. Ama kolye birden tekrar mavi oldu. Ardından evin içinde birinin gezdiğini hissettim. Salona geldim. Evi incelerken

"Kim var orda?" diye bağırdım. Tam arkamı dönmüştüm ki. Biri beni hızla duvara yapıştırdı. Sonrada kahkaha atmaya başladı. Sıktığım gözlerimi açtığımda beni duvara yapıştıranın Luke olduğunu gördüm.

Ona

"Deli misin sen yaa. Bide gülüyorsun!" deyince oda bana

"Amacım korkutmaktı. O da oldu!"

"Ne oldu?"

"Lexi sizi kontrol etmem için gönderdi. Bide evin etrafında bir vampir vardı benim geldiğimi sezince kaçtı. Kimdi o?"

"Bilmiyorum. Ama iyi biri olmadığı kesin." sustum ve onu izliyordum. O benim ona baktığımı fark edince o da bana 'Ne var?' der gibisinden gözlerini dikti.

Ben

"Benim tanıdığım Luke benim korkak biri olduğumu bilir ve beni asla korkutmazdı." dedim ve sustum.

Luke

"Birincisi korktuğunu biliyordum. İkincisi ben artık eski Luke değilim. Böyle yaşamanın beni daha güçlü yaptığını düşünüyorum. Bu halimden memnunum." meseleyi fazla uzatmak istemiyordum. O yüzden sustum. Luke Koltuğa oturdu. Bana da oturmamı işaret etti. Bende karşısına oturdum. Cidden sinirliydim. Kaşlarım çatık bir şekilde onu izliyordum. O da hala çalmakta olan şarkıyı dinliyordu. Gözleri ise kapalıydı. Sonra birden

"Sendemi buradaydın?" dedi. Bahçe kapısından Sam girdi.

Sam

"Senin burada ne işin var?"

Luke

"Hoş bulduk eski dostum."

Luke bana dönerek konuşmaya devam etti.

"Hemen benimle ilgili haberi yetiştirdin mi? Belki ben söylemek istiyordum."

Kaşlarımı iyice çatmıştım.

Sam

"Üzerimi değiştirip geliyorum." dedi.

Bu sefer Luke ‘ta gözlerini benden ayırmıyordu.

Luke

"Peter! Şaşırmayı keste gel buraya!"

Peter’de bahçe kapısından içeri girdi ve Luke karşılık olarak

"Merak etme girmek istersem sana sormam!" dedi. Ve bini yanıma oturdu. O da benim gibi Luke’u izliyordu. Peter bana bakarak

"Onun burada ne işi var?"

"Lexi bizi kontrol etmesi için göndermiş!"

Ben devam ederek

"Ee! Diğerleri nerde?"

"Ben çağıracağım herkesi çağırdım ve döndüm. Onlar daha geziyorlar. İşimize yarayacak herkesi topluyorlar. "

Luke bizi izliyordu sonra Peter'e bakarak

"Sevgilimi çalmaya çalışmıyorsun değil mi?"

Peter

"Ne saçmalıyorsun sen?"

Luke

"Al senin olsun!"

Ben

"Pardon da sen cidden kafayı üşütmüşsün."

Sam merdivenlerden indi. Yanımıza geldi. Luke'a bakarak

"Sanırım bizi kontrol ettin. Artık gidebilirsin!"

Luke

"Ne gitmesi herkes buraya geliyor!"

Peter

"Herkes derken kimleri kastediyorsun?"

Luke

"Albert bir grup melezle kurtlar kasabasına saldırdı. Hepsi dağıldı ama hepsi burada toplanacak.  Lexi beni önden gönderdi. Durumu kontrol edeyim diye. Siz ne yaptınız."

Peter

"Akşama hepsi burada olur."

Sam

"Desenize yarın büyük gün. Savaş iki gün içinde başlar o zaman."

Luke

"iki gün demeyelim şuna. Albert melezlerin hepsini bir araya topluyor. Salak kurt adamlardan biri yakalanınca plandan bahsetmiş kendini kurtarmak için. Ama babam onu öldürmüş. Yani en az üç gün sonra başlar."

Ben

"Cidden korkunç."
Akşam annem, Emma ve James döndü anneme sarıldım. Cidden korkuyordum. Gerçek öz annemi de kaybetmek istemiyordum. Sonra hep birlikte içeri geçtik.
Emma Luke'u görünce önce şaşırdı. Sonra gülümsedi ve
"Luke! Hoş geldin tatlım!"
Luke bize bakarak
"Görgü kurallarını annemden öğrenebilirsiniz." sonra Emma ya döndü. "Hoş buldum." dedi.
Emma
"Vampirler gece buradalar. Chinna ve David'de   cadıları sabaha doğru getirebileceğini söylüyor."
Luke gülerek
"Onlar bizim gibi hızlı değildi değil mi? Yazık. Tavşanla kaplumbağa hesabına döndü."
Ben
"Hikayeyi hatırlıyorsan galip olan kaplumbağa!"
Luke
"Sen çok biliyorsun demi!"
İkimizde kaşlarımızı çatmış birbirimize bakıyorduk.
Emma
"Aa! Kesin şunu küçük çocuk gibisiniz."
Gece olmuştu. Vampirler ve kurt adamlar hazırdı. Geriye tek cadılar kalmıştı. Snow geldi. Eğitime başladık. Bize melezlerle ilgili bilgi veriyordu zayıf noktalarından nasıl baş edilir bize anlatıyordu. Dinlenme sırasında ormanın düzlüğüne kamp kurduk. Çadırları hazırlarken Luke Sam’in yanına geldi ve
"Eğer düşman olursan seni nasıl öldüreceğimi öğrendim. Korkmuyor musun?"
"Eğer sen benim düşmanım olursan ben seni öldürmem eski dost olduğumuz zamanlara sayarım.  Arkamı döner ve giderim." sonra Luke'a omuz atarak yanından geçti.
Bende Luke'la göz göze geldim. Karşısına geldiğimde
"Güzel laf vurdu. " dedim ve Sam'in gittiği yöne doğru gittim.
Sabah Cadılar da gelmişti. Layla benim yanıma geldi ve bana sarıldı.
"Nasılsın? Görünüşe göre Luke burada!"
"Evet ve benimle olan hiç bir güzel anısını hatırlamak istemiyor. Sence nasılım!"
Sam de yanımıza geldi. Layla boynuna sarıldı.
Luke yanımıza geldi ve
"Melezler geliyor! Yola çıkmışlar bile büyük ihtimalle yarın savaş başlayacak." dedi.

~Bölüm Sonu~

Hemen yazdım. Çünkü bu gün boştum. Sizide bekletmek istemedim.
Her yaptığınız vote ve yorumlar için teşekkür ederim.
Bu bölüm içinde vote yorumları bekliyorum. :* :* :) :) :) <3 <3 <3 <3