Tasma

7.6K 530 709
                                    


Rüya

Solukları düzensiz bir ritme ulaşırken Baria'nın göğsü körük gibi inip kalkıyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Solukları düzensiz bir ritme ulaşırken Baria'nın göğsü körük gibi inip kalkıyor. Foxi henüz uyanmadı ve yorganın altı boğucu bir sıcaklığa bürünüyor. Nefes al, ver; kendine dakikalardır telkin ettiği tek cümle bu. Korkuyor, korku iliklerine kadar sızmış vaziyette. Yorganın onu koruyacağına dair çocukça düşünceye nereden kapıldı, kestiremiyor. Parmakları hafifçe yorganın dışına çıkıyor.

Pat.

Cam bardak ahşap yüzeye çarpıp parçalara ayrıldığında Baria o karanlık anıdan kurtuldu. Derin bir nefes alıp sertçe yutkundu. Tek eli belinde saçını kaşırken faraşın yerini hatırlamaya çalıştı. Alt kattaydı; salonla birleşik olan mutfaktaki kolileri açmak ve tabak çanağı raflara yerleştirmekle meşguldü. Düşündü ve kolilere geçmeden önce yine alt katta bulunan çalışma odasını temizlediğini hatırladı. Fazlalık kağıtları süpürmüş ve faraşı çalışma odasının hemen bitişiğindeki ana banyoya bırakmıştı.

Cam kırıklarına basmamaya dikkat ederek salonu geçti; kanepesinin yastıklarını bile henüz yerleştirememişti. Bu yavaşlıkla giderse evi düzene sokması bir haftayı bulacaktı. Ana banyoya girerken az önce hissetmediği derin bir tedirginlik duyumsadı. Solukları yine hızlanmıştı. Terleyen ellerini tişörtüne silerek banyo kapısını açtı ve köşedeki faraşı alarak hızla dışarı çıktı. Mutfağa doğru ilerlerken göz ucuyla tekrar banyoya bakmıştı. "Kafayı yemeden önce şu düşünceleri durdur Baria." Televizyonu açarak evin içine seslerin dolmasına izin verdi. Hava aydınlıktı, asırlık ağaçların üzerindeki kuşlar şakıyordu, pencereden gördüğü kadarıyla göl de berraktı ve cam gibi parıldıyordu.

Cam... Bastığı yere anlık bir dikkatle baktı, kırıkları tamamen unutmuştu. "Düşünceleri durdurman için bir neden daha Baria, zamanlama olarak unutkanlık rekoru kıracaktın neredeyse." Söylenmelerini son zamanlarda yüksek sesle yapmaya başlamıştı; yalnız yaşamanın Baria'ya kazandırdığı bir alışkanlıktı bu. Saçını geriye atıp topladı ve ahşap yüzeyi cam kırıklarından arındırdı.

Kanepenin önündeki koliden renkli kırlentleri çıkartıp gelişigüzel dizdiğinde zil çaldı. Herhangi birini beklemiyordu. Boşalmış koliyi kenara çekerek koyu kahve renkteki dış kapıya ilerledi. Kapı açıldığında havaya kaldırılmış bir poşetle karşılaştı.

"Biz geldik," dedi Rüya, spor ayakkabılarını çıkarmaya başlamıştı bile. Uzun, kıvırcık saçını at kuyruğu yapmıştı ve gökyüzünde süzülen güneş, Rüya'nın yüzündeki minik çillerle bütünleşerek onları belirginleştirmişti. "Kahvaltı yapmadığını düşündük ve Kayla ile sana bir sürpriz yapmak istedik."

Kayla henüz park ettiği araçtan inerek el salladı. Haftasonu rahatlığı için şık bir tulum tercih etmişti. Omuzlarına değen açık kahve saçını doğal dalgasında bırakmıştı. Yeni tanıştığı insanlar Kayla'dan hep soğuk biri olarak bahsederdi ancak hafif kalkık kaşları ve samimi ortamlarda her daim gülen ince dudaklarıyla Kayla bu sıfattan çok uzak olurdu. Kemik çerçeve gözlüğünü düzelterek evin girişine doğru ilerledi; Baria gülümsedi, belki de insanlar haklıydı çünkü Kayla'nın yürüyüşünde bile resmi bir hava vardı. "Çay demleyebiliriz umarım, mutfak kısmını halledebildin mi?"

Göldeki Ev (Kitap Oldu)Where stories live. Discover now