8. Bölüm ☁ Karanlık

Start from the beginning
                                    

Böyle bir mahalleden kolay kolay taksi geçmeyeceğini az çok farkındaydım. Kaldırımda yürürken tek duyabildiğim adım attığımda çıkan topuk sesleriydi. Birkaç evin ışığı dışında sokakta hiçbir yaşam belirtisi yoktu ve ben izlediğim korku filmlerinin bana verdiği yetkiyle takip ediliyormuş gibi hissediyordum. Her ne kadar böyle bir şeyin olmayacağını bilsem de bu ucube gibi görünen mahallede başıma her şey gelebilirdi.

Sonunda bir taksiye binebildiğimde derin bir nefes vermek zorunda hissetmiştim kendimi. Adam verdiğim adrese gitmek için arabayı çalıştırdığında ben tipik bir şekilde kafamı cama yaslamış ve yolu izlemeye başlamıştım. Kuzey'in bana söylediklerini düşünmeden edemiyordum.

Hayatına girdiğimi söylemişti ve çıkmamın girmekten daha zor olduğunu. Bu... çok saçmaydı. Onda hiçbir şeyim yoktu. Ne bir adres ne bir telefon. Bir daha bu şekilde onun peşine takılmazsam hayatından çıkmış olurdum. Bir tek çalıştığım hastaneyi biliyordu ama bir kızın peşinden koşacak tipte bir insan olmadığı da umursamaz tavırlarından belli oluyordu.

Odama doğru yürürken başımı kısa bir süreliğine İpek'in odasından içeriye sokmuştum. Kıyafetleriye uyuya kalmıştı ve sanki makyajı akmış gibiydi. Ağlamış gibi...

Bütün gece beynimin bunlarla kurcalanmasına izin vermiştim. Belki de Mitat'a daha çok ağırlık vermeliydim. Eğer bu Kuzey'i ve onu her gördüğümde üzerimde bıraktığı etkileri silecekse bunu yapabilirdim. Çokta zor bir şey olmadığına emindim. 

Sabah yataktan bir zombi gibi kalktığımda bu düşüncelerin ve Kuzey'in beni sandığımdan daha çok yıprattığını anlayabiliyordum. Sonuçta. Değişik hissediyordum. Tamam Kuzey çok yakışıklı ve ulaşılmaz görünüyordu ama benim için çok fazla tehlikeliydi.

''Selam,'' dedi Mitat benimle ibrlikte yemek tepsisini doldurmaya başladığında neredeyse bütün gün bu anı kolladığını yüzünde ki gülümsemeden anlayabilmiştim.

''Selam,'' dediğimde tekrar güldü.

''Dün gece pekte istediğim gibi olmadı,'' dediğinde tek kaşımı kaldırarak ona baktım.

''İstediğin gibi?'' dediğimde çarpık bir şekilde sırıttı.

''Yani daha farklı hayal etmiştim. İpek falan... Ne bileyim,'' dediğinde aklıma dün gece gelmişti. En azından Mitat'ın uyuşturucu kullanmadığına ve daha az risk içeren biri olduğuna emindim.

''Haklısın,'' dedim devam etmesi için yol yapmaya karar vermiştim.

''Bu gece...'' dediğnide güldüm.

''Olabilir,'' dedim başımı sallarken.

''Başbaşa?'' dediğinde alt dudağımı ısırarak cevap verdim.

''Başbaşa.''

Ve elbette bütün günüm oldukça sıkıcı geçmişti. Üstelik gece bir erkekle BAŞBAŞA bir randevum vardı ama ben hiç heyecanlı değildim. Oysa ki Kuzey'e kitap okuduğum zaman bile çok daha fazla heyecanlanmıştım. 

Mesai saati biter bitmez hastaneden çıkıp arabada beni bekleyen İpek'e doğru ilerlemeye başlamıştım. Sürücü kısmına geçip kemerimi takmaya çalışırken göz ucuyla İpek'e bakmıştım. Kaşları çatık ve dudakları büküktü.

Benim binmem üzerine kemerini takmaya yeltenmişti. İpek sinirli ve hırslı bir tavırla kemerini takmaya çalışırken bu basit işi bile yapamıyordu ve elleri titriyordu. Birkaç saniye ona bakarak ne olduğunu anlamaya çalışmıştım ama yüz ifadesi bile o kadar donuktu ki.

En sonunda ellerimi İpek'in ellerinin üzerine koydum ve onun ellerini çekip kemeri taktım. Sonra ise dik bakışlarımı İpek'in gözerine sabitledim. İpek hırsla arkasına yaslanıp kafasını cama dönerken ona anlamayan gözlerle bakmaya devam ediyordum. Ne olmuştu bu kıza böyle?

''Bir sorun mu var canım?'' dedim İpek'e kaçamak bakışlar gönderirken yüzüme bakma zahmetine bile girmemişti. İpek ise derin bir nefes çekti ve gözlerini kapayıp açtı. Sesi bıkkın çıkarken cevapladı.

''Sorun sensin.''

''Efendim?'' dedim. Çünkü o kadar hırslı bir şekilde mırıldanmıştı ki ne dediğini anlamamıştım.

''Bir sorun yok diyorum İlkim! Hiçbir sorun yok! Beni biraz rahat bırakır mısın?'' dedi İpek sert bir şekilde biraz da olsa sesini yükseltmişti. Bozuntuya vermemeye çalışarak ona bakıyordum. 

''Peki,'' dedim fazlasıyla kısık bir sesle. ''Eğer kendini kötü hissediyorsan bu gece dışarıya çıkmayabilirim,'' dediğimde kısa bir süreliğine bana baksa da tekrar yolu izlemeye başlamıştı.

İpek'in neden bana böyle davrandığına bir türlü anlam veremiyordum. O şimdiye kadar bana, hatta kimseye bu kadar sert davranan ve sesini yükselterek konuşan biri değildi. O her zaman yumşak ve ılımlı davranan taraftı ama şimdi emindim ki bana böyle davranmasının bir sebebi vardı ve büyük ihtimalle hata bendeydi.

Gel de Sil İzleriniWhere stories live. Discover now