49~yeniden şükür

1.8K 120 8
                                    

Gecikme için özür dilerim arkadaşlar ama özel hayatımda olan bazı tatsızlıklardan dolayı yazmak içimden gelmedi..
İçimden gelmeyince yazmayı da sevmiyorum çünkü sonradan baktığımda güzel bir şey ortaya çıkmayacağını biliyorum..bu nedenle geçte olsa severek ve isteyerek yazmayı tercih ediyorum..

Yeniden kusura bakmayın..keyifli okumalar..
_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/

Gözlerimi açtığımda karşımda armatür lambalı bir tavan vardı.sanki aylarca uyumuşum gibi ağırlaşmış ve çapaklanmış gözlerimi zorlukla sonuna kadar açıp etrafta gezdirdim.

Burası Bir hastahane odası olmalıydı.yatağın ucunda ufak bir servis masası solunda da üç kişilik bir kanepe vardı.kanepede ozan oturuyordu.gözlerimi açtığımı görünce ayağa kalktı.

Yatağının dibine kadar gelip endişeli gözlerle beni süzdü.
"Uyandın!iyi misin?"

Konuşabilmek için boğazımı temizledim.
"İyiyim..kadın nasıl?"

Yüzüne hafif bir gülümseme oturdu.ama bu arkada yatan yorgunluğu gizlemiyordu.
"Yan odada..iyi..daha iyi olacak.."

Dirseklerimden yardım alarak kalkmaya çalıştığımda boşluğuma bir acı saplandı ve olduğum yerde kaldım.bunu farkedince atılıp kalkmam için kolumu tuttu.
"Dur ben sana yardım ederim" dedi ve ondan destek alarak kalkıp yatağın arkalığına dayandım.

Kafamı yokluyordum.o adam beni bıçakladıktan sonra ozan gelmişti.o kadını dışarı çıkardıktan hemen sonra abim gelmişti..sonrası kopuk kopuktu..içeri girdiğini hatırlıyordum.o adamı görünce çok şaşırdığını hatırlıyordum.orda her ne olduysa başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüş gibi olduğumu hatırlıyordum.sonra bayılmış olmalıydım.

O anda abimin nerde olduğunu sormak aklıma geldi.orda ne olduğunu ben hatırlamıyordum ama o mutlaka biliyordu.
"Abim nerde?"

Yüzündeki yorgunluğu gizlemeye çalıştığı ama gizleyemediği bir huzursuzluk eklendi.artık bir şey olduğuna emindim..
"Bir kaç işi vardı..Ben senin uyandığını haber vereyim gelir o"

Bu cevap beni hiç tatmin etmemekle beraber işkillendirdi bile..
"Bir şey olmuş..ne oldu?"

Yüzündeki huzursuzluk biraz daha arttı.biraz düşündü..söyleyip söylememeyi düşünüyordu belli ki..
"Sen şimdi boşver bunları..Ben senin uyandığını doktora söyleyeceğim gelip bir baksın" dedikten sonra acele adımlarla odadan çıktı..

Bu düpedüz kaçmaktı.bir şey vardı ve şimdi söylemek istemiyordu.içimi kemiren kurtlar büyürken kafamdan senaryolar üretmeye başladım.

Abime bir şey mi olmuştu?
Polisler adamı ellerinden kaçırmış mıydı?
Herkes iyi miydi?

Adamı hatırlayınca yüzüm asıldı.ne kadar da adi ve aciz görünüyordu..
Allahın emaneti olan bir kadına o hareketleri reva görecek kadar iğrenç ve insaf yoksunu..

Çok geçmeden doktor yanında hemşire ile içeri girdi ama yanlarında ozan yoktu.kaçtığını bu kadar belli etmek zorunda mıydı?içimden sabır çektim..her ne olduysa bir şekilde öğrenecektim kaçınılmaz sonu ertelemeye ne gerek vardı?

Doktor muayenesini bitirdikten sonra
"Yaranız iyi.. yarın da gözlem altında tutalım..Sonra taburcu olursunuz bir hafta sonra dikişlerin alınması için gelirsiniz geçmiş olsun"

"Sağolun"

Doktora çıkarken içeriye abim girdi.yüzünde daha önce hiç görmediğim bir bitkinlik vardı.gülümsemeye çalıştı ama zoraki olduğu çok belliydi.
"Nasılsın bakalım cimcime..Çok şükür yırttın yine..kurtulamadık senden"

MAHKUM!Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon