Sessizce kahvaltıyı tamamlayıp ayağa kalktım.

"Ben gidiyorum, görüşürüz!"

Sesim haddinden fazla neşeli çıkarken dudağımı ısırdım. Babam muhtemelen her şeyi anlamıştı ama her baba gibi anlamamazlıktan geliyordu. Göz teması kurmadan kapıya yöneldim ve hızlıca evden çıktım.

》》》

"Hem erken gel diyor, hem de hâlâ ortalıkta yok beyefendi."

Sitemle telefonumun tuş kilidini açıp saate baktım. Geleli 10 dakika olmuştu ve merdivenleri çıkmak zor geldiği için bahçedeki çardaklara yayılmıştık.

"Turna, doğru mu görüyorum yoksa benim gözlerde bir problem mi var?"

Eren şaşkınlıkla okulun giriş kapısına bakarken gözlerimiz o tarafa döndü.

"Ben galiba gerçekten sinir hastası olacağım."

Gülerek konuştuğumda beni tanıyan herkes bu gülmenin tamamen sinirden olduğunu anlayabilirdi.

Delici bakışlarımı okul kapısından giren Bade, Meriç ve diğerlerine gönderirken ayaklandım.

Benim sevgilimin bu yellozla hâlâ ne işi olabiliyordu?

Geldiğimi gören Bade sırıtarak bana baktı.

Şeytan diyor, ağzını yüzünü yamult bakalım bir daha böyle gülecek mi.

"Sen kıskançlıktan kudurmadan önce ben açıklayayım istersen,"

Bade gülerek konuştuğunda tepki vermedim. Diğerleri de benim gibi tepkisizliğini korurken gülmesini durdurdu.

"Her şey göründüğü gibi."

Tekrar kahkaha attığında kusasım gelmişti.

Anan baban bile sana zor katlanıyordur Allah onlara sabır versin, senin gibi evlat çok zor..

Aramızdaki iki adımlık mesafeyi kapatıp kolundan tuttup ve okul dışına çıkardım.

Olası bir kazada ceza almak istemiyordum..

"Sevgiliymişsiniz duyduğuma göre, yalan söylemeyeceğim hiç yakışmıyorsunuz.."

Aynen amk malı şimdi sen yakışmıyorsunuz dediğin için biz ayrılacağız zaten.

"Turna, boşver şunu hadi gel gidelim biz."

Meriç'in sesini duyduğumda kafamı milimetrelik çevirmiş, ona bakmıştım.

Bu, 'Sus yoksa birazdan senin de ağzına sıçacağım.' bakışıydı..

"Lafı kısa keseyim, Meriçciğim çakma sarı ve sana mutluluklar. Ama bununla pek mutlu olamazsın."

Ne?

Sen bana çakma sarı mı dedin?

Gözüm dönmüş bir şekilde Bade'nin üstüne atlarken saçlarını çekiyordum.

"Küçük bir dipnot geçeyim; Kural 1, Turna'ya asla çakma sarı deme. Devam edebilirsiniz."

Eren reklam arası gibi araya girdiğinde Bade'nin saçları bir bir elimde kalıyordu.

"Bırak beni manyak!"

"Turna ne yapıyorsun lan!"

Meriç beni tutarak Bade'den uzaklaştırmaya çalışırken Eren tekrar reklam için araya girmişti.

"Kural 2; Turna'nın elinden bir dövdüğü kızı, bir de... aslında Turna'nın elinden hiçbir şeyi alamazsın. O yüzden enişte kendini yorma istersen çünkü anca yorulunca bırakır."

Aklımdasın || TEXTİNGWhere stories live. Discover now