38.Bölüm

2.6K 141 33
                                    

Dolunay'dan

Koltuk bir ileri bir geri sallanıyordu ve bu beni rahatsız etmişti. Masanın üstünde farklı dergiler ve duvarda asılı mesleğine ait başarı belgeleri vardı.

Bu kadar abartılacak bir şey yoktu. Şu an psikoloğa gelmiştim ve bana soru sorarken kafamda deli şeyler vardı.

"Herkes o gece dağıldı." dedim elime bakarak. Elime baktım çünkü çok sıkmıştım.

"Bu sadece arkadaşınızın ölümünden mi oldu?" dedi psikolog elindeki deftere bir şeyler yazarken. Ne yazıyordu ki? Acaba can sıkıntısından bir şeyler mi karalıyordu?

"Dediğim gibi her şey çok güzel gidiyordu. Dans etmeye başlamıştık, dakikalarca gülmüştük. Hatta Naz ve Ateş kesin flörtleştiklerini açıklamışlardı. Hatta ve hatta gay barmen çocuk sevgili bulmuştu. Her neyse onu tanımazsınız zaten, ben yine çok konuştum. Sorunuzu cevaplayım. Evet gece ve herkes Emirhan'ın ölümü ile dağıldı." dedim. O anlar aklıma geldikçe kötü oluyordum.

Size biraz bahsedecek olursam - ki o gün ki olayları anlatacağım, sadece ön bilgi vereyim - Emirhan'ın ölümü hepimizi sarsmıştı. En çok da Demir'i. Oysa gece süperdi. Demir ve ben birbirimize olanları anlatmıştık. Ama daha sonra Demir arkadaşını öyle görünce ortadan kayboldu. Babasına şirketi geri verdiğini ve onu merak etmemem gerektiği hakkında bana bir mesaj yazmıştı. Ona kızamıyordum. Her şey onun için üst üste gelmişti.

Diğerlerine gelecek olursak Ateş'in aile mirası için apar topar şehrine dönmesi gerekmişti. Fakat işleri sürekli uzamış ve geri gelememişti. Naz onu bekliyordu. Ama daha ne kadar dayanabilecek bilmiyordum.

Selin ise yarıyıl tatilinden dolayı yurt dışına çıkmıştı. Fakat o da geri gelememişti. Ailesiyle kavga etmişti. Ailesi onun yurt dışında okumasını istiyordu ama Selin bunu kabul etmiyordu.

Yanımda bir tek Sude kalmıştı. Sudeyle günlerimizi geçirir olmuştuk. Olanlar üzerinde konuşa konuşa konuşulacak bir şey kalmamıştı. 2 ay önce yani o partide sadece hepimiz bir aradaydık.

"Peki bu olayı biraz anlatır mısın?" dediğinde yüzüne baktım. Oldukça soğukkanlıydı. Alışkın olmalıydı.

"Tabiki." diyip toparlandım. Psikoloğa gelmemi annem istemişti. Biraz konuşmanın, farklı birilerine anlatmanın iyi geleceğini söylemişti. Bu kadar resmi bir yerde ne anlatsam rahatlardım ki?

Parti Gecesi

"Yaa neden bakıyorsun?" dedim utanarak. Gülümsedi. Ve sonra güldü. Kesin yüzüm kızarmıştı.

"O kadar bekledikten sonra bakmayım mı?" dedi. Ademelması ses tonunu vurguluyordu.

"Normalde çok rahatım ama bu gecelik ilk ya idare et." dedim gülerek.

"Korkma başka şeyler yapmıyoruz. İlk gecemizz." ilki vurgulayarak söylemişti. Sessizlik olmuştu. Bütün gecemiz aynıydı. Partinin sürekli farklı yerlerine gidip olayları anlatmıştık. Zaman zaman üzülmüş zaman zaman kahkaha atmıştık. Ama şimdi ilk defa böyle bir sessizlik oluyordu. Sanırım bu o vakitti.

Hani şu gözler alta kayar, dudak ısırılır, yavaş yavaş yaklaşırız ya o zamandı galiba bu...

Dediğim gibi oluyordu. Kalbimin sesi baya artmıştı. Umarım bayılmazdım. Yaklaştık, yaklaştık, yaklaştık vee...

Çığlık sesi...

Bir kız dışardan olabildiğince bağırmıştı. Bir an da herkes oraya doğru koşmaya başlamıştı. Ne olduğunu anlayamamıştık.

Black / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin