İzem Meva Ulusoy, bir gece ansızın evine giren bir adamı ne denli tanıyabileceğinin sınırlarını dahi bilmezken; fark etmeden bu sınırların etrafında dolaşmaya başlamış ve bu sınırların içerisine yaralı bir adamı da alacak kadar körleşmişti. Nefreti...
Selam, SIFIRINCI SOKAK'ın ilk bölümüne hoş geldiniz.
Küçük yıldıza dokunmayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayınız.
Keyifli okumalar dilerim! 🎻
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
bölüm şarkıları: Sofia Karlberg, Crazy In Love Sertab Erener, Ateşle Barut Ariana Grande, Dangerous Woman
ꫂ
1. YANLIŞ KAPILAR ÇALININCA "En tehlikeli yer, senin en büyük düşmanın zihnindir."
ꫂ
7 HAFTA ÖNCE
Zihnimle birlikte kendimi de buz gibi bir soğuğun bulunduğu o küçük küvete soktum.
Bedenim tamamen suyun içine gömülüp, alevler içerisindeki vücudumu kendi soğukluğuna kabul ettiğinde; kapalı gözlerim kapalı dudaklarıma tezat bir şekilde aralanarak bulanık suyu izlemeye başladı.
Gözlerimin en derininde hiç tükenmeyecekmiş gibi hissettiren bir sızı taşıyordum sanki o an, tıpkı kalbimin de en zehirli mahzeninde sakladığım; o en güzel hislerim gibi. En saf, en geride kalmış, hiç dokunulmamış, dokunulanlar gibi ölmemiş.
Sonra sessizliği biliyordum gözlerimde, kalbimde, ruhumda.
Gözlerimle konuşuyordum, kalbimle anlaşıyordum ve ruhumla yaşıyordum. Belki o beni kabul etmiyordu ancak bensiz olamayacağını, o da benim gibi biliyordu.
Çırılçıplak bedenim küçücük küvette dalgalanarak kollarımı da yanına çektiğinde; göğsümün en gerilerinden kulaklarıma kadar ulaşan bir ses yankılandı. Çığlık çığlığa bağırmıyordu ancak kısık sesinin harflerinde yatan o boğuk acıyı duyabiliyordum.