Bulutların Üzerinde

Start from the beginning
                                    

"Direk eve mi gitsek? Seni böyle insan içine çıkartasım yok da!" Yüzümdeki masum(!) gülümsemeye karşılık Kuzey kahkaha attı. Arabasından ayrılıp ellerini belime koyarak ufak bir kucaklaşma yaşamamızı sağladı.

"İnan bana bunu senden daha çok istiyorum. Bu derece kapalı bir elbiseyle bu kadar çekici görünmeyi nasıl başarıyorsunuz Defne Hanımcığım."

"Güzellik sırlarımı açıklamıyorum Kuzey Beyciğim. Ama siz nasıl bu kadar efsane göründüğünüzü anlatmak isterseniz her daim dinlerim." Dudaklarını ısırarak alnını alnıma yasladı.

"Evde detaylı olarak açıklayacağım sevgilim." Sol elini belimden çekmeden arabasının kapısını benim için açtı. Onu bekletmeden binip kemerimi bağladım.

O değilde... Bir gün bu arabayı kullanmam lazım benim.

Yoksa gözüm açık giderim!!

.....

Bu kadar sıkıcı olacağını bilseydim bu davete gelmeme ihtimalim çok yüksekti.

Ama sanırım yine de gelirdim.

Merhaba çift kişilikli Defne. Holgeldin nasılsın iyi misin?

Evet sıkıcı bir ortamdı benim için. Ama Kuzey'in ülkemizin en iyi iş insanlarıyla olan muhabbetleri, onların Kuzey'e gösterdiği saygı o kadar görülmeye değerdi ki... İyi ki gelmişim diyorum.

Ulusoy'ların girdiği çöküş devrini başarıyla terse çevirip şirketi çok daha ileriye götürmesiyle herkesin gözüne girmiş Kuzey Ulusoy. Başta kendi ailesinin gözüne girmiş ki genç yaşında yönetici koltuğunu ona bırakmışlar.

"Ben bir daha ki seçimde yeniden Kuzey'in aday gösterilmesini istiyorum arkadaşlar. Siz ne dersiniz?"

"Yönetim kurulunda olmak bana yetiyor Nazlı Hanım. Sizi alalım tekrar başkanlık koltuğuna bence."

"Tüsiad bir daha o kara günleri görmesin ve tabi bende. Nazlı başkan olduğu zaman neredeyse eve uğramıyordu." Eşinin sızlanmaları hepimizi güldürdü. Kuzey bana yandan bir bakış attı.

"Benim de Nazlı Hanım gibi iş düşkünü olduğum göz önüne alınırsa kesinlikle başkan olmamalıyım. Daha yeni evleniyorum insaf edin lütfen." Küçük topluluğumuzdan tekrar yükseldi kahkahalar.

"Beyler bayanlar yeter artık sıkıldık iş muhabbetinden. Biz sizin yanınızda sürekli modadan elbiselerden bahsediyor muyuz?"

"Tamam hanımlar susuyoruz. Söz sizde."

"Ee Defne'cim çok az kaldı düğüne. Gelinliği de Raşit dikiyormuş galiba. Ay geçen gün gittim yalvardım ama göstermedi modelini. Düğün günü gelsinde gelinliğini görelim çok merak ettim valla."

"Suzan Hanım inanır mısınız ben de bilmiyorum. Defne sır gibi saklıyor resmen." Kuzey'e 'yeter artık kaçır beni burdan' bakışları atıyordum artık. İş muhabbeti bundan daha iyiydi bee!

"İlahi Kuzey! Nerde görülmüş damadın gelinliği gördüğü. Neyse canım göreceğiz zaten şurda ne kaldı düğüne... Hazırlıklar nasıl gidiyor bakalım?" İki saattir sahte sahte sırıtmaktan ağzım acımıştı artık. Ama en çok kanıma dokunan neydi biliyor musunuz?

SİZE NE BEEEE!!! diye çemkirememek...

"Ay Suzan boş ver düğün hazırlıklarını. Kaç gelinlik giyeceksin Defne? After parti yapacaksındır kesin değiştirirsin orda."

"Hanımlar müstakbel eşimi bu şarkıda dansa kaldırmazsam daha sonra başım yanabilir. Defne'm bu şarkıyı çok sever de.." Kuzey yıldızım elimden tutup çekiştirerek tek tük insanların dans ettiği piste çekti bizi.

Kuzey EsintisiWhere stories live. Discover now