how to lose Tony Stark in ten days?

six : make wedding plans

Scarlett ona bakmamaya çalışarak dün çıkardığı giysilerini aramaya başladı. Uyumadan önce Stark'ın ona verdiği bir tişörtü üzerine geçirmişti ve şimdi onun karşısında yarı çıplak dururken bundan pişmanlık duyuyordu.

"Gitmem gerek."

Tony bir şeylerin ters gittiğini anladığında yataktan kalktı ve delirmiş gibi etrafına bakınan kadının önünde durdu. Scarlett her an ağlayacak gibi duruyor ve sık nefesler alıyordu. "Sorun ne bebeğim?" diye sordu onun ellerini tutarak.

Scarlett, Tony ona ilgili davrandıkça kendini daha da kötü hissediyor ve oracıkta bir sinir krizi geçirmemek için kendini zor tutuyordu. "Hiçbir şey, inan bana. Sadece geç kaldım." Ellerini kurtarmaya çalıştı ancak bu, hiçbir işe yaramamıştı.

"O zaman gözlerime bak."

Tony'nin ısrarlarına dayanamayınca Scarlett başını kaldırdı ve kırmızı gözlerle gözlerinin içine baktı. "Tony, bırak gideyim."

"Derdinin ne olduğunu söylemeden hiçbir yere gidemezsin."

"Derdim bu işte!" diye bağırdı Scarlett. Bir an önce yalnız kalmak ve düşünmek istiyordu. Tony Stark ile geçirdiği her dakika işleri daha da kötüleştiriyordu sanki. "Önce benden ayrılıyorsun, şimdi de o kadar sevgi dolu davranıyorsun ki kafam karışıyor."

Tony bu ani çıkış karşısında şaşırmıştı. "O meseleyi hallettiğimizi sanıyordum."

"Ben halletmedim. Şimdi bırak gideyim." diye cevap verdi Scarlett ve eşyalarını aldığı gibi odadan çıktı. Yapacağı ilk iş Lena'ya gidip bunu artık yapamayacağını söylemek olacaktı.

"Sen iyi misin?"

Scarlett irkilerek koluna dokunan arkadaşına baktı. Charlotte endişeli gözlerle kendisini izliyordu. "Hayalet görmüş gibiydin." diye açıkladı arkadaşı.

Scarlett hiç uzatmadan konuya girdi. Bunu en yakın arkadaşıyla paylaşıp bir çıkış yolu bulmak istiyordu. "Stark hakkında düşünüyordum. Lena'ya bunu yapamayacağımı söyledim ama beni kariyerimle tehdit edecek kadar ileriye gitti. Ne yapacağımı bilmiyorum."

Charlotte kaşlarını kaldırdı. "Stark ile gerçekten birlikte olmak seçenekler arasında mı?"

"Hayır." dedi Scarlett hiç düşünmeden. Evet, büyük bir parçası onunla birlikte olmayı deli gibi istiyordu ama aralarında geçen bunca şeyden sonra pek şansı kalmamıştı. Sadece doğru olanı yapmak ve bu işten sıyrılmak istiyordu.

"Emin misin?" diye bir kere daha sordu Charlotte. Aptal arkadaşının bu adamdan hoşlanacağını tabi ki biliyordu. Tony Stark ile aynı asansöre binen kadınların bile aşklarından yataklara düştükleri söylenirdi. Adamın öyle bir etkisi vardı işte. "Ona aşık falan değilsin yani, öyle mi?"

"Tabi ki öyleyim!" dedi Scarlett sesini kontrolsüzce yükselterek. Bu, kendine de ilk itirafı oluyordu. "Benim Stark ile yaşadıklarımı kim yaşasa ona aşık olur Lotte, o harika biri. O yüzden de ona daha fazla zarar vermeden bu işi bitirmek istiyorum."

Charlotte bu konuyu daha sonra tartışmaya karar vererek konuyu değiştirdi. "Pekala, o zaman büyük silahları çıkarma vakti kızım."

Scarlett sorar gibi arkadaşına baktığında Charlotte açıkladı. "Lena bu yazıyı bırakmana izin vermiyor ama sen, Stark'ın seni bırakmasını sağlayabilirsin. Bu sefer öyle rezil etme gibi basit bir şeyle değil tabi ki. Büyük oynayacaksın."

Scarlett hala anlamıyordu. Charlotte bıkkın bir nefes verdi ve "Evlilik, aptal!" dedi. "Evlilik normal bir erkeği bile arkasına bakmadan kaçırır. Tony Stark'a neler yapabileceğini tahmin ediyor musun?"

• • •

Geniş salona girdiğinde Scarlett, Stark'ın boynuna sarıldı. "Merhaba Tony Bunny!" Tony, kendisini gördüğüne şaşırmış görünüyordu. "Seni özledim küçük tavşanım."

Tony'nin görmek istediği bu sabahki Scarlett'ti ancak karşısındaki kadın bundan çok uzak görünüyordu.

"Sabah öyle davrandığım için üzgünüm hayatım. Sadece regl dönemim yaklaştığı için biraz duygusal gel-gitler yaşıyordum, anlarsın ya." dedi Scarlett. Bir yandan da elindeki koca çantayı salondaki masaya boşaltıyordu. İçinde dergiler ve Tony'nin anlam veremediği bazı garip eşyalar vardı.

"Scarlett." dedi Tony. Kadının yanına gelip belinden tutarak onu koltuğa oturttu. Scarlett bir konu hakkında fazla heyecanlanmış görünüyordu. "İyi misin?"

Scarlett adamın dudağına hızlı bir öpücük kondurdu. Sabahtan beri bunu yapmak istiyor ama kendini tutuyordu. "Aslına bakarsan hiç bu kadar iyi olmamıştım. Getirdiğim şeylere inanamayacaksın."

Ona söz hakkı vermeden masaya eğildi ve dergilerden birini eline aldı. Bu, düğünle ilgili bir dergiydi ve içinden onlarca renkli kağıt sarkıyordu. Scarlett buraya gelmeden önce onları işaretlemiş gibi yapmıştı.

"Şuna bak." dedi öylesine işaretlediği yerlerden birini açarak. Sayfada düğünde davet masasının nasıl görünmesi gerektiğiyle ilgili resimler vardı.

"Bu ne?" diye sordu Tony kaşlarını çatarak. Kapakta gördüğü düğün kelimesi bile kalp krizi geçirecek gibi hissetmesine neden oluyordu.

"Düğünümüz için dekorasyon fikirleri aşkım." dedi Scarlett keyifle. Tony'nin gerildiğini görebiliyordu.

"Hangi düğünümüz-" Tony yutkundu. "aşkım?"

"Biliyorum daha evlilik teklifi falan olmadı ama ben daha fazla bekleyemedim. Dün gece de seninle yatınca-"

Tony telaşlanarak kadından biraz uzaklaştı. "Biz seninle yatmadık Scarlett, sadece birlikte uyuduk."

O kadar güzel geçen bir gecenin ardından Scarlett'in tekrar bir kabusa dönüşmesi korkunçtu. Üstelik şimdi de evlilikten bahsetmeye başlamıştı.

"Biliyorum şapşal şey." dedi Scarlett kendini aptal gibi göstermesine neden olan bir gülümseme sergileyerek. "Yine de artık zamanı gelmedi mi? Yüzük ve evlilik teklifi meselesini dert etme. Ben bir yüzük beğendim bile, gidip onu alırsın."

Tony alnında birikmiş ecel terleriyle arkasına yaslandı ve derin bir nefes aldı. Uzaydan gelen ne olduğu belirsiz canlılarla savaşırken bile bu kadar korktuğunu hatırlamıyordu.