Bölüm Yedi: Yeni Dost

Depuis le début
                                    

Pijamalarıyla yataktan fırlayıp, somurtarak kapıyı açtı ve karşısında Burcu'yu gördü. ''Selam!''

Kız, insanüstü bir enerjiyle içeri girdi. Yankı cevap vermeden kapıyı kapatınca Burcu bir şeyler olduğunu düşünüp, ''Ne oldu?'' dedi.

''Neden geldin?'' Yankı'nın direkt böyle bir soru sorması kızı heyecanlandırdı. Böyle sert davranmak kızın pek adeti değildi. Bir şey mi öğrenmişti?

''Seni görmek istedim. Bir şey mi oldu?''

Yankı omuzlarını silkip salona doğru ilerledi. ''Sadece uykum var.''

Burcu onu takip ederken, Yankı'ya kaçta uyuduğunu soracaktı ama kız salonun kapısını açınca içeriden yavru bir köpek çıktı ve Burcu nedense o kadar şaşırdı ki, soracağı soru yarım kaldı.

''Tanıştırayım,'' dedi Yankı. ''Yeni dostum.''

Burcu dudaklarında bir tebessümle, ''Adı var mı?'' diye sordu.

''Şimdilik yok.''

Burcu bir şey söylemeden içeri geçip Yankı'yla koltuğa kuruldu. İkisi de bir süre sessizliğini korudu ve küçük köpeğin yastıklarla oynayışını izlediler.

''Bugün tam on bir yıl oldu,'' dedi Yankı. ''On bir sene önce Gökçe kayboldu.''

Burcu bir şey söylemedi. Yutkunmakta bile zorluk çekmişti. Kelimeleri bir cümleye yerleştirmek onun için çok zordu. En sonunda, ''Çok yavaş ve bir o kadar da hızlı geçti,'' diyebildi sadece.

Sehpanın üzerinde çalan telefon sohbetlerini yarıda kesti. Hoş, zaten konuşacakları pek konu yoktu. Yankı, öne doğru uzanıp telefonunu eline aldı. Arayan kişi Hakan'dı. Yankı telefonu açmak yerine sessize alıp tekrar yerine koydu.

Burcu'nun ensesindeki tüyler, Hakan'ın aradığını görünce diken diken oldu. Onu son görüşü pek sevgi dolu değildi. Hakan ona karşı çok öfkeliydi.

Eğer Hakan, Burcu'yu aramış olsaydı Burcu telefonu hiç kuşkusuz anında açardı ama Yankı birkaç dakikasını bile ayırmaya tenezzül etmemişti.

Neden? diye düşünmeden edemedi. Ben senin için her şeyi yapmaya hazırken, neden Yankı'ya bı kadar çok bağlısın?

Yankı'yı incelemeden edemedi. Onda neyin farklı olduğunu bir bilebilse!

Yankı, Burcu'nun gözlerini üstünde hissedince sormadan edemedi: ''Bir şey mi oldu?''

Burcu, yakalanmanın verdiği huzursuzlukla rahat görünmeye çalışarak omuzlarını silkti. ''Dalmışım sadece.''

Bir süre geçtikten sonra Hakan tekrar Yankı'yı aradı fakat Yankı yine aramayı umursamadı. Sonunda Burcu dayanamayıp, ''Açmayacak mısın?'' diye sordu.

Yankı somurtkan bir şekilde, ''Pek havamda değilim,'' demekle yetindi.

Burcu neden böyle saçma bir şey söylediğini bilmiyordu ama, ''Dikkat et, yine ayrılmayın,'' dedi. Tam olarak bunu isterken aksini söylemesi canın sıkıyordu.

Cümle dudaklarından dökülür dökülmez pişman oldu ama Yankı pek umursamıyor gibiydi. ''Er ya da geç yine bana geliyor zaten,'' dedi. ''Sağlıklı değil, biliyorum ama Hakan kurtulmak istemediğim bir bağımlılık gibi.''

Burcu kendisini şaşırtan ikinci bir cümle kurdu: ''Yankı,'' dedi. ''Eğer bir gün Hakan seni aldatırsa ne yaparsın?''

Yankı bir süre düşündü. ''Bilmem,'' dedi. ''Aldattığı kadına acırım herhalde.''

ÖLÜLER KONUŞAMAZOù les histoires vivent. Découvrez maintenant