diecinueve

3.4K 288 43
                                    

Draco Salazar'a şükürler olsun ki Argus Filch'in yine açık bıraktığı ana kapıdan dışarı çıktı, hızlı adımlarla Hermione'nin olduğu yere ilerlerken kızın öpücükten pişman olmaması için Merlin'e içtenlikle yalvarıyordu.

Evet, öpüşmüşlerdi. Ama kızın paylaştıkları öpücükten hemen sonra hızlı adımlarla Büyük Salon'dan çıkması Draco'yu korkutuyordu.

Esen rüzgarın dalgalandırdığı gölün kenarında oturan Hermione'yi gördüğünde derin bir nefes çekti ciğerlerine.

Hermione de birinin onu izlediğini fark etmiş olsa gerek etrafına baktı. Draco'yu gördüğünde ikilinin gözleri birbirine kenetlendi.

Draco kızı ürkütmek istemezcesine yavaşça oturduğu kayaya yaklaştı.

"Hermione, özür dilerim."

"Eğer seni incittiysem ya da istemediğin bir şeyi yaptıysam. İnan bana."

"Özür dilerim."

Hermione kayadan kalktı, hala sabit bir biçimde duruyordu ama kayanın üstünde oluşundan Draco ile aynı boydaydılar.

"Özür dileme, Draco."

Draco'nun gözleri gecenin karanlığında parıldarken aşık olduğu kıza sarıldı.

Hermione'nin de kolları genç büyücünün boynuna dolanırken Draco kızın saçlarına bir öpücük kondurdu.

İkisi savaşı geride bırakmıştı, kayıplar vardı. Acılar çekmişler, istenmedikleri kimliklere zorlanmışlardı.

Ama her şeyin ötesinde daha onyedi yaşında iki gençtiler. Ve mutluydular.

slytherin 1998 || multifandom textingWhere stories live. Discover now