Giriş - Ölümün ardında kalanlar

97 11 7
                                    


'' Bir çocuk olmasını ummuyordum.'' dedi adam. Salık haldeki uzun beyaz saçları uçuşuyordu. Gözleri ile ne demek istediğini anlayamıyordum.

 Zaman normalde olduğundan daha yavaş geldi. Dışarıda kasabanın çocukları ile koşarken zaman normalden hızlı geçerdi, veya büyükannemle komşumuzun papatya tarlasından çiçek toplarken de öyle. Şimdi ise saatlerdir bu adama bakıyor gibi hissediyordum.

''Bu da buradan gitmeme yeter gerçi.'' Ben ne demek istediğini anlamaya çalışırken sağ eli yüzüme yapıştı. Eliyle çıkardığı kıvılcımların arasından kankırmızı, resimden taşmış boya gibi gözünün beyazına dağılmış gözlerini hala görebiliyordum '' Öleceğin için teşekkürler, Winona Brightdawn''


Mavi bir ışık bütün odayı kapladı. 

*****

Gözlerimi hızla açarak yatakta doğruldum. Alnım zonkluyordu. Tehlikenin şimdiki zamanda olup olmadığını kavramak için panikle etrafıma baktım. Nerede olduğumu anlamam bir kaç saniyemi aldı. Pansiyon. Tabi ya.

 Her şeyi kavramaya başlarken ayağa kalktım. Kendime gelmeye çalışırken gözüm aynadaki yansımama kaydı. Bakışlarımda, son 2 haftadır gördüğüm kabusların yorgunluğu vardı. Her biri birbirinden farklıydı, kimi zaman okulun sınavlarına çalışmadan girdiğimi, kimi zaman kaza geçirdiğimi, kimi zaman da insanların arasında çıplak kaldığımı görürdüm.

Bu kabusu aylardır görmemiştim. Endişelendim. Neden şimdi?

Üstümü değiştirmek için çekmecelere yöneldim. Çekmeceyi açarken her sabah yaptığım gibi masanın üzerindeki fotoğrafa baktım. Annem, babam, ben ve Laurence'ın birbirine sarılarak gülümsediği bir fotoğraftı bu. Diğer çoğu şeyi evde bırakmış olabilirdim ama bu fotoğraf benim için kıymetliydi.

Onlardan bana geriye tek bu resim kalmıştı.

Anneme ne kadar benzediğimi düşünmekten kendimi alamıyordum. Uzun dalgalı saçları benim gibi sarı, benden daha derin bakan gözleri de maviydi. Benziyorduk işte, genetik dediğimiz şey acımasız bir olaydı. Ne zaman kendime baksam onu hatırlamaktan, onu görmekten öteye gidemiyordum.

Bunu düşünmek bana acıdan başka bir şey getirmedi.

Üstümü değiştirirken nefessiz kaldım. Panik atak geçirmeme ramak kaldığını hissediyordum. Bluzumu kafamdan güçlükle geçirdikten sonra perdeyi ve sonra pencereyi açtım. Bu klostrofobi hissinden asla kurtulamayacağımı bilmek daha da nefessiz kalmamı sağladı.

Çareyi gökyüzüne bakmakta buldum. Kapalı bir hava vardı. Güneş insanı olduğuma bu kış aylarında daha da inanıyordum . Güneş bana her zaman iyi gelirdi, ama kış mevsiminde güneşi sadece şanslıysanız görebilirdiniz. 

3 4 gün önce çarşafları değiştirmeye gelen bir oda görevlisi, güneş ışığı içeri girsin diye açtığım penceremi görmüş ve şaşkınlıkla bu soğukta pencereyi nasıl açtığımı, üşüyüp üşümediğimi sormuştu. Ben de gülümsemekle yetinmiştim.

Üstümü giydikten sonra ellerime sıkıca yapışan ince deri, siyah eldivenlerin içine parmaklarımı geçirdim. İnsanlar bu eldivenleri soğuk için giydiğimi düşünürlerdi, ama bu bir tedbirdi. Yıllar geçse de, artık tehlike geçmeye yakın olsa da bu tedbiri almayı asla bırakamamıştım. 

Bir an boş bulunup, yılların getirdiği alışkanlıkla kolyemi almak için yastığın sağ tarafına uzandım, ama elim sadece boşluğu kavrayabildi. Büyük bir boşluğun içimi sardığını hissettim.

''Üzgünüm,' diye fısıldadım. ''Size yaşattığım her şey için üzgünüm.'' Sesim bana bile acınası gelmişti.

Çekmecelerin üzerinden fotoğrafımızın olduğu çerçeveyi ve bir kaç ıvır zıvırı alıp çantaya koydum. Düğmeleri açık, uzun, gece kadar koyu paltom, kolsuz dar siyah bluzum ve aynı renk pantolonum, siyah deri çizmelerimle oldukça dikkat çekebilirdim belki, ama o kadar zaman sonra bu kıyafetlerle hala kendimi güvende hissediyordum. Ne kadar asıl kıyafetlerimin benzerleri olsalar da.

'' Bugün yeni bir hayata başlıyorsun Winona'' diye kendimi telkin etmeye çalıştım. '' Artık burada izini bulamazlar. Seni rahatsız edemezler. Sevdiklerin güvende olacaklar. Hayatını yoluna koyacaksın. Laurence 'da böyle isterdi. '' 

Kapıdan çıkarken tek düşündüğüm yeni hayatımın mahvolup mahvolmayacağıydı.


SEIRANWhere stories live. Discover now