Onur: Belli ki bu kız iyi biri. Baksanıza Taha ile olmadan bittiğine göre.
Taha: Harbi boşsunuz amk. Anıl buraya gel ve şunu doğru düzgün açıkla. Kız daha yeni geldi lan ismini ne ara öğrendin?
Anıl: Ulan gevşek. Az adam olsan yardım ederdin kıza. Kız tek başına ağır ağır kolileri taşıyor. Küçücük çocuklar bile yardım etmeye gelmiş bizim Taha efendi götünü kıpırdatmıyor. Sonra "ANIL NERDEN ÖĞRENDİN İSMİNİ?" Yardım ettim o arada öğrenmiş olabilir miyim Tahacım?
Taha: Haklısın agacım ama ben de işte yorgundum falan. Neyse ben de bir an dedim ne çabuk amk...
Halil: Taha'nın yine herkesi kendi gibi sandığı dakikalardayız
Alper : Car car konuşacağınıza yarın ki matematik ödevini yapın. Sonra okulda benden dileniyorsunuz lan vermem valla bak. ( Anılım hariç <3 )
Anıl: Adam haklı beyler dağılın.
Taha: Bana bakın haa o kız benim söyleyeyim şimdiden de sonra sıkıntı olmasın
(GÖRÜLDÜ)
[ ANIL ]
Yarın ki matematik ödevini yaparken aklıma birden Irmak'ın hangi liseye gideceği sorusu takıldı. Bizim lise Bursa'nın iyi denilebilecek liselerinden biriydi. Bizim liseye gelir inşAllah dedim kendi kendime. Yani lise iyi kendini geliştirir yoksa başka bir sebep yok.
Ben aynı zamanda tenis oynuyorum. Bu akşam da Federer ve Nadal'ın maçı vardı. Ödevi yarın sabah yaparım diyerek oturdum saatlerce süren maçı izledim. İzlerken koltukta uyuyakalmışım. Sabah annem kaldırınca sersem gibiydim.
☆ GOP ÇOCUKLARI ☆
Taha: Günaydın beyler. Bugün beden var. Kıyafetleri unutmayın nolur. Keltoş Hasan'ın iki saat bağırmasını dinlemek istemiyorum. Öptüm.
Halil: G. Ya varya gelmişiz 12.sınıfa hala beden kıyafeti getirmiyoruz diye azar işitiyoruz. WTF! Harbi kusucam.
Alper: Ağlamayın. Zaten bugün maçta sizi ağlatacaz Halil ehehehe
(GÖRÜLDÜ - 07.00)
[ IRMAK ]
Irmak , ablacım. Kalk hadi. Okulun ilk günü geç kalmak isteyeceğini hiç sanmıyorum.
Ablamın sabah saat 07.10'da kaldırmasıyla uyandım. Her yerim et kesmişti, her yerim ağrıyordu. Hiç bu kadar zor uyandığım bir sabah hatırlamıyorum. Belki anne ve babamı gömdüğümüz günün ertesi sabahı... Gerçi o gün hiç uyuyamamıştım ki.
Bir şekilde kalktım, elimi yüzümü yıkadıktan sonra ablamın hazırladığı enfes sofraya oturdum.
Abla , inanıyorum ki Bursa , Ankara'dan daha iyi gelecek bize. - Umarım ablacım umarım. Neyse , ben senin için okula giriş saatini öğrendim. En geç 08.00'da okulda olmalıymışsın. Dün okula gitmiştik. Tek gidebilirsin diye düşünüyorum. Ama yine de gelebilirim. Gelmemi ister misin ?
Hayır , gerek yok. Bulurum ben.
Güzelce kahvaltımı yaptıktan sonra odama çıkıp üstümü giyindim. Hazırlanmam 5 dakika sürdü ya da sürmedi. Çünkü makyaj yapmadım. Makyaj yapmaktan nefret ederim. Doğallıktan yanayım.
Evden çıktım. Bahçe kapısına doğru ilerlerken gözüm yan tarafta oturan Anıl'a ilişti. Bahçelerindeki masada oturmuş bir şeyler yapıyordu. Dün bana gerçekten çok yardım etmişti. Günaydın demek için yanına doğru gittim.
Günaydın
Anıl: Günaydın
Ne yapıyorsun sabah sabah
Anıl: Ya şey matematik ödevi vardı da dün tenis maçı izlemekten yapamadım. Şimdi biraz yapayım dedim ama okul saati de gelmiş toparlanıcam şimdi.
Anladım. Ben de okula yetişmeliyim. Seni görünce günaydın demek istedim. Görüşmek üzere.
Anılların bahçe kapısına doğru ilerlerken arkamdan "Bakar mısın , hangi okul çıktı ?" Dedi. Arkamı döndüm ve Bursa Erkek Lisesi diye cevap verdim.
Anıl: Aa , ciddi misin ? Ben de orada okuyorum. Dur bekle beraber gidelim.
Tamam , olur. Acele et.
İçimden ne kadar sorumsuz olduğunu düşündüm. Hem ödevini yapmamış hem de ben gelmeseydim okula geç kalacaktı. Beraber yürümeye başladık. Benden utandığını, çekindiğini hissetmiştim. Yol boyunca tek sorduğu soru yaşın kaç sorusuydu. 18 yaşındayım, 2001'liyim diye cevaplamıştım. O da 2001'liymiş.
Yaklaşık 10 dakika sonra okulun bahçesine geldik. Değişik hissediyordum. Etrafımda hiç tanıdık yüz yoktu. Anıldan başka. Tabii onu da daha tanımıyorum orası ayrı. Okulun içine girdik. Öğrenciler yavaş yavaş geliyorlardı. Yüzlerinden "SABAH SABAH OKULA MI GELİNİR?!" dediklerini anlayabiliyordum.
Anıl: Hangi sınıfta olduğunu öğrendin mi ?
Hayır. Şimdi müdür ile konuşacağım.
Anıl: Beraber gidelim o zaman. Ben de sınıfımın başkanıyım. Sınıf defterini alırım.
Olur dedim. Yavaş adımlarla , etrafımı süzerek Anıl'ı takip ettim.
- Merhaba Hocam. Ben dün ablamla gelmiştim , kayıt için. -Evet evet hatırladım. Irmak'tı değil mi ? -Evet. Sınıfını yarın öğrenirsin demiştiniz. - Sınıfın 12/C . Anıl , arkadaşınız sizin sınıfta. Yardım edersiniz. - Tabii hocam.
Şanslıydım ne de olsa Anıl ile çok çok az da olsa muhabbetimiz olmuştu. Sınıfa alışana kadar bana arkadaşlık yapacağını düşündüm. Gel sınıfa gidelim. Bizim sınıf gerçekten okulun en iyi sınıfıdır. Çok memnun olacaksın dedi. Hadi bakalım dedim ve sınıfa doğru ilerledik. Sınıf kapısından içeri adım attığım an öyle biri ile göz göze geldim ki adeta şok geçirdim. Allah'ım seni çok seviyorum!
👇🏻 ☆ IRMAK ☆
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
