Ne giyeceğim ben yahu?

...

Seda'nın da katkılarıyla beyaz kalem etek ve bluzda  karar kılmıştım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Seda'nın da katkılarıyla beyaz kalem etek ve bluzda  karar kılmıştım. Mini minnacık bir karın penceresi oluyordu ve tenim o aracıktan selam veriyordu. Hava bugün biraz soğuk olduğu için üzerime pembe trençkotumu aldım ve pembe stilettolarla kombini tamamladım. Asık ve mutsuz yüzüme abartmadan biraz makyaj yaptım.

Güzel olmuştum. Ama suratsız mutsuz bir güzellik..

"Ben diyorum ki Defne'nin evlilik meselesini çok uzatmayalım. Hemen bu kışın başında yapalım düğünü." Masaya oturmamla düğünden bahseden Alparslan'a baktım. Yahu ben sana hala küsüm sen benimle neden muhatap oluyorsun? Sanane benim düğünümden?

"Sen hani bu işe karşıydın? Ne ara Kuzey'ci oldun?" Ömer sırıtarak ona baktı.

"Defne evlendiğinde odasını çalışma odası yapmayı planlıyorum. Eh senden bize kalan ve zamanında ikimizin giyinme odası olarak paylaştığı odayı da tamamen kendime ait giyinme odası yapacağım." Ben şokla konuşan öküze bakarken o sıralamaya devam ediyordu. Hay anasını be. Abi dedik bağrımıza bastık köpeğin düşüncelerine bak!

"Hiç evleneyim kendi evimi düzeyim diyen yok ulan bu evde! Defolup gideceğine hala daha yerleşme çabasındasın!" Babamın abime attığı azarla biraz rahatlamıştım. Ama sanmayın ki bunun intikamı alınmayacak!

"Bence sen kendine ev falan bak. Evlendikten sonrası için yani. Kız bulabilirsen tabi..."

"Bence kendisi bakmasın. Bu öküz ne anlar kızım ev bakmaktan. Evde kaldı adam bulun şuna bi eş adayı bu nedir ya." Sırayla hepimiz gömerken Alparslan'ı büyük darbe dedemden gelmişti. Bastonu aldığı gibi indirdi kafasına. Ah canım benim. Ellerin dert görmesin.

"Kızım sen kaçta gelirsin bugün eve?" Diyerek konuyu değiştirip oğlunu kurtarma çabalarına giren anneme baktım.

"Bilmiyorum anne akşam yemeğe yalıya gideceğim. Babaannesiyle anneannesi yarın dönüyorlarmış evlerine o yüzden yemeğe çağırdılar demiştim ya."

"Ay unuttum ki ben onu. Ee ne götüreceksin giderken?" Kaşlarım çatıldı. Ne mi götürecektim?

"Ne biliyim ya çiçek falan alırım işte."

"Ay yetmez Defne hediye de götür." Diyerek anneme destek çıktı Seda. O kaynanatöre birde hediye mi götüreceğim? Kesin beni daha iyi!

"Anneanne kolay ona iğne oyası bi mevlüt başörtüsü ayarlarım ben. Esas sorun babaanne? Ona ne götürsün?" Annemle Seda kafa kafaya verip düşünürken beni takmıyorlardı bile.

"Kefen?" Dediğim anda pis bakışlar yedim. Babamlar ise annemin gazabından korkarak güldüler.

Annem beni azarlayarak odasına gitti. Tam huzura ermişken tekrar mutfağa girip elindeki hediye seçeneklerini Seda'yla tartışmaya başladılar. En sonunda hiç bir şeyi beğenmeyip ona da aynı hediyeyi götürmemi söylediler.

Kuzey EsintisiWhere stories live. Discover now