~4~Gizemli Çocuk

Start from the beginning
                                    

Shit!

Bunları düşünmemeye çalışarak bir kadın iç çamaşırı mağazasına girdim.Etraf 'memeli'kaynarken tek

böceğin ben olmam tabi ki de dikkatleri üzerime çekmişti.Dışardan bir sapık gibi görünüyor olmalıydım.

Jartiyer bölümüne ilerlediğimde cık cık lar ve onaylamaz bakışlarla karşılaşsam da önemsemedim.Ne var bunlar benim iş kıyafetlerim!

Patronuma da bir miktar sövdükten sonra siyah bir tanesini kapıp kasaya yöneldim.Kasiyer kadın gülümseyerek sordu.Yüzünde hafif bir alay da vardı.

-Sevgilinize mi?

Sana ne sürtük!

Dudaklarımı yalayıp sakinleşmeye çalıştım ve tüm sakinliğimle

-Kendime alıyorum, jartiyerlere bayılırım da.

Diyip kadının şaşkın bakışları arasında parayı tezgaha bırakıp mağazadan çıktım.Çıkar çıkmaz orta parmağımı havaya kaldırıp içimden 'Nasıldı sürtük!'diye çığırdıktan sonra bana deliymişim bakışları atanları önemsemeyip ikici mağazaya gittim.

Pekala bu seferki bir kot mağazasının kadın reyonuydu.Erkek reyonunda beş santimlik kot şort bulamamıştım ne yazık ki!

Bedenlere girebilmeyi umarak içlerinden bi kaç tanesini kaptım ve deneme kabinlerine ilerledim.Erkek deneme kabinlerine kısacık kot şortlarla girmem garipsense de gayet makul bir tavırla içeri geçip şortları denedim.Minyon olmanın avantajıyla bir tanesi tamamen oturmuştu.Gerçi felaket bir görüntüydü ama yapacak bir şeyim yoktu.

Şortu da aldıktan sonra çizmelerimi de almış ve bir fetişist gibi dolanacağım Siyah'a doğru ilerlemeye başlamıştım. Saat daha 5'ti ve mesaime kadar beş saat vardı ama ne yapabileceğimi bilmiyordum.Bok çukuruna geri dönemezdim.Büyük ihtimalle kısır yaptığım patronum beni vurabilirdi.

Bar geceki haline göre epey sakindi.Hatta bomboştu.Kapıdaki ''

kel kardeşler'' bile yoktu ve içerisi aydınlıktı!

Ben bar taburelerine otururken beni fark eden İskoç yüzünde şaşkın bir bakışla karşıma geçmişti.

-Fazla erkencisin bakıyorum.Daha mesaine beş saat var dostum!

Saatine bakıp sırıtmıştı.Bana bilmediğim bir şey mi söylüyordu? Poşetleri tezgaha bırakıp ellerimi çıtlattım.

-Birincisi:ben senin dostun değilim ve ikincisi:erken geldiğimin farkındayım.

Dedim atarlı atarlı.

İskoç kaşlarını kaldırıp suratını buruşturdu ve sonra kalbinin üstüne elini koydu.

-Ah, bu acıttı!

İster istemez güldüm.

-Maymunun tekisin değil mi?

Göz kırpıp bir bardağa sarı bir sıvı doldurdu ve kafasına dikmeden önce ekledi.

-İskoçlu bir maymun.

O bardağı bir dikişte bitirirken telofonum titremişti. Arayan Selindi.Omg!

2 aydan sonra ilk kez beni arıyordu.

Gay olduğumu öğrendiğinde yıkılmıştı.Bana aşık olduğunun hep farkındaydım ama öğrenmesi gerekiyordu.İlk ona sonra aileme anlatmıştım her şeyi.

Ufak bir tereddütten sonra telefonu açtım.

-Alo?

-Aras?İyi misin?Ben...Seni merak ettim.Dedi Selin titreyen bir sesle.Ah, Selin ve ağlamaklı sesi.Bir oyuncak ayının ezildiğini görmek kadar acı verici bir deneyim.

ARAF(Tamamlandı)Where stories live. Discover now