sand castles

10.1K 388 223
                                    

'Gerçek şu ki, herkes seni incitecek

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

'Gerçek şu ki, herkes seni incitecek. Yapman gereken tek şey, acı çekmeye değer birini bulmak.
Bob Marley.

+
Karışıktı kafalar,geçmiyordu hiç bir şekilde günler,güneş doğmamaya yemin etmişti. Bulutlar yağmur sularını kesmemek üzere akıtacağına yemin etmişti. Kalbim bu sefer hassas olmayacağına yemin etmişti. Beynim yemin etmişti,eski sen hala ruhunda bir yerde diye. Bedenimdeki bütün hücreler,kaybetmişliğim üzerine yemin biçmişlerdi.

Uzandığım ıslak yataktan zar zor kalkmıştım,sanki havuzun içinde uyumuşum gibi hissediyordum. Her ne kadar başım  çatlayana kadar ağrısada,neden bu yatağın ıslak olduğunu iyi hatırlıyordum. Elimde kavradığım bira,ben yavaş yavaş uykuya dalarken elimden kayıp yatağa akmaya başlamıştı. Çünkü yatağın ayak ucu tarafında hissettiğim cam bir şişe bunu kanıtlıyordu.

Islak ayağımla yataktan kalktım,adımlarımı merdivenlerden inerek tek tek salona götürdüm. Ev dağınıktı,ama bunun sebebinide iyi biliyorum,gece yine çıldırıp bir yerleri yıkmıştım. Koltuğa bıraktım bedenimi. Mermerde sessiz bir şekilde titreyen telefonuma baktım.

"Kes sesini!" Diye bağırdım.

Kendi kendime konuşacak kadar delirmiş bir insan olmuştum. Hala titremeye devam ederken şakaklarımı ovmayı bırakıp yanımdaki kumandayı yerdeki telefonuma fırlattım. Ekranı çatlamış telefonuma bir iki saniye baktıktan sonra kafamı çevirdim. Kapımın çalmasıyla umursamayarak duvara dümdüz bakmaya devam ettim. Beyazdı ve boştu. Aynı yaşadıklarım gibi. Kapımın hem zile basılıp hem yumruklanmasıyla küfür ede ede deliğe bakmadan açtım kapıyı.

Karşımda dikilen kişi,nefessiz kalmış,saçlarının önlerinden ter damlayan bir adamdı. "Sen kimsin" Diyerekten sordum.

"Bunu al,ve kim gelirse gelsin kimseye verme yoksa seni öldürürüm civciv" dedi ıslak elinde tuttuğu kalın kitabı elime vererek.

"Civciv sensin aptal!,hem ne bu?"

"Makyaj kataloğu"

"Ne?..."

"Aptal kitap işte görmüyor musun? Ama bu kitap gerçekten önemli,sakın kaybetme ve asla kimseye verme" diyerek hızlıca kapının önünden ayrılıp apartman merdivenlerden indi.

Kapıyı kapatıp sırtımı kapıya yasladım. Rastgele bir sayfa açıp baktım. Kelimeler ters çevirilmiş karmaşık bir şekilde yazıyordu. Gözlerimi kısıp baktım,kaşlarımı çatıp kitaba yaklaşsamda oradaki şifreleri çözemedim. Gözüme çarpan ters yazılmış kelimeyi kitabı ters çevirerek baktığım an zilin çalmasıyla kitabın ellerimden kayıp düşmesi bir oldu. Yutkunarak kapıyı açtım. Karşımda duran o çocuk değildi,iki tane polisti.

Sillage | liskook Where stories live. Discover now