2

5 0 0
                                    

Yavaş yavaş bilincimin yerine geldiğini hissetmemle gözlerimi açtım.

Yabancı bi mekanda olmanın verdiği tedirginlikle reflex olarak, ellerimi belimde olması gereken bıçağa atmaya çalıştım ama atamadım çünkü tahminlerime göre bir sandalyede bağlıydım.

HA-Rİ-KA

SÜ-PER

MÜ-KEM-MEL

Hem görevi tamamlayıp elması alamamıştım üstüne üstlük bide kendimi yakalatmıştım bunların hepsini o Eun mi sürtüğe sorucam,ah! Hayır onu öldüremem çünkü ona eziyet çektirmeliyim.

Acilen ne yapıcağımı düşünmem gerekiyordu hemen durum değerlendirmesi yaptım.

Başım ağrıyo , ayakların karıncalanmış ama hissedebiliyorum demekki kullandığı silahın etkisi geçici felç. İyi de bu adam neden beni öldürmediklerine göre işkence ederek bilgi edinmeyi amacliyorlar  ,tabi bu çıkarımda bulunmama neden olan tek şey beni öldürmemeleri değil bulunduğum mekanının barizligi ;bulunduğum oda tam olarak bir işkence odası hani şu depo olanlardan.

Odadanın köşesinde bir yatak var ama eski püskü ve çok pis belli ki buradan kaçamazsam istediğini alana kadar uzun bir süre beni bu odada misafir etmeyi planlıyo.

Yatağın tam karşısındaki duvarın köşesinde bi tuvalet var ve yanında da lavabo ama ikiside iğrenç derecede pis.

Odada hiç bir şekilde karşımda duran kapıdan başka hava giriş çıkışını sağlayan bir şey yok.

Ve en önemlisi tam kapının bulunduğu duvarın yukarı köşesinde aynı zamanda tuvaletin tam karşısında hareketli bir kamera var .

Şimdiye burada olmaları lazımdı.

Dememle odaya fogy ve wl girdi.
Ben wl in omzuna bıçak atmamışmıydım hafızamı yokladım ,evet atmıştım ama şu an çok sağlam gözüküyodu.Bunu kullanabilirdim çünkü yarasını sakladığına eminim.

Histerik bir şekilde güldüm,yakalanmam hala şaka gibi geliyodu.

W.l:muhtemelen şuan seni neden öldürmediğimi yani senden ne istediğimi düşünüyosun.

Dedi bende önce kafamı yere eğdim ve ifadesiz bir şekilde kafamı kaldırıp gözlerimi gözlerine diktim ve aşağılayıcı bakışlarımı gönderdim ,gülerek

S.h:hayır,buradan çıkmanın yolunu düşünüyorum.

Dedim o da güldü ve elleri cebinde yanıma kadar geldi arkama geçti ama ona dönmemiştim.

Bir anda saçımı tutup kafamı arkaya yatırmasıyla gözlerimi kapadım, daha da güldüm .Kulağıma yaklaştı ve

W.l:buradan kaçabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun.

Deyip kafamı öne doğru fırlattı.Bakın fırlattı diyorum çünkü itti fiilinin bu iş ile hiç bir alakası yok.

W.l:şimdi,söyle bakalım kaynağınız kim?

'Saymaya başlayalım 1' ah hadi ama elması çalmak için gönderilen birinin bu soruyu cevaplıyıcağını düşünmüyordu değilmi?

S.h: dan bi de elinizde mi?

Sorduğum soruyla şaşırmıştı bana cevap vermeden kameraya dönüp bir hareket yapmıştı.

W.l:burada soruları ben sorarım küçük sürüngen

Kıkırdadım. '2' hadi ama klişe değilmi?

Kapı açıldı ve içeri  tekerlekli metal bir masa üzerinde işkence aletleri geldi ve Fogy nefesinin yüzümü yalayacağı bir mesafede yüzüme eğildi gözlerimi kapadım ve dişlerimi sıkmaya başladım.

Fogy: "bak güzelim bunları görüyormusun bunlar senin canını acıtabilecek şeyler anladın mı beni o yüzden biz senin canını yakmadan parasal desteği kimden sağladığınızı söyle bizde yorulmayalım sende eziyet çek....ahhh" '3'dedi yani tam olarak diyemedi çünkü ben dayanamayıp ona kafa atmış olabilirim.

Fogy kafasını tutarak benden uzaklaşırken bağırdım ne yapıyım tez canlı biriyim böyle klişelere gelemiyorum ne yani onlar böyle dedi diye itiraf mı edicem ben şimdi herşeyi .Hah saçmalık am.k

S.h: yeter ama be yeter! fazla klişe, daraldııığğm yeter !

Fogy'nin elini kafasından çekmesiyle gözlerinden yayılan korkunç öfkeye şahit olmuştum sanırım beni öldürmeyi düşünüyordu,tam bana doğru atılmıştı ki wl onu kolundan tutarak;

W.l:"fogy sen diğer kızın yanına git onu konuşturmaya çalış ben bununla ilgilenirim."

Dedi

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 08, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

dangerous game m.y.gWhere stories live. Discover now