Gerçi benim zavallı Reçkom istediği kadar ahkam keskin bağırıp çağırsın halam yine de bildiğini okuyor. Elimde olsa sülalemden istifa ederim. Bir saniye durup düşünmem bile. Kımıl zararlıları!!

Damla Süleyman'ına gideceğini söyleyerek aramızdan yıldırım hızıyla ayrıldığında Merve de bir anda onun arkasından fırladı odadan. Ne olduğu geç fark ettim dostlarım. Hemde çok geç. Zaten sonra çığlığım bizim katı doldurdu.

"SİZDE ARKADAŞ OLACAKSINIZ.. HANİ NERDE KARDEŞLİK!! TÜM İŞİ BANA YIKTINIZ BANANE TOPLAMIYORUM İŞTE.!"

Paşa paşa topladım...

"Arnavut odunum beni yemeğe götürseneee."

"İşim var Defne."

"Senin benden daha önemli ne işin olabilir abicim? Bu ailenin en kıymetlisi hani bendim? Hani söz konusu Defne'yse gerisi teferruattı! Hani benim bir dediğimi iki eden ölsündü. Hani Defnesini üzen abilerin burnu boktan çıkmasındı. Bak açım! Çenemi daha fazla çalıştırıp beni daha fazla yorma. Maaşının hepsini yerim ki senin şirketin var... ORAYA GELİR ŞİRKETİNİ KEMİRİRİM BAK AÇIM DİYORUM. BENİ AÇ BIR..."

"TAMAM! Yeter ki sus baş belası geliyorum."

Aklıma gelen anıyla sırıtarak Alparslan abimi aradım. Arada sırada abilik görevlerini yerine getirsin canım banane. Hem ben yoruldum ve acıktım. Aç bir Defne insanlıktan çıkan bir Defne'dir.

"Odunun naber?"

"Söyle Defne'm." Öncesinde derin bir nefes verdiğini duymadık sanki. Odun işte.

"Abi acıktım ben ya. Kalk hadi beni yemeğe götür. Zaten bugün senin yüzünden büyük bir sinir harbi yaşadım. Medet halamla birbirimize saç baş girecektik neredeyse. Yani reddedip de benim çenemi boşuna açtırma. İşte de yoruldum. Hadi yorma beni."

"Şükür ki açmadın çeneni maviş. 10 dakikaya ordayım."

"Ulan sarı, en sevdiğin abimsin biliyorsun değil mi?"

"Hıı Ömer, Seda'yı aldığı günden beri favorin benim biliyorum. Bazen diyorum ki Defne'nin sevmediği birisiyle evleneyim de yakamdan düşsün."

"Töbe de manyak. Hiç kardeşe öyle denir mi?"

"Abiye manyak denir zaten değil mi? Odun da denir!"

"Hadi canım sarışınım bekliyorum ben seni. Öptüüüm." Abim o kadar kindardır ki unutmaz hiç bir haltı.

Bende kindar sarışını beklerken Merve'yle Damla'nın kahvelerine sabotaj uyguladım. Aslında kahve bile istememişti garibimler. Asistanlarına  elcağızlarımla hazırladığım tuzlu kahveleri verip gönderdim. Kızları çıkmadan yakaladığıma şükür tabi. Yoksa salağım ben yarına unuturum bana iş yıktıklarını.

Kızların çığlıklarını dinleyerek merdivenlerden zıplaya zıplaya inmeye başladım. Benimle evlenecek adama acıyın. Bunu arkadaşlarıma yapınca bu kadar zevk alıyorsam gerisini düşünemiyorum.

"Hayati tehlikem var neden geç kalıyorsun sarı!" Arabanın yanaşmasına fırsat vermeden bindim.

"Yine kime ne yaptın?" Yine mi? Vay pislik!

"Duyan da sürekli pislik yapıyorum zanneder! Kızlar bana iş yıktı bende onlara kahve ikram ettim."

"İçine ne kattın içine."

"Tuz." Ve abim kahkahayı basar. Direksiyon hakimiyeti kaybedecek kadar güldü salak. "Seni alacak adama acıyorum." Ona bende acıyorum.

"Dinime küfreden müslüman olsa." Yolun gerisi abimin telefon trafiğiyle geçti ve tabi benim şikayetlenmelerimle. Kapat şu telefonu dediğimde senin yüzünden işi gücü bıraktım diye çemkirdi bana, eh sustum tabi. Arada susmak lazım ki sende bana bağırdın ama diyebilin a dostlar.

Restoranın önüne gelince yerleri öpecektim. Hızdan falan değil maalesef. SIKINTIDAN. Hızlı araba süren Ömer abimdir. O şimdi anca karısını kuaförden terziye, terziden avmye taşısın. Sonra Defne neden Seda'ya takık. ABİMİ ÇALDI HASPAM!

"Bugün yeni bir müşteri geldi. Ama görsen varya kız bir içim su. Öyle kibar öyle nazik öyle güzel ki bir an gözlerimi ben bile alamadım üstünden." Siparişleri verir vermez çenem açıldı. Yemek yerken konuşmayı sevmem de. Yemekler gelene kadar herşeyi anlatmam lazım.

"Sen kendine hiç baktın mı maviş? Bu dünya üzerinde senden daha güzeli yok ki."

"Bana bilmediğim şeyleri söyle sarı. Neyse ne diyodum? Heh. Ay ama yanındaki öküzü gör. Belli kızın zoruyla gelmiş bitse de gitsek ifadesiyle oturuyor. Yorgun olmasam delirtirdim ben onu ki bu gelecekte onunla uğraşmayacağım anlamına gelmiyor. Abi lan... Keşke Sena, Oğuz öküzüyle ayrılsa da sana alsak."

İçtiği su boğazında kaldı. Abim elden gideyi yardım edin. Ben telaşla yüzüne bakarken şaşkın bakışları gözlerimi buldu.

"İyi misin? Abi katili olmak istemiyorum bak kendine gel. Aaa yukarı bak kuş uçuyor.." Ne var be? Emine yengem torunları tıkanınca öyle yapıyor. E benim abimde 36 görünümlü 0-6 katagorisine girdiği için. Belki işe yarar dedim.

"Defne.. Bana ilk defa birisini yakıştırdın farkında mısın? O kişi de evlenmek üzere? Yavrum neden doğru düzgün birisini bulamıyorsun sen!?"

"Ay aman haspam. Evlenmeye bu kadar meraklıysan git Medet sana kız bulsun ilk gördüğünle evlen. Sana iyilik yapanda kabahat." Daha çemkirirdim de tepemde gölge belirdi. Yaşasın yemek. Tüm sevimliliğimle garsona döndüm.

Sena???

Hay seni iyi insan nasıl da lafının üstüne geldi. Yanındaki kim? Oğuz dingili yok ay inşallah ayrıldık de Sena!

"Defne merhaba. Seni görünce selam vermek istedim."

"Merhaba Sena'cım." Kalkıp kıza sarıldım. Bir yandan da abime kaş göz yapıp malum şahsı incelemesi gerektiğini işaret ettim. İnşallah anlamıştır kalın kafalı! "Abim Alparslan. Abicim bu da Sena. Hani az önce bahsediyordum ya sana. Yeni müşterimiz diye."

Sonunda yerinden kalktı kazulet. Tokalaştılarr.. ay çok güzelsiniz yan yana. Allah'ım çok ship. Ay bunlar evlensin. Ulan bende o Oğuz'u oyundan ekarte etmezsem adım da Defne değil.

"Bugün abi kardeş günü sanırım. Bizde abimle yemek yiyelim demiştik. Tanıştırayım abim Kuzey Ulusoy."

Kuzey EsintisiWhere stories live. Discover now