Yana Kay&

71.4K 2.2K 173
                                    

Multimedya: Nefes Hazar

Bölüm şarkısı: Gazapzim- Ölüler dirilerden çalacak

İyi okumalar..

6.BÖLÜM: YANA KAY

Pazartesi sabahı zor da olsa kalkıp Nehir in beslenmesini ve okul çantasını hazırlayıp salona koydum. Formasını da özenle ütüleyip yatağının ucuna bıraktım. Seri hareketlerle mutfağa gidip Nehir e sandviç hazırlayıp yanına da portakal suyu sıktım. Omzumun acısı hâla geçmemişti, yüzümde olan yaralar da hâla kötü bir şekilde olduğu yerde duruyordu. Her gün omzuma pansuman yapıp iyileşmemi hızlandırıyor dum. Canımın tatlı olduğundan değil, buna mecburdum. Nehir için en kısa zamanda iyileşmem gerekiyordu.

Dünden beri mavi gözlü adamı görmemiştim. Ki zaten görmek dahi istemiyordum. Bu kadar sorumsuzca davranması ve kardeşimle yakın olması canımı yeterince sıkıyordu. Nasıl olur da hayatıma bu kadar müdahale etmeye çalışıyordu. Kafam çok karışık, yeterince bitkin haldeydim.

Nehir'e o adamı nereden tanıyorsun? Diye sorduğumda ilk başta bir cevap alamadım. Kesinlikle cevap vermek istemiyor ve bu konuda diretiyordu. Bir kaç saat onunla konuşmadım. Sonrasında Nehir üzülmüş olacak ki gelip bana anlattı. Okula başladığı ilk zamanlardan beri Nehir bazı zamanlar okula gitmeyip mavi gözlü adamla eğlenceli yerlere gittiğini söyledi. Öğretmeni Reyhan hanım ile de Araf denilen adam konuşup bana bir şey söylememesi hakkında konuşması üzerine, Reyhan hanım da bana bir şey söylemiyormuş.

En kısa zamanda Reyhan hanımla sert bir dille konuşacağımı aklıma not ettim. Nehir ve Mavi gözlü adamın bu denli yakınlaşması benim sinir dürtülerimi harekete geçiriyordu. Dün Nehir ile Arafla birdaha asla görüşmemesi konusunda ciddi bir konuşma yaptım. Nehir beni onaylasa da Mavi gözlü adamla konuşacağı na dair içimde bir kaç şüphe kırıntısı vardı.

Nehir in odasına gidip yanağına ufak bir öpücük kondurup okula gitmek üzere evden çıktım. Ben saat yedi de okula gidiyordum Nehir ise bir de. Onu evin önünden servisi alıyordu, akşam ise ben onu iş çıkışı alıyordum. Böyle kötü bir durumda okula gitmem çok sakıncalı idi. Ama Nehir icin Üniversiteye gidip sağlam bir meslek edinmem gerekiyordu. Sonuçta garsonluk yapmam bir yere kadar beni idare edecekti. Bir meslek edinmem daha garantili gibi duruyordu.

Okuldan saat 02.30 çıkıyor hemen ardından koşturarak işe gidiyordum. Nehir i alıp eve götürüyor ardından ise tekrardan işe gelip saat sekiz de tekrardan eve gidiyordum. Bu maraton beni çok yorsa da yapmak zorundaydım. Akşam da servis Nehir i alabilirdi ama bu benim maddi durumum yüzünden çok zordu. Bu sebepten sadece sabah Nehir'i almaları için servis parası verebiliyordum. Hızla okulun bahçesinden içeriye girdim. Geç kalmıştım. Geç kalma alışkanlığı olmayan bir öğrenciydim. Ama bazen küçük istisnalar olabiliyordu.

Hızlıca sınıfa girip etrafta göz gezdirdim. Öğretmen gelmemişti. Öğretmenin gelmemesi içime âdeta su serperken gidip sırama oturdum. Ben son sınıf öğrencisiydim. Normalde üniversite bir e gitmem gerekiyordu. Ama annem ve babam ben lise birde iken öldüğü için okuluma pek ağırlık vermemiştim. Bu sebepten de bir sene sınıfta kaldım, ardından ise kendimi toparlayıp birinci sınıfı geçmiştim.

"Yana kay."

Poyrazın sert sesi ile dediğini yapıp cam tarafına doğru kendimi kedi yavrusu gibi iktirdim. Poyraz yüzüme donuk bakışlarını sergileyince kafamı başka yöne çevirip boş tahtaya baktım. Poyraz hep böyleydi benim yanımdan başka bir yerde oturmazdı. Sert, soğuk, kendini beğenmiş kaba dayının tekiydi. Onu pek sevmezdim ama açıkçası korkmuyor da değildim. Diğer herkes gibi.

KURŞUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin