0.1

106 19 19
                                    

Harry ve Louis yataklarına yatmış uyumaya çalışıyorlardı. Harry tam uykuya dalmak üzereydi fakat Louis için aynı şey söylenilemezdi. Louis uyumak için çabaladıkça olmadı ve bu canını sıkmaya başlıyordu. Canı sıkılmış ruh halinin vermiş olduğu çekinik ses tonuyla Harry'nin uyumamış olmasını ümit ederek seslendi yavaşça. "Harry?" Harry tam olarak uykuya dalmanın sınırındayken bir anda gözleri açıldı kendisine seslenildiğinde ve bu Harry'nin hiç hoşuma gitmemişti kaşları çatıldı. Hareketlendi ve kafasını ranzadan aşağıya doğru sarkıtıp Louis'ye baktı "Louis?" dedi anlamamışçasına ve bekledi.

 Louis örtüyü üzerine biraz daha çekerek sıkıca tutundu ve Harry'e baktı, Harry ise anlayamayarak mırıldandı. "Ne oldu Louis?" Louis tereddütle cevapladı. "Uyudun mu diye soracaktım." Harry duyduğu şeyle bir nefes verdi ve "Gördüğün gibi" diyerek cevapladı sert bir şekilde. Louis Harry'nin bu yaptığına yutkundu ve sadece "Peki" diyebildi. Harry'nin duruşundan dolayı çok güzel bir şekilde aşağıya sallanan buklelerine bakarken "Saçlarını beğendim." dedi ve dudaklarını birbirine bastırdı. Harry gözlerini devirerek kendini yatağına tekrar attı. Louis'nin dediğini düşünmedi, üzerinde bile durmadan geçti. "Uyu Louis!" Louis buna bir şey diyemediğinde dudaklarını büzdü ve sesiz kaldı.

"Beni neden uyandırıyorsun ki.." Gerçekten anlam veremeyerek hamurdandı. "Üzgünüm" Gözleri doldu Louis'nin, ağlamamak için kendisini sıktı.

Harry bir süre tekrar uyku haline geçmek için çabaladı fakat olmadı. Yatakta derin bir nefes vererek oturma pozisyonuna geldi. Onun tekrar kalktığını anlayan Louis mırıldandı çaresizce "Bben uyuyamıyorum." dediği anda kendisini tutma çabasını kaybederek hıçkırdı. Harry ise anlamayarak sadece "Ne?" diyebildi. Harry Louis'nin ses tonunun değiştiğini fark ettiğinde kaşları çatıldı ve tekrar ranzanın demirlerine tutundu, aşağıya sarktı. "Bir dakika..Sen ağlıyor musun?" Louis bu soru üzerine ve Harry ona baktığında utandı, örtüsünü yüzüne çekerek kendisini kapattı.

Harry ne yapacağını bilemedi. Sinirliydi fakat karşısında ağlayan birini görünce tamamen unuttu. Hızlıca ranzasından indi ve Louis'nin yatağının yanında durdu. "Ağlamasana neden ağlıyorsun?" Cevap gelmediğinde saçını kaşıdı ve devam etti. "Uykun yoksa uyuyamazsın bunda ağlayacak ne var?" Gerçekten anlam verememişti Harry Louis'nin bunun için ağlıyor olabileceğine inanamadı. Bu çok küçük bir şey değil miydi? İnsanlar böyle şeyleri gerçekten bir neden olarak mı görüyordu? Harry düşüncelere dalmışken Louis örtüyü sıkarak ağlamaya devam ettiğinde hızlıca uzaklaştı bu eylemden.

Bir şey yapması gerektiğini fark ettiğinde yavaşça ağlayan çocuğun yatağının kenarına oturdu. Dudaklarını birbirine bastırarak elini örtüye uzattı bu sırada "Aama iki..." sesini duyduğunda elini durdurdu, Louis de yutkunarak tekrar devam etti. "İki gündür uyuyamıyorum." Tekrar hıçkırdı Louis bunun üzerine tamamen yumuşadı Harry ve bunun düşündüğü gibi basit olmadığını fark etti.

"Peki...Bunu birisine söyledin mi? Daha önce de oldu mu bu?" diye sorduğunda örtünün altından olumlu anlamda başını salladığını gördü. "Kalksana" Louis yavaşça örtüyü yüzünden çekti ve Harry'e baktı yaşlı gözlerle.

"Ne dediler? Ne yapman gerektiğini biliyor musun?" Louis omuz silkti ve yerinde doğruldu, oturma haline geçti. "Hastaymışım." Harry'e bakmaya başladı dikkatlice anlayıp anlamadığını çözmeye çalıştı. Kendi yatağına oturmuş onunla konuşmaya çalışan çocuğun bununla ne kadar ilgilenip ilgilenmediğini düşünürdü fakat içindeki ses 'elbette umurunda olmayacak' diyordu. Bu ister istemez Louis'nin yüzünün düşmesine sebep oldu ama düşündüğünün aksi bir şey olmuştu.

Harry ona "Ne hastası?" diye sorduğunda şaşırdı. Umurunda mıydı gerçekten? Harry ile geldiğinden beri doğru düzgün bir iletişimleri yoktu, konuşmaları gerektiğinde konuşuyor ikisi de birbirine karışmıyordu. Harry genelde hep mesafeli davranıyordu öyle ki Louis de tersi bir şey beklemiyor ya da yapmıyordu zaten. Bu aralarında ki iletişim Louis'nin Harry'i çok sinirli ve net bir insan olarak görmesini sağlıyordu ama şimdi o çocuk kendisiyle ilgili bir şeyi merak mı ediyordu?

Ornate Orphan / Larry StylinsonWhere stories live. Discover now