3 BÖLÜM ...

57 10 64
                                    

Bir insana zorla  sevdiremezsin kendini, bana güven diyemezsin. O bunu hissetmiyorsa,ona tek bir şey diyebilirsin" Sen bilirsin".
           
 
                                     CAN YÜCEL

Ne kadar çabuk sabah olmustu. Hemen kalkıp okula gitmem gerekiyordu , gardıroptan giyineceklerime karar verdikten sonra direk banyoya geçtim.

 Hazırlanıp  aşağıya indim. Annem ve teyzem mutfakta konuşuyorlardı. Teyzemle aramızda geçen dünkü tatsızlıktan  sonra karşılaşmak istemiyorumdum. İnsanların benden habersiz hayatıma karışmalarını sevmiyorum. Hemen masadaki şekerlerden bir avuç alıp cebime koydum. Onlara görünmeden hemen dış kapıya doğru yöneldim. Evden  çıktığım gibi otobüs durağına doğru ilerlerken bir yandanda müzik dinliyordum.

Okula bahçesinden içeri girdiğimde 

 gülüşüyle beni karsilayan Eylül'ü gördüm ...

Eylül lise hayatına başladığımda  hayatıma girmişti. Onunla çok iyi dostuz.  Birbirimizle çok iyi anlaşıyorduk. Her an yan yanaydık. Kendisiyle ayni sinifta ayni siradaydik.

Aslinda ayri sınıflara düşmüştük fakat Eylül müdüre kadar gidip bir şekilde ayni sinifa düşmemizi sağlamıştı …

 Arkadaki sırama doğru ilerleyip elimdeki kitapları masaya koydum.

Günaydın Eylül. Nasılsın? Dedim.

İyiyim cadı sen iyi görünmüyorsun .

dedi. 

Gerçekten ondan hiçbir şey saklayamıyorum. 

Hocanın da geldiğini görünce Tenefüste anlatırım diyerek dersi dinlemeye başladık.

Dersi dinlerken cebimden gelen titreşimle  irkildim. O irkilmeyle ağzımdan nasıl bir ses çıktıysa  herkes sesin geldiği sıraya döndü. 

Hemen kendimi savunmaya geçerek kusura bakmayın hocam, o kadar dalmışım ki Eylül'ün dokunmasıyla irkildim. Özür dilerim dedim. 

Eylül şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Cenkte yalanıma inanmamış olacak ki hemen arkasını dönerek 

ne oldu Ecrin ?dedi. Gülümseyerek cebimdeki telefonu çıkardım. İstemsizce ses çıkarmama bu sebep oldu. 

Cenk ve Eylül masanın altında gösterdiğim telefona bakıp kıkırdadılar. Onlar dersi dinlemeye kaldıkları yerden devam ederken bende telefonuma gelen mesaja baktım. Yine  Arastan gelmişti. Atılan mesaji açtım. Günaydın diye bir mesaj atmıştı. Görüldü yapip telefonun ekranını kapattım ki tekrardan mesaj geldi. Tekrardan açıp Arastan gelen ikinci mesaji okumaya başladım . 

Sizin gibi güzel bir bayan ayni anda nasil bu kadar gıcık oluyor. Diye yazmıştı. Bu kim oluyor ki benimle  bu şekilde konuşabiliyordu. Hemen telefonu hocaya fark ettirmemek icin  cabaliyor ayni zamanda mesaja cevap veriyordum. 

Beyefendi sizin mesajlariniz görüldü oluyorsa bilin ki karsi taraf konusmak istemedigi icin bunu anlamayacak kadar beyninizde hasar yoktur umarim .

diye yazip gönderdim. Bu arada zilin çalmasıyla rahatladim. Eylül bana dönerek neler oluyor hem sen derste kiminle yazışıyorsun dedi bende  telefonu masaya koyup  yasananlari anlattim. Anlatırken telefona da mesaj gelmişti.

Gıcık hanım sende olan hasarı ne kadar da iyi biliyorsun😂😂diye 

yazmıştı.  Daha fazla sinirlenmeme sebep olmuştu.Eylül de mesajı okuyup gülmeye başladı. Aras çözmüs seni kızım bu kadar yakışıklı birini geri tepen biri ancak kafayi yemiş olabilir. Hemen elini alnına koyarak hasta da değilsin acaba kör müsün ? Ecrin bu kaç diyerek eliyle yaptığı rakami gösteriyordu elimin tersiyle eline vurarak telefonu aldığım gibi okulun bahçesine yöneldim. Darıldığımı anlayan  Eyĺül ise arkamdan geliyordu.

Gerçekten insanları anlayamıyorum. Niye bu kadar dış güzelliğe önem veriyorlardı ki? Her şey bize emanet iken güzelliğin baki kaldigina nasil inanırlardı. Hem Aras denilen kişinin bir sürü takipçisi var. O kadar kişi arasında elbetteki sevgilisi olacaktı. Kör falan değildi sadece hayallerle yaşamıyordu onlar adamın ona bakmayacağını göremeyecek kadar kördü… 

hemen soluğu okulun kantininde aldi . Bu arada masaya izinsiz Eylül oturmuştu. Ecrin bir an düşüncelerini arkadasiyla paylasmak istedi. Belki onun gördüğü şeyleri göremiyor diyerekten konuya basladi.

Bak Eylül o çocuk bize bakmayacak kadar yakisikli ve zengin. Hayallerle yasama guzelim gercekci olalim. Zaman geçirmek istiyor hem tersledik yaaa onun için bu kadar uğraşıyor yoksa inan bize bakmaz. Lütfen bana hayal kurdurtma diğerleri gibi yikilmasini istemem.

Dedim.

Haklı olduğun noktalar var ancak denemeden de olmaz. Geri adim atma icinden ne geçiyorsa onu yaşa bırak korkulaŕını bir kenarıya  hem sen kendini küçümsemekten ne zaman bıkacaksın. Kizim keşke ben sen olsaydim yaa sen nasıl bu güzelliği göremeyecek kadar kör oldun. Aldığiñ teklifler seni ne kadar isteyen kişilerin olduğunun kanıtı değil mi?  Diyen Eylül'e karşı diyecek bir şey bulamıyorum ve bu beni daha çok sinirlendiriyordu. 

Offff Eyĺül inan hiçbir şey bilmiyorum. Neyse sınıfa geçelim. Diyerek oturduğu masadan kalkip sınıfa doğru ilerledi. Bir yandan da Eylüle hak veriyordu...

Günün son dersini işledikten sonra cantasini alip Eylül ile okul bahçesine günlerini degerlendiriyorlar. Otobüs durağına gitmek icin Eylül 'den ayrılan Ecrin  çantasından kulaklığını çıkarıp kulaklarinda en sevdiği müziği duyduğunda bir karar aldı. Arasla içinden geldiği gibi konuşacaktı.

Korkmadan...

.....

Gecmiş Kurban Bayramınız Kutlu olsun.

Bu Bölümü nasıl buldunuz?

Yorumlarinizi ve voteleri bekliyorum.😍😘

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 20, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

AŞIĞIN OYUNUWhere stories live. Discover now