Çocuk Ruhlu Genç

195 13 5
                                    

Elinde kocaman pamuk şekeri, neşe içinde koşan sevimli bir çocuğun bana çarpmasıyla kendime geldim. Tam on dakikadır donakalmış bir vaziyette düşünüyordum. Üstelik fotoğraf makinemi yerden almamışım bile. Neden bu genç çocuk bu kadar tanıdık geliyordu bana? Nereden tanıyordum, ne yaşamıştım ki onunla? Beyin fırtınasını bile yapmaya çekindiğim o konuyu getirmeyecektim aklıma.

Yürüyor, yürüyor, sadece yürüyordum. Aklımdan çıkmayan konu yüzünden kafamı kaldırıp etrafıma bile bakamıyordum. Sözde buraya rahatlamak, kafamı toparlamak için gelmiştim. Kafamdaki her şey daha da çok karışmıştı. Kendimi biliyordum, eninde sonunda tartışmaya başlayacaktım kendi kendimle. Aylardır arıyordum onu, nereden hafızama girdiğini bile bilmediğim şahsı. Neden evimin yakınındaki bir parkta onunla karşılaşayım ki? Mucizeler dünyasında yaşamıyoruz sonuçta. Ama mutlu hissediyordum. Fazla mutlu. Çektiğim fotoğrafa saatlerce bakmak istedim birden. Bu çocuk ruhlu gence ilk karşılaşmaya göre fazla mı tutulmuştum sanki?

Olayı kavrayabilmek için ilk etapta ne yapmam gerektiğini düşündüm. Makinemi çıkarıp oturdum bir banka. Fotoğrafı yakınlaştırarak aylardır aradığım o kişiyi düşündüm. Düşünemedim. Böylesine eşsiz yaratılmış bir yüz karşısında kim aklını toparlayabilirdi ki? Odaklanmalıydım. O kişiyle fotoğraftaki çocuk ruhlu genci karşılaştırmalıydım. Biraz bekledikten sonra tekrar açtım fotoğrafı. Saçlarını, gözlerinin yakınlığını, dudaklarını incelemeye başladım. Hatırlamaya çalıştım hafızamdaki o kişiyi. Lanet olsun ki hiçbir şey gelmiyordu hafızama. Fazla bunalmıştım düşünmeye çalışmaktan. Biraz ara vererek etrafı seyre daldım. Onun güzel gülüşünün hafızamı rahatlatacağını düşündüm. Onun hakkında bildiğim tek şey ruhumdaki bütün kötülükleri temizleyen gülüşüydü zaten. Kolayca anımsadım her zamanki gibi. Ön dişlerinden birinin önde oluşu bile onu kusursuz yapan en güzel şeylerden biriydi. Bunu düşünüp gülümserken rahatladığımı hissederek tekrar döndüm fotoğrafa. Neden bugün bu kadar şok oluyordum ki? Evet yine düşürmüştüm makinemi yere. Hızlıca yerden alarak defalarca yakınlaştırdım fotoğrafı. Bu mümkün müydü? Yoksa fotoğraftaki gencin ön dişlerinden biri önde miydi? Hayır olamazdı. Asla olamazdı. Fotoğrafa tekrar tekrar bakıyordum. Sanki önde gibi duruyordu. Belki öyle değildir de sadece bu fotoğrafta öyle çıkmıştı. Nasıl emin olacaktım, nasıl öğrenecektim gerçeği bilmiyordum. Kafam tekrar karışmıştı.

dreamerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin