Merhaba arkadaşlar ben geldim yani "baş belası" tekrar söylüyorum kalın çizgiler benim ağzımdan medyadaki "Eylül" yanii size iyi okumalar
Hava gittikçe daha da güzelleşiyordu bu arada şu yeni çocukla tanışmamıştık bildiğim kadarıyla çocuk çinliymiş ve adının da "luhan" olduğunu öğrendim sonuçta çocuk yakışıklıydı bizim kızlarda azgın oldukları için öğrenmemde çok yavaş olmadı. erkekler de çok pis gıcık olmuşlardı sınıfa kendilerinden daha yakışıklı birisi geldiği içindi o da başka neyden olucaktı ki tabi tüm bunları aklımdan çıkartıp yemekhaneye doğru yol aldım.
bu arada koşuyolu kolejinin kafeteryasını yemekhane olarak hayal ettim üç kişinin yan yana oturabileceği masalar var
yemekleri almak için sıraya girdik öyle bir tesadüf ki önümde Luhan vardı arkasını dönünce bana kendi yerini verdi bu çocukta anlayamadığım bir şeyler vardı ama şu var ki çocuk çok nazik ve sempatikti songüllerin yanına oturmak istemiyodum zaten yanlarında da o piç kurusu güneyler vardı.buna serkan da dahil tabi boş yer ararken bomboş bir masa gördüm masaya oturdum kendimi topladıktan sonra yanıma Luhan geldi "buraya oturabilir miyim" dedi inanmıyorum çocuk benden bile daha iyi türkçe konuşuyodu tam bir türk genci gibi konuşuyodu hatta yanıma oturması için bende "tabi" dedim çocuk sonra yanıma oturdu yüzünü çaktırmadan iyice inceledim çocuk çok tanıdıktı daha doğrusu birisine çok benziyodu sonra Luhan
"acaba ismin ne" dedi bana bende "eylül" dedim
"çinin neresinden geliyosun acaba"derken yanımıza Kai, D.O., Lay, Suho ve bide bizim türk kızı ismi Gaye olmasına rağmen ona HaNa dememizi istiyo HaNa çocuğa bakıyodu ama çaktırmamak için gözlerini kaçırıyodu. Luhan konuya tekrar dönmemi sağlayarak "aslında ben kuzenimle birlikte korede yaşıyoduk uzun bir süredir ama benim okul sorunlarım yüzünden buranın daha doğru olacağını söyledi hem bir zamanlar küçükken burda çok yaşamış birisi olduğum için alışmam o kadarda zor olmaz diye düşündüm"
"sen önceden türkiye de mi yaşadın" dedim o da
"aslında 5 yaşında geldim buraya ve 12 yaşımda özel bir durumdan dolayı gitmek zorunda kaldık"
yemeğimi yerken bir anda bana
"aslında eski bir dostuma çok benziyorsun biliyomusun"
"benziyomuyum ah Luhan the vampire diaries de değiliz ve bende elena değilim"
"aslında arkadaşım erkekti"
"ne yani sen beni bi erkeğe mi benzetiyosun"
"Doğrusunu söylemek gerekirse evet, yani hayır sanki onunla kardeş gibisiniz sana bakınca onu daha çok özlüyorum"
"Ha bu arada gay filan da değilim genellikle kadınlardan hoşlanırım da ona göre" gülmeye başladık
"Luhan sen bana kur mu yapıyosun"
"aslında ben seni arkadaşım olarak görüyodum ama "
"Luhan şu andan itibaren bu hayattaki en sadık dostlarımdan biri olarak kalacaksın bana güven"
"HER ZAMAN VE SONSUZA DEK"
EVET ARKADAŞLAR YENİ BÖLÜM GELDİ YENİ BÖLÜMLERİ YAZMADAN DA SÖYLEMEK İSTEMİYORUM AMA BU SIRADAN BİR KİTAP DEĞİL DOĞAÜSTÜ GÜÇLERİN OLDUĞU BİR KİTAP O YÜZDENDE ŞİMDİLİK SİZE SIKICI GELEBİLİR AMA YENİ BÖLÜMLERDE SİZİ HİÇ BEKLEMEYECEĞİNİZ OLAYLAR OLUCAK BU YÜZDENDE BİZDEN ASLA VAZ GEÇMEYİN OYLARINIZI VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN ÖBÜR TARAFTA ÇOK BÜYÜK GÜNAHTIR VALLA
ŞAKA ŞAKA
YOU ARE READING
KARANLIĞIN KENDİSİ
Fantasyetrafındakilere zarar gelmemesi için uğraşan ve iyilikten nefret eden bir kız sizce neden iyilikten nefret ediyor çünkü iyilik onun için aptallıktır adaletsizliğe uğramaktır sizce bu savaşta kim kazanır exo sevenlere yada sevmeyenlere...
