Nefes nefese ekmek sepetini salona götürüyordum ki salonda Raşit Beyle konuşan Karta Beyi görmüştüm. O da bana bakınca mecburen günaydın dedim. "Günaydın Lina, ilk günden harikalar yaratmışsın..." Teşekkür ederim dediğimde Raşit Bey de yerinden kalkarak masaya baktı.

"Yirmi dakika gibi kısa sürede bu kadar güzel masayı kurmak sanat eseri olmalı..." Onlar mı abartmıştı yoksa ben mi? Masaya baktığımda hiç bu kadar özendiğim bir kahvaltı masası hatırlamıyordum. İkisi masaya oturduğunda "Valla ben çaya bayıldım. Bunda sonra her sabah çayını içerim..." Bence abartıyorlardı. Özellikle de Raşit Beyin sabah olanları bildiğini anlamam onu bana karşı empati duymaya zorlamıştı.

"Bence de aşımızı an itibariyle bulmuş bulunmaktayız." Artık kesin olarak burada çalışacaktım. Yüzümde tebessüm Kartal Beye baktığımda yüzünü ilk defa bu kadar yakından inceleme şansı buldum. Raşit Bey öksürdüğünde hemen başımı eğmiştim çünkü aptal gibi adama baktığımı görmüştü.

"Karar verildiyse çalışma saatlerini de konuşalım. Bence sabah sekiz akşam altı olsun." Sekiz çok erkendi. Ben o saate kalkıp buraya gelmezdim.

"Sekiz erken Raşit ben Lina'nın evine gittim. Buraya gelmek için iki vesait yapması gerekiyor..." Bu adam iç sesimi mi duymuş yoksa ben dışımdan mı konuşmuştum.

"Önerin nedir Kartal, her gün yirmi dakika içinde kahvaltı hazırlayacağını sanmıyorum ki bizde her zaman bugün gibi geç şirkete gitmiyoruz."

"Sözünüzü bölüyorum ama yalnızca beni birkaç gün idare etseniz. Kendime yeni bir arıyordum. Bulduğumda her sabah sekizde burada olurum." Bunu ben mi söylemiştim. Günümüz şartlarında olabilir miydi? Ev bulsam bile ilk maaşımı almadan depozitoyu ödeyemezdim.

"Olmaz buraya yakın kiralar çok pahalı... Bakma öyle öğrenci olduğunu biliyorum. Bu işe de para için girdiğinde... Raşit sen yakınlardan bir ev bul. Evin depozitosunu ve ilk kirasını öde..." Yok, bu defa kedin dışımdan konuştum çünkü bunun imkanı yoktu. Ya bu adam müneccim ya da üstün zekalı falandı.

"Bunu kabul edemem Kartal Bey, henüz beni tanımıyorsunuz bile. Hayır, Raşit Bey ben kendim hallederim..." Raşit Bey o sırada başını olumsuz anlamda salladığında ne hata ettim diye düşündüm.

"Sen benim lafımın üstüne laf mı koyuyorsun. Şurada iki yüzüne güldük diye kendini bir şey sanma. Raşit söylediğimiz yap Lina Hanımda kabul etmezse uygun dille bu işe devam edemeyeceğini söylersin." Ben sanki burada yokmuşum gibi son sözünü söyleyerek masadan kalkıp yukarıya çıkmıştı. Neye bu kadar celallendiğini bilmezken ağzı açık ardından baktım.

"Linacım iyisin tatlı kızsında sanki biraz fazla safsın. Sana karşı dün olanlardan dolayı fazla iyimser davranıyoruz çünkü dün yaşananlar hiçbir kadının yaşamaması gereken bir durumdu. Senden ricam kedini Kartal'ın şerrinden korumak istiyorsan iyimserliğine aldanma. Çünkü Kartal şu dünya da bana bile zor katlanırken babası gelse ona da eyvallah etmez. Beni anlıyor musun?" Hiçbir şey anlamazken cümlelerini kesik kesik aklımda toparlamaya çalıştım. "Anlaşıldı ilk günün heyecanından saçmaladın. Neyse sen işine dön ben ev işini adamlara söyler hallederim."

"Raşit Bey sözlerimi maruz görün ama ben daha önce böyle şeylerle hiç karşılaşmadım. Sizin için küçük meblağlar olabilir fakat benim için altından kalmayacağım rakamlar size karşı mahcup olmak istemiyorum."

"Konuşman bittiyse işine dön ben evi bugün içi halletmelerini söyleyeceğim. Yoksa bir kez daha tekrar etmemi ister misin?" Bir kez daha inkar edersem işten olacağımı düşünerek mutfağa çekip sırtımı tezgaha dayadım. Lina bak ne güzel artık işin var evi de halledeceklerini söylüyorlar neden üsteliyorsun.

O halde olanlara sevinmem gerekirken neden mutlu olamıyorum? Sevdiğin tutulduğun dediğin adamın yanında onun evindesin. Hayat sana kocaman bir şans verdi. Bunu değerlendirmeye çalışmak yerine neden midene kramplar giriyor... Bir süre sonra Raşit Beyin bir isteği olup olmadığını sormak için mutfaktan çıkıyordum ki işittiğim sesle birlikte olduğum yerde kalıp konuşmalara kulak misafiri oldum.

"Raşit beni tanırken bu söylediklerin çok saçma. O kızdan da yanlış yaptığım için özür falan dilemedim. Arkadaşı çalışanım diye yaşananlar sırf çalışanlarımın kulaklarına gider diye özür dilemek zorunda kaldım. Sakın bunun altında başka bir şey arama. Beni anlıyor musun zorunda kaldım."




AŞKA ESİR DÜŞMENİN EN KOLAY YOLU AŞKTAN KAÇIŞTIR...


 BU PASAJIN ALTINA KALP BIRAKIN



YARA İZİ  🚬 BIZE SEN KALA 2Where stories live. Discover now