Başımı döndürüyorsun nasıl iyi olabilirim. "Başım döndü. Şimdi daha iyiyim." Diyerek yutkundum. Öyle bir bakıyordu ki tekrardan dudaklarıma yapışacağını sansam da o kendini benden ağır şekilde çekerek "Yürüyebilecek misin?" diye sordu.

"Yürür-Yürürüm ben." Ellerimi göğsünden çekerek geri bir adım atmıştım.

"Raşit akşam için birilerini ayarladı. Sen eve gidip dinlen. Akşam bir şey yapmana gerek yok." Yüzüne bakarken içimden ne sanıyorsun ki adam bir öptü diye sözden vazgeçeceğini mi demiştim. Yutkunarak parmağımla kapağı işaret ettim. Bu adamın beni ilk öpmesi değildi. Yine umursamazlığı vurması normaldi. Hem adam atak geçiriyorsun diye öpüp kendine getirmek istedi. Hem hülyalara dalma.

"Ben... Ben gitsem iyi olacak." Başımı öne eğerek yanından ağır adımlarla geçtim. Odasında arkama dönüp ona bakmak istesemde içimden bu kadar gurursuz olma diyerek son adımlarımı hızla atarak odadan çıkmıştım. Merdivenlerdense tam aksine hızla inmiştim. Kahvaltı masası hala kuruluydu. Bense koşarak kendimi lavaboya atarak üstüme kapıyı kilitledim. Ayna da ellerimi yüzüme götürerek kulaklarıma kadar kıpkırmızı olmuş yüzüme baktım.

Peki, ya Mustafa gelmeseydi ne olacaktı? Kartal ileriye gitseydi ne olacaktı ona karşı koyabilecek miydim? "Ahmaksın Lina, tam bir ahmak!" Bunu kendime nasıl yapardım. Adam akşam sözlenecekti. Elimi yüzümü soğuk suyla yıkayarak yüzümü havluyla kurulamıştım. Ayna da son bir kez daha yüzüme baktıktan sonra son bir gayret kilidi açıp dışarıya çıkmış oradan da mutfak kapısından dışarıya kendimi müştemilata zor atmıştım. Sakın Lina sakın, ablana bu olanlardan bahsetme. Ablam öğrenirse Kartal'dan hesap sorar o zaman da rezilliği görürsün.

Benden bir yarım saat sonra ablam eve gelmişti. Direkt odama girerek büyük bir heyecanla aldığı kıyafetleri tek tek göstermişti. En son sence hangisi dediğinde akşam oraya gitmeyeceğimi söyledim. "Sen delirdin mi Lina, sevdiğin adamı o kıza mı kaptıracaksın. Bak bugün şans yüzüne gülebilir. Kartal seni fark ederse evlenmekten vazgeçebilir. Raşit o kızla zorla evlendiğini zerre sevmediğini söyledi."

"Kartal ve zorla evlendirilmek mi asla beni buna inandıramazsın abla o kadar da saf değilim."

"Kız henüz on sekizine yeni girmiş. Eğer ortada dedesinin sözünü olmasa asla bu işlere girişmeyeceğini en yakın arkadaşı söyledi. Hadi yüzün gülsün şans bu defa bizim kapıda." Ablam biraz daha gazlayınca Aysima nerede diye sordum. Ablamda Raşit ile beraber oyun oynadığını söyledi. Hatta Raşit Beyin aldığı hediyeleri göstererek neşeyle gülmüştü.

Bende bir gaz ablamın söylediğini yaparak giyinmek için harekete geçmiştim. Ablamla birlikte ilk önce saçımı yapıp daha sonra makyaj aşamasına geçmiştim. Elbiselerin tümünü denediğimde içlerinden en gösterişsiz bir o kadar da şıkını giyerek ayağıma topuklumu geçirerek ablamın gazıyla evden çıktım. Islık sesiyle başımı çevirerek Raşit Beye ve kucağında sıkıca tutuğu Aysima'ya baktım.

"Teyze çok güzel olmuşsun."dediğinde "Lina söze epey daha var sen erken hazırlanmışsın."diye devam etmişti. Bende başımı eğerek üstüme baktım.

"Gece için değil hazırlıklara yardım etmek için hazırlandım. Yoksa fazla mı abartılı olmuş?"

"Yok, canım ne abartısı eğer kim olduğunu sorarlarsa kız kardeşim olduğunu söyle kimse sana sulanamaz. Yok, yine de sulanan olursa bana gel dersini veririm." O an gözlerimi devirdiğimde yeğenimle birlikte kıkırdamışlardı. "Şaka bir yana soran olursa..." derken onu daha fazla dinlemeyerek başımı olumsuz anlamda sallayarak yürümeye başladım. "En azından dileseydin Lina, çok güzel düşüncelerim vardı." İçimden dönüp benimle uğraşma yoksa ablama söylerim demek gelse de sesimi çıkarmadan yürümüştüm.

Mutfağa girdiğimde pek çok görevli vardı. Organizasyon için görevliler çalışırken onlara kısaca kendimi tanıtarak kolları sıvayarak işe koyulmuştum. Elbise ile her ne kadar zor olsa da başaracaktım. "Raşit..." Kartal'ın sesiyle birlikte kapıya dönerek ona bakmıştım. O ise bana takılı kalmış beni baştan aşağıya süzmüştü. "Herkes dışarıya çıksın hemen!" Görevliler giderken bende tamamen doğrularak ona bakmıştım. Smokinin içinde çok yakışıklı görünüyordu. İçim ona doğru giderken o da bana yaklaştı.

"Sana gidip dinlen demiştim. Sense süslenip püslenip işinin başına geçmişsin. Sen laftan sözden anlamaz mısın?"

Bana kızmış mıydı? Ama neden kızmıştı. Ben ne yapmıştım. Başımı çevirip kararan havaya baktım. Misafirler birazdan gelir derken kapı çalınca dudağımın iç kısmını dişledim. "Eve gidip dinlen ayakaltında dolaşıp kendini daha fazla yorma." Demiş sonra da mutfaktan çıkmıştı. Bende onun ardından omuz silktim. Buradan gitmeyecek sözlüsüne bakacaktım.

Kapı açılmış olmalıydı ki içeriye sesler gelmiş görevlilerde gelince yapmaları gerekeni söyleyerek hızlı olmalarını söylemiştim. Aradan on dakika geçmeden yabancı bir erkek sesi duydum. "Pardon bakar mısınız?" Başımı çevirip sesin sahibine baktım. O da beni baştan aşağıya süzdü. "Kusura bakmayın sizi çalışan sandım." Demiş bende "Evet, burada çalışıyorum. Siz ne istediğinizi söyleyin ben elimden geleni yaparım."demiştim.

"Ben lavabonun yerini sormak..."

"Ben sana yerini gösterebilirim Güven, hanımefendinin işi vardır." Kartal arkada belirince yüreğim hoplamıştı. Arkadan Raşit gelinceyse "Raşit misafirimize lavabonun yerini göster." Dedi. "Sizi kolay gelsin." Güven dediği adama sağ olun demiştim. Kartal da onlar gidene kadar kapı da durmuş daha sonra da yanıma gelerek kolumdan tutmuştu.

"Sana eve gitmeni söylemiştim. Neden hala buradasın Lina!" Sinirlenmişti. Belki de kıskanmıştı. Ben ağzı açık ona bakarken kapıda sarışın bir kız belirdi. Ben ona bakarken Kartal da kolumu bırakarak arkasına bakmıştı. Sarışın kızın renkli gözleri gerçekten güzeldi. "Bir şey mi isteyeceksin Estella." Kızla çıkışır gibi konuşunca onun sözleneceği kız olduğunu idrak etmem çok zamanımı almadı.

"Ben... Benim işim bitti. Size iyi geceler...."



SÖZÜMÜZ VAR DEDİK, VE SÖZÜMÜZÜ YAPIYORUZ. DİĞER BÖLÜMÜ KİMDEN İSTERSİNİZ


BU BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ BU PASAJIN ALTINA KALP BIRAKMAYI UNUTMAYIN.



YARA İZİ  🚬 BIZE SEN KALA 2Where stories live. Discover now