1.Bölüm

25K 775 27
                                    

Gözlerimi açmamla,kapatmam bir olmuştu.Güneş ışınları gözüme resmen tecavüz ederken alarmın sesi de kalkmam için adeta kulağımı beceriyordu.Elimi sola kaydırıp saati kapatmaya çalışırkeb yere düşüp susmasını aldırmadan dirseklerimin üzerinde doğrulup ayağa kalktım.Uyku sersemi bir iki sendelemeden nihayet kendimi banyoya atmıştım.Yüzümü yıkayıp aynada kendime bakmaya başladım. Mavi gözlerim hafif şişmiş,saçlarım birbirine girmişti. Ellerimi bir iki kere saçımın arasından geçirmeyi denesemde başarılı olamamıştım.En iyisi okul saatine kadar duş almaktı.Hemen üzerimdeki geceden kalma pijamaları cıkardım ve kendimi suya bıraktım.

Kısa duşun ardından kot şort,tişört ikilisini giydim ayağımada rahatıma düşkün olduğum siyah converslerimi geçirdim.Diğer kızlara nazaran biraz daha vurdumduymazdım bakım konusunda bunu da Dövüşçü olmama veriyordum.evet bir dövüşçüydüm okulda son senem olduğu için bırakmama kararı almıstım.Tabi bunuda arkadasım Esila'nın büyük payı vardı.Saçlarımı olduğu gibi bırakıp çantamı sırtlandım.Arabama atlayı büyük hüsranımla okul yoluna sürdüm.

Okula girdiğimde Esila kapıda beni bekliyordu.Arabayı park edip ağır adımlarla indim.Kafamı çevirdiğimde de Esila kollarını boynuma dolamıstı,hiç düşünmeden karşılık verdim bir süre öylece beklemiştik.Ailemin küçükken beni verdiği yurttan ayrıldığımdan beri Esila'nın yanındaydım.Ailem dedğime bakmayın gerektiği için kullanılan sözcük türüydü benim için anlamını hiç hissetmediğim sözcük.Esilayla "Karanlıkta" tanışmıstık.Dövüşçü olmamıza rağmen insanlara karşı-yani bize karşı olmayan-kötü davranmazdık aksine coğu kişi severdi.Ama bir okadar da iyi dövüştüğümüzü bilir çekinirlerdi.

Esila kollarını çekince kocaman bir gülümseme yolladı bana "Seni özledim." diye sitem etti. Bende onu özlemiştim-sadece haftasonu görüşmemiştik inanın-CEvap veremeyip sadece gülümsemekle yetindim.

Dolabın kapağını açığ ders programına göz attım. İlk ders fizikti,içimden her ne kadar saydırsamda yapıcak birşeyim yoktu. Okulu bitirmek zorundaydık.Esila'nın ağlayarak söylediği o çaresiz sözler hala aklımdaydı.Bunu onun için yapıcaktım,yapmalıydım.

Ders bitiminde "Sonunda"diye geçirip duruyordum içimden. Oturduğum yerden kalktığımda çaprazımda oturan Demir arkadaşlarının sohbetini dinlemeden bana gülümsüyordu.-Dersin basından beri-yapmacık bir gülümsemeyle karsılık verip Esila'nın sınıfına ilerledim.Onu bulduğumda kantine inmiştik gerçekten açtım.

Esila'nın sürekli birşeyler anlatmak için açılan çenesi suan gülümsemek için bile kıpırdamıyordu. "Neyin var?"diye sorduğumda yorgun olduğunu söylemişti ama garipti.Üstelemeden ona en sevdiği vişne suyunu aldım ama ona bile yarım yamalak teşekkür etmişti kesin bir seyi vardı.

Nihayet okuldan çıkıp arabaya atmıştık kendimizi "Lanet olası neyin var,hemen anlat bana" deyip dursam da gözlerini kapatmış bir şekilde duruyordu. En sevdiği şarkı olan The Cab-İntoxicated'i açtığımda gözlerini açıp nihayet gülümsemişti.İşte bu kadar diyip eve sürmeye başladım.

Bugün dövüşçü vardı. "Karnımızıda doyurduğumuza göre artık karanlığın yolunu tutmalıyız"dedim ama Esila'nın masum minik bir kedi kadar masum bakışlarıyla karşılaştım. Ama elimden birşey gelmezdi ayrıca dövüşmeyi gerçekten seviyordum. Karşımdaki umrumda bile olmazdı,geçmişe vurur gibi vururdum,ağladığım geceler için tekmelerdim karşımdakini. "Hadi üstümüzü değiştirip çıkmazsak bugün ki sahada Emre dövecek bizi"kolundan tutup çekiştirmeye baslamıstım. Emre karanlığın sahibiydi ve bize abimizden daha yakın olan kişi. onun sayesinde bu evde bu arabalarda ve bu rahatlıkta yasıyordum. Karşılığında sadece dövüşmemizi istemişti. düşünceleri kafamdan atıp taytımı ve atletimi giyindim cantamı sırtlandığımda Esilayla evden cıktık.

GİZLİ GÜÇOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz