17.BÖLÜM

1.2K 60 0
                                    

Dayanamadım, Bir hafta içinde stokta Tutuğum bölümü atam Dedim. OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.

NEFES'DEN:
İçimdekileri Haykırıp, bağırmak istiyordum. Neden Her zaman Siyahına içinde bir Derin Sızı, yada Bir beyaz nokta vardı. Bu soruları defalarca sordum kendime.

Doktor konuşmak için hazırlandığı an Heyecanlandım. Tahir güven vermek için elimi tuttu. Elim karıncalandı.

Doktor: Nefes Hanım,bir iyi birde kötü haberim var.

N: Hemen söyleyin Lütfen.

Doktor: İlk iyiyi söyleyeyim, Nefes hanım Hayırlı olsun Hamilesiniz.

Dedi. Neee? Hamile mi? Ama... Siktir!(bunu nefes değil ben diyorum😂) Nasıl olur, Tahir de çok sevinmişti. Şuan gülümsemessem, onun o güzel gülüşü yüzünden silinecekti. Neden mutlu olamıyorum. Neden kötü bir şey varmış gibi geliyor bana.

Doktor: Kötü haberse, Düşük yapma riskiniz var. Çok stresli Olmuşsunuz bu dönem. Bundan vücudunuz fazlası ile etkilenmiş.Bu risk %75 olarak görünüyor. Ama atlatılmayacak diye birşey de yok. O yüzden canınızı sıkmayın.

N:Peki Benim ne yapmam gerek?

Doktor: Dengeli beslenmeli, ve stresden kaçınmalısınız. Güçlü olduğunuza inanıyorum.... Geçmiş olsun.

Deyip, hayatımı yakıp gitmişti. Tahir'in de gülümsemesi silinmişti o güzel yüzünden. Elmacık kemikleri belirginleşmisti. Elimi tuttu, kaldırdı.

Arabada eve gidiyorduk Tahir hiç konuşmamıştı. Tek kelime bile etmemişti.
Birden ani frenle durdu..... Ağlıyor muydu o?

N: Tahir ağlıyor musun?

T: Ağlamayrım.

N: Ağlıyorsun işte.

Deyip Bende ağlamaya başladım. Kaba saba olarak bildiğim adam şuan ağlıyordu. Bende ağlıyordum. Bu olay gerçekten can sıkıcı bir hal almıştı. Evde stresden kaçmak imkansız ve zordu. Bence Tahirde bundan korkuyordu.

T: Nefes, yayla evine gidelum, Hem orada seni strese sokacak bir durum veya bir olay olmaz. Ha Ne dersin?

N:Benim için sakıncası yok, ama Saniye hanim fe-

Sözümü yarıda Tahir kesmişti.

T: Nefes! Onlar dan banane, hem o eve gitsek dahada riskli senin için, ya sana, ona birşey olsa, Ben ne yaparım? Bu durumda anamın veya aileden birinin söz hakkı yook.

N: anladım. Gidelim ozaman.

⚫⚫⚫

Tahir Dışarıda odun topluyordu. Ben Yemek tarzı bir şeyler yapim, düşüncelere dalıyordum.

En sonunda karar verip Kuru fasulye pilav yaptım.
Tahirde o sırada gelmişti. Bende sofraya oturmasını söyledim. O hiç ikiletmeden oturdu.

N: Nasılsın? dedim solgun bir sesle.

T: İyiyim, sen?

N:Bende iyiyim...Saat kaç?

T: 10:00.

N: O kadar oldu mu ya.

Dedim, kafa salladı. Yemeği bitmiş olacak ki kalktı. Bende tabakları bulaşık makinesine koydum. Peşinden gittim.

Yatağa oturmuş, gözünü bir yere sabitlenmiş bakıyordu. Onun için de zordu bu durum. Kaybetmekden korkuyordu.

Bende.....

Gidip yanına yattım. Beni farkettigi an bana döndü, ayaklarını Kalçasının altına koydu.

T: Gel.

Dedi, Zarif ve Nazik bir tavırla. Bende dizine yattım......Saçımı okşamaya başladı. Öylece beni izliyordu şaun. Birine sarılmak için kollarına gerek yokmuş aslında, ona gözlerinle ve sözlerinde sarılabilirmişsin,Ben bunları daha yeni öğreniyordum.

⚫⚫⚫

Sabah kalktığım da Tahir aynı şekilde beni izliyordu. Telefonumun çalması bakışmamızı böldü.

Nefes: Alo?

Hemşire: Nefes hanım Anneniz...

Nefes: Ne oldu anneme?

Hemşire : Maalesef kaybettik.

Telefonum birden düsüverdi elimden. Tahir endişelenmiş olacak ki bana korku dolu bakıyordu. ama benim kafamda

Maalesef kaybettik...
Maalesef kaybettik...

Sözleri yankılanıyordu. Birden Tahirin kucağına düşüverdim...

Bu bölüm içime sinmedi. Ama Umarım beğenirsiniz.

OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.

hıçkırık ❣Where stories live. Discover now