"Eğer başka bir kadınla geldiysen ben belanı sikip atmadan gözümün önünden defol git Timur "

Demirin ağzından çıkan her söz de yüreğinin nasıl yandığını görebiliyordum.Demir yanıyordu.Demir kavruluyordu.

Ama bunu o istemişti.Ne olduğunu anlatmak yerine içine atıp sessiz bir şekilde beklemeyi kendi seçmişti.

"Eğer ki ben avuçlarımın arasına bir el değdirmek istiyorsam bu sevdiğim kadından başkası olmazdı Demir ağa.Olmadı da zaten.Nasıl ona değen eller haramsa,bana da haram.Sevmek nasmustur bende.Ve ben namusuma ihanet etmem,edemem.Allah şahittir çünkü onu ne kadar çok sevdiğime.Gözümden bile kıskandığım bir kadına ihanet etmek ölümden beterdir benim gözümde.Demem o ki benim gözlerim Feride'den başka her kadına kör''

''A*mına koyim Feride ile geldim demek varken ne diye bu sözler''

Bunu söyleyen Hasan'dı.

''Yengeyle ne zaman barıştınız ki?''

Bu soruyu soranda Kerim'di.

''Saatler önce diyelim''dedim omuzlarımı küçük bir çocuk edası ile aşağı yukarı silkelerken.

''Desene yakında düğün var''

Demire baktım.Bugün haddinden fazla konuşmuştu.Bu iyiye mi yoksa kötüye mi işaretti bilmiyordum.Bu yüzden hiç beklemeden gülümseyerek cevap verdim.

''Yarın akşam bize gelecek.Yeter artık.İmanım gevredi onu beklemekten.Daha  fazla bekleyemem''

Bu sözlerimin üstüne hepsi gülümseyerek beni tebrik etmiş ve her daim mutlu olmam için iyi dileklerini sunmuşlardı.

Yaklaşık yarım saat daha bir yanımız ısınıp,bir yanımız donarken nihayet yemek pişmiş ve büyük bir tepsiye konup hep birlikte büyük salona geçmek için merdivenleri çıkmaya başlamıştık.Hava gerçekten soğuktu.

Düşüncelerimden sıyrılarak büyük salon kapısının açılmasıyla ister istemez bir deve kuşu misali kafamı uzatıp Feride nerede diye baktım.

İşte oradaydı kurban olduğum.Çok yer kaplayan biriymiş gibi kıç kadar minderde iki büklüm olmuş,gülümseyerek oturuyordu.Ciğerlerimi şişirip,ona duyduğum hasrete,özleme set çekerek grupla kapıdan içeri girdim.Her iki kadında hemen ayağa kalmış gülümseyerek gelenleri karşılıyordu.Dila ev sahibi olmanın ve bizleri tanımanın rahatlığı ile konuşurken,Feride çekinerek konuşuyor,arada bir kaçamak bakışlarla bana bakıyordu.

Ah gözünü sevdiğimin aşkı.Sen ne boktan bir şeydin ki insanı bu denli ediyor,kudurtuyordun...

''Ne diye ayakta dikiliyorsun Timur abi buyur sofraya''

Dila'nın sözleri ile hafifçe gülümseyip,kıtlıktan çıkmış gibi sofranın etrafına çöreklenmiş gruba baktım.Demir,Kerim ve Hasan yan yana,Dila ile Şehmuz dip dibe oturmuşken bende  Dilan'nın dibinde oturan Feride'min yanında ki boşluğu doldurmuştum.

Dakikalar sonra herkes afiyetle yemeğini yerken,yanımda hiç kıpırdamadan duran kadının salatayı tırtıklamasını izledim.Sonra da dayanamayıp kulağına doğru eğilip sessizce fısıldadım.

''Ayrı bir tabağa koymamı ister misin?''

Sorum üzerine minicik bir gülümseme ile beni ödüllendirip kafasını sağa sola sallamıştı.

''Neden yemiyorsun o vakit?''

''Yedim''

''Hayır yemedin.Yanımdasın ve ne yediğini çok iyi biliyorum.''

FERİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin