Korulara baksanıza, ne de güzel çiçek açmışlar, ne de güzel esiyor rüzgar arasından her bir ağacın. Bu havanın mükemmeliyeti aldı benim aklımı başımdan. Çiçek kokuları bozdu benim zaten dağınık olan aklımı.
Ben bu havada öldüm işte. Sanki kendimi asmaya gitmezmişçesine yolda herkese selam verdim. Benden nefret edenlere, beni sevenlere, hatta tanımadıklarımı bile selamladım. Herkes işe gidiyor mutsuz, uykusuz. Ben nasıl mutluyum bilseniz, son mesaime tam vaktinde yetiştim, üstelik heyecanla geldim, saçlarım ağarmış tam da ağaçların çiçekleri ile kamufle olurcasına.
Bir kayısı ağacına bağladım boynumu ve sallayıverdim aşağıya. Bedenim ağaçta sallansa da rûhum gelir bulur seni, gelir usulca oturur yanıbaşına.
Şimdi seni doya doya, bıkmadan ve utandırmadan öpebileceğim.