FİNAL(40.)

4.3K 297 352
                                    

Bitti işte devamı da gelmez.

Sondaki yazıyı lütfen okuyun.

Herkesim kadınlar günü kutlu olsun 08.03.2020 00:00

...

Aslında çok güzeldi her şey Tuğra o gün ciddiydi ve Neva bunu anlayıp söylemişti annesine. Annecim yarım saat sorgudan sonra anca "Tamam ben babanı ikna ederim gelip istesinler." Diyebilmişti.

Aslında Nevanın kafasında soru işaretleri vardı her kızda ve erkekte olabileceği gibi.

Acaba erken mi?

Hata mı yapıyorum?

Gibisinden. Ama karar vermişti her ne kadar aşk da olsa mantık evliliğine giriyordu ve aklına yatıyordu bu.

Güzel bi isteme fastı oldu sakarlıklar haricinde. Neva ile Tuğra artık sözlüydü.

Sade bir şekilde nişanlandılar

Kınasını sadece kızlar arasında yapmış ve fake hesabına "Gelen gelsin ailem olsun." Yazmıştı e durum böyle olunca kına salonu taşmıştı.

İyide takı geldi he.

Düğün gününde bir farklılık olsun istediler. Neva siyah gelinlik tercih etti. İçinde cidden çok güzel duruyordu.

Evlenip kendi evlerine yerleştiler kaynanası ile arada tartışsalar bile düzeldi araları her ailede olduğu gibi.

Bebekleri olsun diye çok uğraştılar 2 yıl boyunca. En son çare olarak tüp bebek tedavisine başladılar.

Şimdi dimi sizin merak ettiğiniz?

Şimdi ne oldu onlara diye!?

Neva 3 yıl boyunca tüp bebek tedavisi gördü bünyesi aşırı yorgun düştü. Tuğra hem iş hem Neva ile ilgileniyordu. İlgili bir kocaydı ama engelleri vardı geçimsizlik. Ve tüp bebek tedavisi için para lazımdı.

Neva hep "Sen yeterki tedavi için para kazan ben önemsizim." Diyerek iyi izlenimi veriyordu ama o da çok yorulmuştu.

Şimdi....

Tuğra elinde 1,5 yaşındaki Aleda'yla Neva'nın mezarının başındaydı. "Babacım bak annene getirdim seni." Dedi gözleri dolu bir halde gülümseyerek.

Neva'nın nasıl öldüğünü merak ediyorsunuz. Doğru mu?

Tüp bebek tedavisi 5. yıllarında tuttu. Ama dedim ya Neva'nın dayanacak gücü yoktu. Doğum yaptığı gün vücudu buna daha fazla dayanamadı. Ve kızını eline alamadan hayata gözlerini yumdu.

Tuğra kızının doğumuna bile sevinemedi. Çünkü o gönlündeki kızı toprağa verdi.

Ve ne hikmettir ki Aleyda, Neva'ya çok benziyordu her şeyiyle annesinin aynısıydı neredeyse.

Tuğra kızına her bakışında aklına o gün gelirdi. Ağlaya ağlaya bebeğini sevdiği günler geçerdi aklından.

Aile fotoğrafları bile yoktu.

Bütün yük Tuğra'nın omuzlarına binmişti. Aleyda'ya babaannesi ile baktı. Ne anlardı çocuk bakmasından.

Taki 8 ay sonra da annesini toprağa verinceye kadar.

Her şey üst üste gelmişti. Aleyda'yı, Neva'nın ablası "Bana evlatlık ver annesiyim gibi bakayım." Dediyse bile kendinden bir parçayı daha önemlisi gönlündekinden bir parçayı vermeyi reddetti.

O kızına zor da olsa yeterdi. Yetmedi gerekliydi

"Anne!"

"Evet anne!" Dedi gözünden yanağına süzülen yaşı umursamadan.

"Anne!" Evet daha ufak bi bebek sadece anne demeyi biliyor ama bu kelimeyi söylemesi bile tuğraya acı veriyor.

Aleyda'yı bebek arabasına oturtup hayat arkadaşının mezarındaki çiçekleri suladı. Kuşluk bölümüne su koydu ve şişeyi kenara bıraktı. "Suyu ılık aldım ama umarım üşümemişsindir." Dedi toprağına dokunarak. Ağlamaya başladı. Babasının ağladığını gören Aleyda'da ağlamaya başladı.

Tuğra gözündeki yaşları sildi. Kızı için dik duracaktı. Birkaç saniye sonra Aleyda'da sustu.

Son kez karısının mezarına bakıp bebek arabasını sürmeye başladı.

Büyük bir acı.

...

- FARKINDALIK-

En çok senin anneler günün kutlu olsun Figen Karakuş. Okurlarım size bir kadından bahsetmek istiyorum izninizle.

Figen abla benim öz ablam gibidir. Figen abla bir evladını kaybetti bir hastanenin sorumsuzluğu yüzünden. Yahya hastaydı. Ümraniye hastanesinde yoğum bakıma kaldırılmak durumunda kalındı. Yahya'nın bu hastanede bacakları kırıldı. Figen ablaya bunu söylemediler. Kırıldıktan 9 gün sonra bacakları alçıya alındı. Tekrarlıyorum. Engelli ve konuşamayan bir bebeğin bacakları kırıldı. Durumu kötüleşti. İyileşmesi gerekirken... Sonrasında farklı bir hastaneye geldi. Tedaviye başlansa da Yahya'nın ufak bünyesi bu acıya dayanamadı.

Ve benim mükemmel okurlarım bunu buraya üzülerek yazıyorum ki Yahya benim gözlerimin önünde öldü.

Sağlık bakanlığı olsun savcılık olsun kimse ses çıkarmadı.

70K okunmasına güvenerek bunu buraya yazıyorum çünkü ben artık dayanamıyorum.
LÜTFEN YAHYA'YA SES OLALIM.

İnstagram veya Twitter lütfen çıkarabildiğiniz kadar ses çıkarın. Ben sorumsuzluklardan bıktım. Bir bebeği öldürenlerin şimdi mutlu mutlu gezip dolaşmaya hakkı yok.

Link bırakacağım.

-Farkındalık kısmı bitti- okuyanlara teşekkür ederim.

Birazcık acımasızım ama olsun.

Sizi Tuğra gibi sevecek birini bulmanız dileğiyle.

Bu da burada biter 20.02.19 (anılar kalması için bu yazıyı silmiyorum)

Tuğra seni yerim. (Demesem içimde kalırdı)

BU KIZ ~ Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin