Rengi Giyen Kadın

679 70 116
                                    

Okul Sergisi, Yıl 2013

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Okul Sergisi, Yıl 2013

Ne dijital çalar saatlerin çaldığı, ne güneşin yüzüne vurarak uyandırdığı, ne de diğer tüm klişelerin bir olup erkenden kapıya dayandığı bir gündü. Bugün, tüm sıradanlığına rağmen sıradışı bir gündü Lahza için. Kargaların daha gagalarını açmadığı, horozların ise güzel sesleriyle sabahın habercisi olmadığı bir vakitte kendini kampüsün içerisinde buldu. Sekreteryasında görev aldığı öğrenci kulübünün ev sahipliğini yapacağı "Kadın Olmak" konulu bir sergisi vardı. Ülkenin dört bir yanından gelen fotoğrafçılar ve ressamlar davet edilmişti. Birisi 'ben feministim' dediğinde erkek düşmanı sanıldığı; kadın erkek eşitliği denildiğinde, 'elma ve armutu nasıl bir tutarsınız' diye karşı çıkıldığı; 'cennet annelerin ayağının altındadır' diye nutuk atanların, bir gün onların da anne olacağını bildikleri halde eşlerini köle gibi kullandıkları; iş hak ve hukuka geldiğinde sosyal medyada klavye delikanlılığı yapıp çevresindeki bir kadına değer vermeyenlerin olduğu bir toplumda, her şeye rağmen umut olmak için aynı amaçla bir araya gelen insanlar birkaç saate bu kampüste olacaktı. Belki de insanoğlu değişmeyecekti, kaybetmedikçe değerini bilmeyecekti ancak bu kirli zihinler için de bir gün, bir Hogwarts öğrencisi "obliviate" büyüsü yapacaktı.

Tüm davetliler sergi alanında yer aldığında, kısa boylu, tıknaz bir genç -aynı zamanda öğrenci kulübünün başkanı olan- kısa bir teşekkür konuşması yaparak kürsüden uzaklaştı.

"Lahza!" Birisinin ona seslendiğini duyarak arkasını döndü. "Aylarca emek verdiğiniz sergiyi sen gezmeyecek misin?" diye sordu aynı dönemde birkaç ortak derste karşılaştığı arkadaşı.

"Elbette gezeceğim ama öncesinde kontrol etmem gereken birkaç şey var. Birazdan yanınıza gelirim."

Elindeki listeyi bir kez daha kontrol etti. Serginin tüm sorumluluğu omuzlarına bırakılan tuğla gibi oturdu. Katılan eser sayısı, satılan eser sayısı, davetlilerin listesi, olası olumsuz durumlarda alınacak önlemler ve daha niceleri onun sorumluluğundaydı. Sorumluluk almaktan kaçmazdı da, böylesine büyük bir sorumluluk onun için bile fazlaydı. Geride bıraktığı topluluğa göz attı. Hava şartlarının izin verdiği ölçüde kampüs bahçesine kurulmuştu sergi alanı. Gölü çevreleyen yeşil alanlarıyla, görenleri kendine hayran bıraktıran bir yerdi. Tüm fakültelerin ortak alanı olan, sağ tarafınıza baktığınızda gölü görebileceğiniz, sol tarafınıza baktığınızda ise bir sürü ağaçların ve çiçeklerin süslediği yeşil alan olan büyük bahçeye kurulmuştu sergi. Üç bölgeye ayrılan alanda sadece fotoğraflar ve çizilen resimler sergilenmekle kalmıyor, bu alanın içerisine kurulan iki sahnede de ayrı ayrı seminerler veriliyordu.

Yaklaşık 5 saat boyunca açık olan sergi alanı olumsuz hava şartları nedeniyle iptal edilmeden hemen önce davetliler de dağılmaya başlamıştı zaten. Aylarca üzerinde çalıştıkları bu sergi nihayet sorunsuz bir şekilde bitmişti. Güneş yavaş yavaş yerini kızıl karanlığa bırakmaya başlarken Lahza da gitmek için hazırlanıyordu.

LahzaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin