-10-

4.8K 344 514
                                    

Genç kız sabah uyandığında aklına dün yaşadıkları geldi ve hızlıca arkasını döndü. Sevdiği çocuk gitti sanıyordu, ancak o hala yanında yatıyordu. Hatta genç erkek uyandığında gitmek yerine onu izlemeyi seçmişti.

"Uyurken çok tatlı görünüyorsun." diyerek güldüğünde genç kız yanaklarının yandığını hissetti. "Uyumayı bırakıp beni mi izledin sen? Gittin sanıyordum. Ayrıca arkam dönükken nasıl uyuduğumu nasıl gördün?" Marinette tamamiyle Kara Kedi'ye döndükten sonra ikisinin de farkında olmadığı genç erkeğin Marinette'in belindeki eli sıkılaştı. Ardından Kara Kedi genç kıza doğru eğildi ve burunlarının çarpışmasını umursamadan konuştu. "Çünkü ben Kara Kedi'yim." Genç kız şimdi yanaklarını alev topu gibi hissediyordu.

"Biliyor musun, Uğur Böceği'nin benim yanımdayken kalbinin bu kadar hızlı attığını hiç hissetmedim." Marinette'in dili tutuldu, ne söyleyeceğini bilemezken sadece daha çok kızardı. Kara Kedi kıkırdadı ve aklına gelen düşünceyle gülümsedi. "Aklıma ne geldi biliyor musun Prenses?" Genç kız ne söyleyeceğini umursamadan tek bir kelimede takılı kalmıştı. "Prenses mi?"

"Bugünü birbirimize ayıralım!" Kara Kedi yatakta hızlıca doğruldu. "Bugün birçok şey yapabiliriz! Önce pastanenizdeki lezzetli yiyeceklerle kahvaltı yaparız, sonra sinemaya gideriz, dondurma alır ve gece Eyfel Kulesi'nde manzara seyrederiz!" Genç kız kıkırdadı ve yatakta doğrulup oturdu. "Beraber mi?" Kara Kedi başını salladı. "Ne dersin?"

Marinette gülümsedi, sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi davranması her ne kadar biraz rahatsız hissettirse de, anlayışı için içinden binlerce kez teşekkür ediyordu. "Ben, bilemiyorum." Kara Kedi başını yana eğdi ve kedi bakışları atmaya başladı. Genç kız kıkırdarken onun ne kadar sevimli olduğunu aklından geçirmeden edememişti. "Tamam, senin şu müthiş planlarını uygulayabiliriz." Marinette konuştuktan sonra Kara Kedi'nin gözlerindeki parıltıyı gördü ve onu bu kadar mutlu edeceğini düşünmediği için şaşırdı. Sanki küçük bir çocuğa 'Haydi lunaparka gidelim!' demiş gibi ışıldamıştı gözleri.

Hemen yataktan fırladı ve genç kızı da yanına çekti. "Güzel, ben aşağıda dönüşüp Plagg'e peynir yedirirken hazırlan. Sonra kahvaltı yapar ve çıkarız. Bekle bizi Paris'in sokakları!" Ardından genç erkek Marinette'in odasından çıktı ve genç kız kıkırdarken düşündü.

Plagg de kim?

-

Marinette üstündekilere son bir defa bakıp gülümsedi. Lüks bir yere gitmeyeceklerini, sadece eğleneceklerini bildiğinden rahat ama güzel bir şey giymek istemişti. Şortlu kot tulumunu giymiş ve içine beyaz bir tişört giydikten sonra beyaz spor ayakkabılarıyla kombininin güzel olduğunu düşünmüştü. Saçlarını dağınık topuz yapıp kulak kısımlarından küçük saç tutamları bıraktıktan ve bir iki tane bileklik taktıktan sonra hazırdı.

Kapıya biraz yaklaştı ve seslendi. "Kara Kedi, gelebilir miyim?" Genç erkek sesi duyduktan sonra dönüşmesi gerektiğini anlamıştı. "Bir dakika, pençeler!" Ardından genç erkek tekrardan Kara Kedi haline bürünürken Marinette dönüşmeden önce gerçek kimliğini düşündü ve kalbinin hızlandığını hissetti. Aylardır maskenin ardındaki gizemli kişiliği bilmeden sevmişti onu.

"Gel Prenses," Genç kız odadan çıktı ve mutfağa ilerledi. "Senin için kahvaltıyı hazırladım." Marinette mutfağa vardığında masayı gördü ve gülümsedi, cidden hazırlamıştı. Kara Kedi'ye baktı ve genç erkek üstündeki bakışları hissedip Marinette'e bakarak gülümsedi. "Topuz yakışmış." dedi gözlerini ayırırken. Sandalyesine oturmuş ve hazırladığı kahvaltıya başlamıştı. Genç kız kızararak teşekkür etti ve oturdu.

"Kara Kedi?"

"Hm?"

"Plagg kim?" Genç erkek soru üzerine gülümsedi. "Kwamim. Dönüşmemi sağlayan şey." Plagg ona 'şey' denildiğini duysaydı muhtemelen Adrien'ın başının etini yerdi.

Başkası - Marichat (Tamamlandı)Where stories live. Discover now