🍉2. BÖLÜM🍉

791 41 5
                                    

Çakır bildiği tüm küfürleri sıralarken hala bileklerini yaka yaka kurtarmaya çalışıyordu.

"Abicim olmuyor işte kemiğine kadar yaktın elini lan! Bi rahat dur!" dedi Giray bıkkınlıkla. Yarım saattir aynı şeyi söylüyordu ama Çakır'a etkisi sıfırdı.

"Ne rahat dur diyosun ikide bir! Biraz rus pezevenkleri gelince görürüm ben senin rahatlığını! Oğlum ağızlarına sıçmadan şurada sandalyeye bağlı bir şekilde ölürsem var ya!!! Şuradan bir kurtulayım o manyak şeytanı mahvedicem!"

Evin kapısının açılmasıyla iki adam da gözlerini kapıya çevirmiş, bir yandan da deli gibi ellerini verevkalardan kurtarmaya çalışıyorlardı. Kapıda Maral'ı görmeleriyle bakakalmışlardı. Bu manyak kız yerine rusları tercih ederim diye geçirdi içinden Çakır.

"Sizi çözerim ama tek bir şartla." deyip tek kaşını kaldırdı Maral.

"Şart falan yok, şimdi hemen çözüyorsun!" dedi Çakır her bir kelimeye bastırarak.

"Ruslar yaklaşık 25 dakikaya burada olurlar. Elleriniz de ayaklarınız da bağlı. Yani anlayacağın pazarlık yapacak durumda değilsin." dedi Maral kollarını önünde birleştirerek.

"Çakır abi bir dur, önce bir kurtulalım şuradan sonrasını düşünürüz, şartını bile bilmiyoruz daha! Söyle bakalım şartını küçük ruh hastası." dedi Giray sakince.

"Sen bu yaratığa göre daha anlayışlı gibisin, konuşmayı pek beceremiyor değil mi?" dedi Maral gülümseyerek.

"Aynen ya hiç anlamıyor bu insanlıktan, şimdi de bizi öldürtecek. Sen şartı söyle küçük psikopat." dedi Giray elinden geldiğince kızın suyuna gitmeye çalışarak.

"ULAN BEN Mİ ÖLDÜRTÜYORUM!!! BU MANYAK BAĞLADI BİZİ BURAYA GERİZEKALI HAYVAN!!!" diye kükredi Çakır. Bu bağırmasına karşın Maral'ın yüzünde mimik oynamaması da onu daha çok sinirlendirmişti.

"Ulan gerizekalı hayvan, kızdırma manyağı tek kurtuluşumuzu bu kız!" dedi Giray dişlerinin arasından.

"Her neyse beni kızdırmamak için suyuma gidiyormuş numaran takdire şayan, ama üçüncü sınıf bir televizyon kanalındaki bir diziden fırlamış gibisin daha çok. Şartımsa şu siz beni Türkiye'ye sürüklemeden önce Köln'e gitmem gerek. Halletmem gereken bazı işlerim var. Yani Köln'deki işler hallolmadan Türkiye'ye kesinlikle dönmem!" dedi Maral kesin bir ifadeyle.

"Tamam Allah kahretsin çöz artık şu şeytanın don lastiklerini ellerimizden. Buradan çıkıp direk Köln'e diyoruz tamam mı? Anlaştık mı? Di mi Çakır?" diyip Çakır'ın gözlerinin içine baktı Giray. "Tamam desene lan! Çakır kime diyorum?" diye konuşan Giray Çakır'a bakarken, Çakır gözlerinin dikmiş öfkeyle Maral'a bakıyordu. Çakır'ın dişlerini sıkarak söylediği "Tamam" lafıyla, Maral verevkaları bulduğu ilk makasla kesmişti.

✂️✂️✂️✂️✂️✂️✂️✂️✂️✂️✂️✂️✂️✂️

Üçü de arabaya bindiklerinde Çakır hala kelepçe gibi tuttuğu Maral'ın bileğini bırakmamıştı. Kızı arabaya fırlattıp kendi de yanına oturunca geri alabilmişti Maral elini.

"Öffff dibime giridin be yeter! Kolumu morarttın zaten!" diye isyan etti Maral. İri zümrüt yeşili gözlerini Çakır'ınkilere dikerek.

"Canın mı yandı yoksa şeytanın kızı? Bileği morarmışmış, bizimkileri köküne kadar yaktın be!" diye bağırdı Çakır kıza bakarak.

"Abi iki dakika bir kavga etmeyin! Tam adres ne, nereye gidiyoruz şimdi?" diye soran Giray'a tam adresi verdi Maral.

"Ne işin var burda?" diye sordu Giray. Cidden bu kızın neler karıştırdığını merak ediyordu.

Otomatik Mandalina Where stories live. Discover now