VL-2

2.7K 172 57
                                    

2: tabi sen kırdığın kalbimin sapasağlam olmasına şiddetle karşısın ama

°°°

@taeyang: Ayrılık sürecimde destek içerikli mesajlarınızı eksik etmediğiniz için teşekkür ederim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

@taeyang: Ayrılık sürecimde destek içerikli mesajlarınızı eksik etmediğiniz için teşekkür ederim. Bu süreç içerisinde v live hesabıma girmediğimin farkındayım, en kısa zamanda bir yayın açaçacağım 😇

@u: O erkek orospusu için fazla bile üzüldün.

@b: Ya, ben senin kalbini yerim...

@l: Hwiyoung, kahkaha atarak, eğlenerek kampüste vakit geçirirken seni her gördüğümde gözlerinin kızarık olması içimi acıtıyordu.

@s: Okulda cidden kendi cinsine ilgi duyan 'senin gibi' iğrenç birisinin olacağını düşünmen büyük aptallık. Hwiyoung gibilerinin elinde oyuncak olursun böyle.

@g: Cidden bu 'Eşcinselim, toplum beni dışlıyor.' acıtasyonlarını ne zaman keseceksin?

@q: Mide bulandırıcısın!

@n: Bir an önce geber!

@p: V Live kanalını ilk açtığında insanların seni izlemeyi bırakacaklarını bile bile eşcinsel olduğunu söylemen beni derinden etkilemişti. Bunu söyleyebildiğine göre toplumu umursamamayı öğrendin ama yine de lütfen sana yapılan kötü yorumları dinleme olur mu? Üzülmeni istemiyorum.

@d: Gözlerinde saklı hüznü görebiliyorum Taeyang. Ama dudaklarının artık yukarı kıvrılabildiğini görmek yine de mutlu etti beni. Lütfen gözlerindeki hüzün de kaybolsun yakın zamanda.

°°°
"Hwiyoung seni döverim!" Inseong öfkeyle Hwiyoung'a saldırmaya çalıştığında doğum uzmanı olan doktor Hwiyoung'u korumaya çalışmıştı. "Ne demek aldırmak istiyorum? Sevişmeden önce düşünseydin!"

"Ya ben nereden bileyim hamile kalacağımı?" Hwiyoung onu koruyan doktorun arkasından Inseong'a açıklama yapmaya çalışıyordu. "İnsanların bana 'ucube' demesini istemiyorum."

"Eğer o bebeği aldırırsan insanlar sana 'ölü' bana da 'katil' diyecek sayın geri zekalı!" Doktor tartışmanın uzayacağını fark edince araya girdi. "Yasal sürenin bitimi için 4 haftalık süre daha var. Kararınızı verdiğinizde gelin, size öncelik tanıyacağım." Doktor kapıyı açtı. "Şimdi diğer hastalarımı içeri almam gerekiyor." Hwiyoung kapıdan hızla çıkarken Inseong da derin bir nefes alarak kendini sakinleştirdikten sonra çıktı.

"Lütfen fikrimi değiştirmeye çalışma abi. Bu... Normal değil. Hem biz Taeyang ile ayrıldık. Onun..." Hwiyoung elini karnına koydu. "Bu dünyaya gelmesi için hiçbir sebep yok. Bir erkek tarafından dünyaya getirilen ve ebeveynlerinin ikisi de ayrı olan bir bebek... Bu dünya öyle bir bebek için fazla acımasız."

Inseong kardeşinin sırtını sıvazladı. Hwiyoung böyleydi, her şeyi dalgaya alan birisi gibi gözükse de fazla düşünceliydi. "Yine de... Taeyang'a bunu söylemen gerekmez mi Hwiyoung? Sen, ileride kendi çocuğuna sahip olabilirsin ama Taeyang'ın kendi çocuğuna sahip olacağı tek şansı."

°°°
"Hyung, benden nefret ediyor zaten, çocuğu da istemez, hadi gidip aldıralım çocuğu." Hwiyoung, Inseong'un dedikleri üzerine Taeyang'a açıklamaya gelmişti ancak şu an, yemekhaneye girdiği an Taeyang'ın arkadaşları öyle bakmıştı ki korkmaya başlamıştı.

"Hwiyoung, eğer vazgeçersen anneme, babamla görüşüp ondan harçlık aldığını söylerim." Inseong'un tehditi üzerine Hwiyoung şaşkınca dudaklarını araladı. "Sen kötü bir abisin!"

"Hadi abicim, uzatma!" Inseong, Hwiyoung'u arkasından iterek birkaç adım ilerlemesini sağladı. Hwiyoung ise derin bir nefes alıp ilerlemeye başladı.

Hwiyoung, Taeyang'ın bulunduğu masaya doğru hareket ederken her adımında Taeyang'ın arkadaşlarının bakışlarındaki nefret daha da artıyordu. Taeyang ise, kafasını bile kaldırmadan yemek yiyordu.

"Taeyang." dedi Hwiyoung, kendisine öfkeyle bakan kişileri görmemeye çalışarak. "Biraz konuşabilir miyiz?"

"Konuşamazsınız!" Zuho, öfkeyle konuştuğunda Hwiyoung ona sadece kısa bir bakış atıp ardından tekrar Taeyang'a döndü. "Taeyang... Bu önemli."

Jaeyoon ayağa kalkıp Hwiyoung'u itelediğinde, hatta Hwiyoung dengesini sağlayamayıp yere düştüğünde bile Taeyang bir tepki vermemişti. Ancak Inseong hızla Hwiyoung'un yanına gelip Jaeyoon'a yumruk atmıştı. "Kardeşime dokunma!"

Hwiyoung ayağa kalkarken öfkeyle solumuştu abisine karşı. "Böyle olacağını söylemiştim sana, uğraşmaya bile gerek yok." Hwiyoung gidecekken Inseong onu durdurdu. "Sen söylemezsen ben söyleyeceğim. Ve bu benim karışmam gereken bir durum değil."

Hwiyoung tekrar derin bir nefes alıp Taeyang'a döndü. "TAEYANG KONUŞMAMIZ GEREK, ÖNEMLİ!"

"Hayırdır, kalbini kırdığın kişiyi mutlu olarak görmeye dayanamıyor musun? Tekrar üzmeye mi geldin?" Rowoon alaycı bir şekilde konuştuğunda Inseong öfkeyle ona döndü. "Sen karışma!"

"Aynen." dedi Jaeyoon alaycı bir şekilde. "Orospu kardeşini korumak için yanıp tutuşuyor kendisi, öyle ki bizim de ellerimiz olduğunu unutuyor." Jaeyoon da Inseong'a bir yumruk atarken olay daha da büyümüştü. Inseong ve Jaeyoon tartışmaya başlarken Hwiyoung hala Taeyang'a konuşmaları gerektiğini söylüyor. Zuho, Hwiyoung'a defolup gitmesini söylerken Rowoon da laf sokuyordu.

"Bu sefer iddia konun ne? Taeyang'ın kalbini iki kez kırabilmek mi? Hadi başka kapıya!"

"Cidden yüzsüzsün!"

"Buraya gelecek hakkı nasıl buluyorsun kendinde?

"Neden geldin ki?"

Hwiyoung, Taeyang dışında herkesin bir şeyler söylemesine, yanı başında olan abisinin kavga etmesine ve bu gergin ortama daha fazla katlanamayacağını fark edip sinirle bağırdı. "ÇÜNKÜ HAMİLEYİM!"

°°°
Bugün SF9'a 3.lük verebildik ve onlar yine de bize teşekkür ettiler.

Ben cidden çok üzülüyorum, onlara hak ettiği değeri veremediğimiz için...

V Love  |TaeHwi|Where stories live. Discover now