Yine mi ya!

4 0 0
                                    


Sabah olmasını aslında hiç sevmem. Yine bir günün karmaşası başlar. Herkes oradan oraya koşturur ve tabi ki de okula gitmem gerekir.

Senelerdir asla şu olaya alışamadım. Geceleri aşırı mutlu bir insan oluyorum ama sabahları ahhh!! Asla çekilmem.

Kendimden bahsetmeyi unutmamalıyım. Üniversite öğrencisi derbeder bir insanım aslında. Pek bir özelliğim yok. Moda tasarımı okuyorum. Eskişehir de yaşıyorum. Saçımı seksen beş denemeden sonra sonunda istediğim kızıl tonuna getirdim ve uzattım. Gözlerim yeşil galiba cidden bazen ben bile anlamakta zorluk çekiyorum hatta bazen hoşlandığım çocukların hepsi farklı bir renk deyince o işi anlamayı bıraktım. Beyaz tenli bir insanım asla bronzlaşmamaya and içmişim resmen. Boyuma gelince en sevdiğim şey o ya 1.70 boyundayım çok şükür göbeğim bu nedendendir ki göze batmıyor.  Bu arada ismim Yağmur. Bu konu da aslında sevdiğim bir konu... ama teoride severim pratikte değil...

İşte bu bahsettiğim sabah Selin tam  sabahın 7 sinden bu yana dokuz kere beni aramıştı ve biz Kasım ayının o elimizi yüzümüzü kesen soğuğunda okula gitmek zorundaydık. Selin tek arkadaşım sanırım. Ben öyle çok arkadaşlık kurmayı beceremem. Utangaç olduğumdan değil insan sevmiyorum ben.

Okula geldiğimizde  her şey yine aynı olacak sanıyordum saçma sapan zor tasarım ödevleri verilecek falan diye düşünüyordum. Gerçi öyle de oldu ama bir farklılık vardı. Okuldan çıkacağımız zaman hayatın bana sunduğu ahir ömrümde gördüğüm en TAŞ adamı gördüm. Sanırım boyu baya uzundu ve bal köpüğü gözleri kumral mı kumral saçlarıyla ve o keskin surat yapısıyla karşıdan bana doğru yürüyordu. CİDDEN BANA DOĞRU YÜRÜYORDU. 

Hah be dedim Yağmur kızım saçmalık yapıp çocuğu korkutma bak bu şimdi yapılacak bir şey değil. Ama ne oldu dersiniz bana doğru geldi ve yanımdan geçti...

Selin yanımda saçma sapan bir şekilde gülüyordu ben ise yere çöküp tarlam yanmış gibi ağlamak istiyordum. Arkamı bir döndüm sarışın bir kızla sarılmışlardı. Saçlarım herhalde sinirden elektriklenmiş olabilir o an. Selin'e döndüm gülmeyi kes bu çocuk kaçmamalıydı dedim. Selin dünya da görüp görebileceğiniz en gevşek insan bana sadece ''BOŞ VER YA'' dedi. Sen omzumda Alper diye ağlarken sana mendil uzatıyorduk boş ver yea demedik kızım biz!

Neyse dönelim konumuza. Bu işin peşini bırakmadım tabi takip ettik onları. Bir banka beraber oturdular sohbet ediyorlardı o an çocuk bana döndü çünkü izlediğimizi yüzde yüz anlamıştı. Neyse dedim olan oldu geri dönemem. Kızın arkadaşları çağırdı o oraya doğru gidiyordu yani çokta uzak bir mesafe değildi gideceği yer ama bir baktım benim çocuk geliyor bana doğru. ''Selam'' dedi bana. O an kalbim ağzımdan çıkacaktı. S...s...selam dedim. ''Neden beni izliyorsun?'' dedi. Ben ne dedim sizce ANKET YAPIYORUM BEN YA SORU SORAYIM MI SANADA DEDİM!... (YA SANKİ ABİ BİR LİRA BU BİR LİRA DİYE SATIŞ YAPIYORUM SANIRSINIZ. ÖYLE BİR GEVŞEK CÜMLE...

''Aaaa hadi ya bana da sorsana'' dedi. Dedim yağmur kızım al numarayı alllllll!

Çıkardım defteri ''Önce adını alalım'' dedim. 'Selim ben sen de söyle bakalım '' dedi. ''Yağmur dedim. ( Yaaağmur bile demiş olabilirim. Yağmur'un sana kurban olsun be!) 

''Evet Selim'cim telefon numaranı alalım'' dedim. VERDİ NUMARASINI. (AY BU ÇOCUK YA SALAK YA DA HER ŞEYİ ANLADI OYUN OYNUYOR BENLEN)

Başladım soruları sormaya '' İşte sevdiğin yemek, hobin fobin, sevdiğin filmler, müzikler...  Resmen ona hayran hayran bakıyordum ve onun da hoşuna gidiyordu sürekli gülüyordu ayak üstü müzik zevkimizden bahsettik filmleri özet geçtik. O suratı daima güldü o güldükçe bende ümitlendim evet evet ümitlendim. ( Bence bana iş atıyordu çünkü) 

Anlayacağınız çocukla zaten tanışma faslını geçim flörte doğru koşuyordum ki... O paçoz sevgilisi geldi. '' Ne oluyor burada'' dedi. O  bozuk ses telleriyle ses kirliliğine neden oldu.

''Anket tatlım dedim anket''. '' Ya Selim bırak anketi benim karnım acıktı aşkım dedi çocuğu kolundan çekti ve ben öyle orada ellerimde çiçekler kapında sırılsıklam kaldım be Selim vicdansız Selim. Uyuz kız götürdü çocuğu götürüyordur da bu çocuğu diye düşüncelere dalmıştım ki Selin ya kızım aldın numarasını mesaj atarsın yeaa dedi. Hah dedim ya tam senden beklenecek gevşeklik. Ama bırakmayacaktım bu işin peşini zaten 3 senedir şu okulda böylesini görmedik sana kaptırır mıyım ben bu çocuğu zilli! 

Ama sinirim bozulmadı da değil. Neyse çocuğa mesaj attım '' Bu arada ben anket yapan kız Yağmur... ''diye. Dünya'nın en dramatik mesajı olabilir ama yaptım işte. 

Neyse Selin ile eve geldik gelene kadar tuş kilidini kırmış olabilirim gelmedi çocuktan mesaj. Kesin paçoz sevgilisi (dabbe)  yedi telefonu uyuz karı... diye yine düşüncelere daldım. O an da bir baktım Selim'den mesaj. ''Yağmur çok tatlı bir kızsın ama tipim değilsin!''

YA YİNE Mİ YA YİNE Mİ!! SENİN TİPİNİ EŞEKLER TEPSİN SELİM! SENİN TİPİNE METEOR DÜŞSÜN O ORTAM KIZIYLA DENİZDE BOĞULURSUNUZ İNŞALLAH! YA İNŞALLAH SOĞUKTAN ÇÜKÜN DÜŞER!! 

BENDE SANA BU MESAJI YEDİRMEZ MİYİM?!!! 

GÖRÜŞECEĞİİZ.....



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 03, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gerçekleri kimse sevmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin