TANITIM

257 26 18
                                    



Düştüm... Bir kez daha düştüm... Tuhaf değil dimi?

Alışmıştım artık ama bu sefer öyle olmayacaktı! Bu sefer düşmeyecektim, yıkılmayacaktım ve dans edebilecektim. Bacağım artık bana engel olmayacaktı, olmamalıydı. Kalktım ve gözlerimi kapatıp müziği dinlemeye başladım.

Önce... Önce müziği duymalı ve hissetmeliydim. Müziğe göre yavaşça salınmaya başladım, iyi başlamıştım. Yavaşça zıpladığımda iniş yaptığım yer her zamankinden daha yumuşaktı.

Gözlerimi yavaşça açtım ve iniş yaptığım yere baktı. Biri beni tutmuştu ama tanımıyordum. Adam beni baştan aşağı süzerken kucağında kıpırdanıp inmeye çalıştım. Adam beni fark edince hafifçe gülümseyerek indirdi beni.

"Düşecektiniz, onun için tutmak istedim."

Başımı hafifçe aşağı yukarı salladım. "Teşekkür ederim. Uzun zaman aradan sonra zor oluyor."

"Anlıyorum, sizi. Imm... İsterseniz yardımcı olabilirim. Çok iyi bir hoca sayılmam ama size yardımcı olabilecek kadar biliyorum."

Kıkırdamamın ardından konuşmaya başladım. "Öyle demeyin. Benden çok bildiğiniz kesin."

Adam gülerek başını salladı. "O zaman..." diyerek elini uzattı. Tebessüm ederek uzattığı elini tuttum.

Dans ederken kulağıma doğru yaklaşıp fısıldadı. "Kendini bana bırak." Başımla onu onaylayıp kendimi tamamen adını bile bilmediğim bu adamın kollarına bıraktım. Adımlarıyla bana yol gösteriyordu, böyle bile unuttuğum bu dansı öğrenebilirdim.

Onun kollarında?

İç sesime cevap veremeyip kendimi tekrar dansa bıraktım.

Dansımız bittiğinde gözlerimi açtım. Sanki nerede olduğumu unutmuş gibiydim, kendimi rahatlamış hissediyorum. Uzun süre sonra bu kadar huzurlu hissediyordum.

"Sizde sandığınızdan daha hâkimsiniz. Çok güzel eşlik ettiniz."

Utançla başımı öne eğdim. "Bu güzel dans için çok teşekkür ederim. Aradan sonra ilk kez bir eşle dans ettim. Sandığım kadar kötü değilmişim."

"Ben teşekkür ederim."

Başımı kaldırdığımda gözlerimi gözlerinden alamamıştım. Çok derin bakıyordu. O koyu kahveleri insanı içine hapsediyordu.

Çalan telefonumla gözlerimiz ayrılırken telefonumu cebimden çıkardım. Aylin Arıyor... Elimle bir dakika yapıp biraz ilerledim ve arkamı döndüm.

"Efendim Aylin... Yok, müsaitim. Söyle... Tamam, tamam. Hemen geliyorum... Görüşürüz canım."

Arkamı döndüğümde kimsecikler yoktu. Ne yani bana bir 'hoşça kal' demeden mi gitmişti? Şaşırmıştım. Ama ne şaşırıyorsam. Ne olursa olsun bir erkek kanında var öküzlük! Başımı iki yana sallayıp soyunma odasına doğru ilerledim.


   Ayyy... Çok özlemişim ben burayı 😁

Tekrar döndüm bu kez umarım gitmek yok. Bu kez daha güçlü ve kararlı geldim. Bu sefer sadece menfaati için yanımda olanlara yer yok. Hepinize yine açığım. Benimle daha önce konuşanlar bilir. Bilmeyenlerle de tanışıp konuşmayı isterim.

Hepiniz oy ve yorumlarını bekliyorum ❣️

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 06, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PHİLOPHOBİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin