Mila 'nın Kabusu

71 3 0
                                    

‘’ Çünkü hayat onların bildiği kadar pembe ve güzel değildi, ölüm vardı yıkım vardı. Ve ölüm onların aşkını ellerinden almıştı’’.

Kitabın son satırlarını da okurken bir gözyaşı düştü gözlerimden yavaşça yanaklarımdan aşağı doğru sallandı ve kitabın sayfasına damladı. Ölüm vardı ve kavuşamadan ölmüşlerdi. Kız ölmüştü. İnanamıyorum. Mutlu sonla biter sanmıştım. Kitabımı kapatıp çantamın içine attım. Kahvemi de bitirmiştim.  En yakın garsonu da gözüme kestirip elimi kaldırıp ‘ bakarmısınız, hesabı alabilirimiyim’ dedim. Garson kibarça kafasını sallayıp hesabı masama getirdi. İçine bakmadan hemen 5 lirayı koydum. Her gün buraya gelip her zaman kahve içtiğimden artık içine bakma gereksinimi bile duymuyordum. Yan sandalyeden atkımı alıp gelişi güzel boynuma doladım ve oturduğum sandalyenin arkasından da montumu alıp kollarımı geçirip çantamı alıp kapıya yöneldim. Dışarı çıktığımda soğuk bir rüzgar saçlarımı yüzüme dolamış önümü görmemi engellemişti. Bir adım attıktan sonra ayağım kayıp yere popo üstü düşmüştüm. Ah. Bu acıtmıştı. Sokakta çok insan olmadığından Allah tan kimse görmemişti. Hemen ayağa kalkıp üstümdeki karları temizledim. Hızlı ve dikkatli adımlarla eve doğru yürümeye başladım. Yaklaşık bir yarım saat sonra kafamı kaldırdığımda kendimi evimin kapısının önünde bulmuştum. Çantamdan yaklaşık 3 dakikalık uğraş sonucu anahtarı bulup içeri girmiştim. Apartmanın sıcak olması bi an beni sersemletti merdivenleri çıkarken neredeyse tekrardan düşüyordum. Sonunda 4. kata vardığımda kilide anahtarı sokup kendimi içeriye attım. Mutfaktan annemin sesini duydum

Tatlım senmisin?

‘Evet anne benim

Hoş geldin güzel kızım 

‘’Hoşbulduk canım annem, ben üstümü değiştirip geliyorum,’’ hemen  koridorun sonundaki odama gidip kapıyı kapatıp gardırobuma doğru ilerledim. Hemen eşofmanlarımı üstüme geçirip koşarak mutfağa gittim. Yemek faslı bittikten sonra hemen odama geçip kapıyı kilitledim. O pisliğin gece tekrardan odama girmesine izin veremezdim. Başımda üvey baba adında bir bela vardı ve ben ondan korkuyordum. Geçen sefer annem yokken bana saldırmasının üstünden 3 hafta geçti ama bu evde kendimi güvende hissetmiyordum. Yatağıma ürkek bir şekilde yattım ve çok yorgun olduğumdan uykunun beni ele geçirmesine izin verdim.

<<< 2 SAAT SONRA >>>

-          Milaaaa, Milaa kapıyı açarmısın tatlım?

Olamaz yine o adam gelmişti. Panikten ne yapacağımı bilemedim. Kapıyı kilitlemediğimi emin olmak için kapıya koştum. Oh şükürler olsun ki kapı kilitliydi. Ama o pislik hala adımı sayıklayıp kapımı açmamı söylüyordu. Allah kahretmesin benim başıma ne biçim bir bela vardı böyle ???

Merhaba. Ben Nazlı :) Veee yeni hikayem Milanın Kabusu. Onlarca berbat hikayelerimin arasından kötünün iyisi olarak seçtiğim bu hikayenin çok kafa karıştırıcı bir kurgusu var, benim bile yazarken kafam karışıyor :) Yazım hatası olursa üzgünüm :) 

MİLA'NIN KABUSUWhere stories live. Discover now