46. Bölüm ~ Coup de Foudre

Start from the beginning
                                    

"Abi.."

Abim... Abicim...

Öyle bir 'abi' diyişi vardı ki gözlerimin içine bakıp; 'abi canım çok yanıyor' der gibiydi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Öyle bir 'abi' diyişi vardı ki gözlerimin içine bakıp; 'abi canım çok yanıyor' der gibiydi. Kara gözlerinde gördüğüm acı yüreğimi yakmaya yeter de artardı. Bu dünyayı yakmaya.. Benim de gözlerim dolarken saklamadım. Yanımdayım demek varken saklanmaya ne gerek vardı?.. Burdayım. Yanındayım.

Gece saçlarına bir öpücük kondurdum Bahar'ın. "Burdayım. Hepimiz burdayız"

Kızlarla Ateş de daha yakına geldiler. Böylece hepimizi görebiliyordu Bahar. Yanağından süzülen bir damla yaşa aldırmadan gülümsedi. "Biliyor musunuz?.. Sizi çok seviyorum. Hepinizi.."

Sözleri bir vedaymış gibi kalbime saplandıkça nefes alışım zorlanıyordu. Hepimiz acı gerçekle ağlıyorduk. Bahar'ı kaybediyor muyduk?.. Nazlı, Ateş'in kollarına sığınırken konuşamadı. Ateşle Eylem sanki bir sihirli değnek gelecek ve her şey düzelecekmiş gibi olanları yok sayıp moral vermeye çalışırken saçmalıyordu. Bense masallara inanacak yaşı çoktan geçmiştim ama tam da şu an bir dilek hakkım olsun isterdim.

Yüzlerine baktım tek tek. Herkes korkuyordu. Bahar'ı -sevdiğimiz bir başka insanı daha- kaybetmekten korkuyorduk. Bazılarımız daha önce çok kaybetmişti. Yavuz, Ateş, ben gibi.. Bazılarımızsa ilk defa burun buruna geliyordu bu durumla. Nazlıyla Eylem gibi.. Ama biliyordum ben. Biliyordum. İyi olacaktı Bahar. İyi olmak zorundaydı. Sadece Yavuz için değil, hepimiz için iyi olmalıydı. Hepimiz için...

"Birtanem aç gözlerini. Birtanem nolur dayan. Aç gözlerini. Bahar.."

Yavuz'un çaresiz sesi kulaklarımda çınlarken korkuyla Bahar'a baktım. Ama o ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha kanıtlayarak araladı göz kapaklarını. O kadar yorgun gözüküyordu ki... O kadar bitik.. Kollarıma alıp 'geçicek abicim, hepsi geçicek, iyi olacaksın' demek istedim. Biraz uyu, uyanınca her şey bitecek. Ama yapamadım. Yavuz onu sımsıkı tuttuğu için değil, hayır. Yapamadım çünkü bakışlarında başka bir şey vardı. Sanki son kez görüyormuşcasına gibi bizi. Öyle bir bakışı vardı-

Yapamazdım. Onu bu hâlde görmeye dayanamadım ve kalktım yerden. Bencillik veya başka ne derseniz diyin.. Biz burada koca bir tim, yarbay, iki tane istihbarat ajanı dururken zararsız, kendi halinde, üstüne üstelik hamile olan Bahar'a bir şey olmasına ve bizim bu konuda bir halt yapamamış olmamıza dayanamazdım. Kardeşimi ve de daha cinsiyetini bile öğrenemediğimiz mercimek tanesi kadar yiğenimi kaybedersek eğer, bu acıya dayanamazdım.

Elimde sıkı sıkı tuttuğum silahı yeni fark ederken ürperdim. Ve aklıma gelmesiyle o şerefsizin olduğu yere ilerledim son hızla. Yanından geçerken Erdem Komutanımın ilgili birimlere haber verdiğini duymuştum. İyi.. Ambulans her an gelip kardeşimi kurtaracaktı. Peki bu iti benim elimden kim kurtaracaktı?.. Hızla yaklaştığımı gören Mansur önüme geçmek istediyse de ittirdim onu. Mücahit, Yağız'ın kafasını yere bastırırken binbir küfür ediyordu. Feyzullahsa daha demin Mansur'un denediği gibi onu durdurmaya çalışıyordu ama nafile..

İYİ Kİ VARSINWhere stories live. Discover now