KIZILÖTESİ

7-Gerçek ve Katil

Okul döneminin son pazartesi gününde, saat akşam onda, siyah bir elbise ve saatler harcanarak yapılmış bir saç ile kapının önünde dikilmeye başladığımda, annem benimle gurur duyuyordu.

"Sonunda bir sevgili bulacağını biliyordum!"

"O sadece arkadaşım anne, nezaketen çağırdı."

"Anladım." dedi sırıtarak. "Sen de onun gözlerine nezaketen bu minicik elbiseyi giydin değil mi?" Popoma bir şaplak attığında, Loki arabasıyla tam önümde durmuştu. Annem gereğinden fazla anlayış göstererek kıkırdayıp hemen içeri girdi ve beni arabadan inip karşımda dikilmiş olan bir adet sapıkla baş başa bıraktı. Loki gözleriyle beni süzdü.

"Fazla seksisin kızıl, ama ben daha seksiyim." dedi herzamanki yamuk gülümseme ile. Demek Loki sapık statüsünden egoist-sapık rütbesine terfi etmişti.

"Salak, ben daha seksiyim." dediğimde,

"İnan bana gözüme öyle görünmek istemezsin."  dedi ve çenemi kapatmamı sağladı.

Odun, sapık, pislik, manyak, mega-sapık.

Ardından arabaya bindik ve partiye gittik. Loki beni kendisinin partneri olarak tanıtınca anca partinin bulunduğu eve girebilmiştim. Ev bahçeli ve kocamandı ve partideki kızların elbiseleri, takıları ve makyajları benimkinden çok daha güzeldi. Çok utanç verici bir durumdu, beni ezik olarak tanıyan liseliler onların yanından geçerken elbisemle dalga geçiyor, burada ne aradığımı aralarında fısıldaşıyorlardı. Bir kız yanımdan geçerken, "Görevli nasıl girmene izin verdi?" diye sordu alayla.

Başımı önüme eğdim ve yanan gözlerimden yaşların akmaması için kendimi sıkarak yürümeye devam ettim. "Hiç gelmemeliydim..." dedim sessizce. O ana kadar benden uzakta yürüyen Loki yanıma geldi ve elimi tuttu. "Buradaki en güzel kız sensin." dedi benimle dalga geçen kızın duyabileceği bir sesle. O zamana kadar Loki'nin eşi olduğumu farketmeyen kızlar şaşkınlıkla bakıp çenelerini kapattılar ve bizde dev bahçedeki masalardan birine oturduk. "Teşekkürler..." diye fısıldadım.

"Gerçek düşüncemi söyledim." dedi.

Ağlamamalıydım. Onlara aldıramazdım. Uzun zaman önce birinin bana dediği bir şey aklıma geldi; "Ağlamak çözüm değil ki, birden ona kadar say ve gülümse..."

Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz...

"Ve on."

"Br şey mi dedin?" dedi Loki. Gülümsedim ve başımı iki yana salladım. O da gülümsedi. Bir süre hızlı müziklerle dans ettik ve etrafımızdakilere aldırmadık. Zaten artık Loki'nin arkadaş grubu ile birlikteydik. Tekrar masaya oturduğumda ben fafketmeden beş kişi olmuştuk. Ben, Loki, Leon ve isimlerinin Demetria ve Annie olduğunu öğrendiğim iki kız. Demetria ve bizim Leon yanlız gelmişlerdi. Annie'nin partneri ise onu ekmişti ama Leon onu neşelendirip partiye gelmeye ikna etmişti.

"Ne kadar tatlı biriymiş sevgilin." dedi Demetria Loki'ye gülümseyerek.

"Sevgili değiliz!" dedim hemen.

"Aynen," dedi Loki. "Tek gecelik bir ilişki, anladın mı?" Ve Demi'ye göz kırptı. Leon ise kaşlarını kaldırıp bana şaşkınlıkla baktı, ben ise olayı birkaç saniye sonra anlamıştım.

"Hayır be!  Manyakmısın sen?" Ben hariç herkes gülüyordu, sonra bende onların saçma suratlarına bakıp gülmeye başladım. Slow şarkılara geçildiğinde biri omzuma dokundu ve "Bu dansı bana lütfeder misiniz?" dedi.

"Üzgünüm ama partnerim v-" Arkamı dönüp sesin sahibine bakınca şok oldum. Bu o günkü sapıktı. Hızla ayağa kalktım ve geri geri ilerledim. O ise gülümseyip elimi tuttu. Hayatımda attığım en güçlü çığlığı attım ve ondan kurtulmaya çalışırken arkamdaki küçük havuza düştüm. Çırpınarak yüzeye çıktım ve nefes nefese havuzda geriledim. Çığlığımı duyan herkes benim olduğum tarafa döndü. Müzik kesildi.