Sonra kamerayı ona döndürdüm.

Fotoğrafını çektiğimde ne kadar yakışıklı olduğuna baktım. Vay be, ben eminim ki yanında çocuk gibi kalıyordum.

Birkaç saatlik yolda da uyudum.

**

"Güzelim" diye fısıldadı, kendimi koltuğa daha fazla sokmaya çalışırken saçlarımı öpüyordu. "Geldik"

"Hıhı" dedim ve üstümdeki ceketine daha fazla sarıldım, ne ara beni ceketiyle örtmüştü bilmiyorum ama çok güzel kokuyordu.

Kalkamayacağımı anlayınca beni kucağına aldı, ona daha fazla sokulurken yüzüme gelen soğuk havayla gözlerimi açmak zorunda kaldım.

Gördüğüm ev dünyadaki en tatlı ev olabilirdi!

Tek katlı müstakil bir ev olmasına rağmen bahçesi geniş ve çok güzeldi, ağzım açık bakakarken güldü.

"Daha büyük bir ev istemedim, dikkat çekmek istemiyorum" dedi. Gülümsedim ve içeri girdik.

Minik bir salona bağlı bir mutfak ve üç odasının kapısı da siyah olan bir evdi. Kucağından inerken etrafa hayranlıkla baktım.

"Çok güzel"

Belimden sarıldı, boynuma minik bir öpücük kondururken beni kendisine yasladı, "Beğendiğine sevindim"

Heyecanla etrafa bakmaya devam ederken ondan ayrıldım ve tüm odaların içine baktım. Bir tanesi yatak odasıydı, gardırop ve iki kişilik yatak ve büyük bir aynadan başka bir şey yoktu.

Diğer odaya girdiğimde ise çalışma odasıydı, Ateş'in buraya ilk defa gelmediğini hissettim.

Üçüncü oda ise benim en sevdiğim odaydı, bir oda dolusu kitap...

Minik bir çığlık attım ve kitaplara koştum, "Ne bağırıyorsun kızım?" diye sesimi bastırırcasına bağırdı. Çığlık atmayı kestim ve ona sımsıkı sarıldım.

"Mükemmel bir yer burası"

Korktuğum kadar kötü değildi aslında, buraya umduğumdan daha kolay alışabilirdim.

"Çok güzel" dedim tekrar ederek. Ateş bagajdan eşyalarımızı getirirken ben evin her yerini dolaşmıştım bile.

Ateş eşyaları salona bırakırken kaşlarını çattı, "Telefonum nerede?" dediğinde omuz silktim. "En son arabadaydı"

Arabaya doğru gittiğinde kendimi tuvalete attım. Yüzümü yıkarken gözlerim hafifçe boynuma kaydı.

"Yok artık!" dedim ve hafif moralaşan yere dokundum. Üzgünce iç çektim ve kaşlarımı çatarak tuvaletten çıktım.

Ateş telefonunu cebine atarken bakışları beni buldu, "Ne oldu?" dedi. Saçlarımı kenara aldım ve boynumu gösterdim, "Bu ne zaman geçer?"

Bakışları birkaç saniyeliğine boynuma giderken gülümser gibi oldu, "Umarım sonsuza kadar orada kalır" dedi.

Kaşlarımı çattım, "Geçmeyecek mi yani bu?" dedim ve bakışlarım bu sefer onun boynuna gitti.

"Ya, canın yanıyor mu?" dedim kendi halimi unutup boynunu gösterdim. Bu sefer sırıttı. "Bu hallerin asıl benim canımı yakıyor" diye fısıldadı.

Ellerimi tuttu ve öptü, "Mutlu olacağız" dedi kendinden emin bir sesle.

Yazardan

Rüzgar volta atıyordu, onlara haber vermeden gitmesine mi kızıyordu yoksa Yıldırım denen herifin her yerden çıkmasına mı?

Yasemin duyduklarının gerçek olmasını istemiyordu. "O kadar manyak birisi olamaz" dedi kendi kendine.

Rüzgar kısa bir bakış attı kıza, "Neyse sen eve gir, ben Ateş ile konuşacağım" dedi. Yasemin onaylarcasına eve girerken Rüzgar hızla telefonunu çıkarıp ilk numarayı tuşladı.

İlk çalışta açıldı, "Ne oldu?"

"Yıldırım'ın Yasemin ile olan bağlantısını biliyor muydun?"

Ateş bir süre konuşmadı, Rüzgar sinirden gülmeye başladı. "Sen ciddi misin abi?" dedi. Ateş sakinleşmesini bekledi.

"Biliyordum" dedi kısaca.

Rüzgar kaşlarını çattı, "Senin amacın zaten Yıldırım'ı uzak tutmak değil, yakına çekmekti değil mi? Bunun için Yasemin'i mi kullanacaksın?"

Ateş sert bir şekilde cevap verdi, "Yasemin'in yardıma ihtiyacı vardı, bir taşta iki kuş vurdum. Yıldırım denen piçin Yasemin'in peşinde olduğu belliydi. Ailesininde intikamı almak istiyordu, onu kızdırdım değil mi?" dedi.

"İnsan kızgınken düzgün düşünemez, her zaman bir hata yapar Rüzgar. Bir adım değil, iki adım da değil, on adım önde olacaksın" dedi Ateş ve telefonu yüzüne kapattı.

Rüzgar sinirle homurdandı, telefonu duvara fırlattı. Telefon parçalara ayrılırken sinirini nereden çıkaracağını bilmiyordu.

Neye kızgın olduğunu da bilmiyordu.

Beste'ye veda edemediğine mi yoksa Yasemin'i kullandığına mı? Kalbi de bilmiyordu.

*

Ateş telefonunu kapatırken Beste sandviç hazırlıyordu. Ateş kızı keyifle izledi, kendisini duvara yasladı.

Beste kendi kendisine şarkı söyleyip dans ediyordu. Bir çift gözün izlediğinden haberdar değildi.

Sandviçler hazırlandığında Beste arkasına döndü ve ona bakan adama utançla baktı. "Ya, öyle izlenir mi?"

Ateş cevap vermedi, yavaşça kızın yanına gitti ve dudaklarına minik bir öpücük kondurdu. "Seni her halinle izlerim"

Beste kızarırken sandviçi Ateş'e uzattı, adam sandviçi almadan önce kızın kolunu tuttu. Beste ne oldu der gibi baktı,

"Seninle bir şey konuşacağım Beste" dedi, "Ama söylediklerimi hemen unutacaksın tamam mı miniğim?"

*

1 gün önce

Ateş sakince karşısındaki kızı izliyordu. Gökçe gülümsedi, "İstediğin gibi bir oyun sergiledim mi?" dedi heyecanla.

Ateş başını salladı, "Mükemmeldin"

Gökçe'nin kalbi heyecanla atarken bir sonraki görevi bekledi. "Şimdi ne yapmamı istersin?"

Ateş kaşlarını çattı, "Yakalanman hiç iyi olmadı, özellikle adamlarımı senin üzerine sürmedim ama kardeşin Selin biraz hızlı çıktı. Neyse, problem değil. Şimdi senden istediğim buradan kaçman ve direkt Yıldırım'a gitmen, verdiğim bilgileri ona ver ki casusluk yaptığını zannetsin, anlaştık mı?"

Gökçe başını salladı, "Başka bir şey?"

Ateş kaşlarını çattı, bunu söylemek canını yakıyordu. "Planı biliyorsun, işi kolaylaştırmak için uzaklara gidiyorum. Benim salak olduğumu hissettir ona, planım olmadığını, mantıktan yoksun olduğumu hissettir ki olayı anlamasın. Anlıyor musun beni?" dedi sertçe.

Sesi odada yankılandı, Gökçe yutkundu ve başını salladı. "Emredersiniz"

Ateş planının işe yarayacağını biliyordu ama kendi meleğinin canını ortaya atması canını sıkmıştı. Asıl bu fikrin Beste'den çıkması ile canı daha da sıkkındı.

Ama mantıklıydı, Yıldırım'ı bulduğunda Beste'yi bile tehlikeye attırdığı için intikamı çok ağır olacaktı.

Çok gizli saklı bir bölüm oldu biliyorum ama oldu işte fkdf

Bölümün kısalığı için üzgünüm ama hastayım ve zar zor yazabildim zaten. Umarım haftaya daha iyi olurum da uzun bir bölüm olur.

İyi haftasonları :))

Benden Kaçamazsın!Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon