7.Bölüm: SİNEMA

69.1K 4.5K 3.4K
                                    

Oi Va Voi Refugee


7. Bölüm: SİNEMA

Zihnim harabeydi. Bu kadar karmaşık hissettiğim nadir anlar vardı. Ne yapacaktım? Bu işin sonu nereye çıkacaktı? Buraya geldiğimden beri tüm hayatım değişmişti. Değişik şeyler yaşıyordum. Karmen hastaydı, o odada kendi kendine zarar verdiğini düşünebilirdim. Ancak bir insan kendisini nasıl o şekilde yaralayabilirdi? Artık işler tuhaf olmaktan da öteye gidiyordu.

Ve sadece o da değildi. Odamda gördüğüm gözler, kablosunu çekmeme rağmen çalan şarkı, her şey... Kendi akıl sağlığımdan şüphe eder hâle gelmiştim.

Karmen benimle birlikte salonda oturuyordu. Ona, hastaneye gitmek için dil dökmüştüm ancak çok inatçıydı.

"Haris tam olarak ne?" Alt dudağını ısırdı, oturduğu koltuğa biraz daha gömüldü.

"İnsan."

"Olayı bu mu yani? Kanını mı içiyor? Ne bu vampir falan mı?" Dağılmış saçlarını geriye itti. Bana ters ters baktı. Konuşmadı, gerçekten iyi görünmüyordu. Bakışlarını bileğine indirdi, sessizce nefes alıyordu. "Neden cevap vermiyorsun?"

"Ne söylemem gerektiğini bilmiyorum."

"Babana bu durumdan bahsetmem gerek, bunu biliyorsun."

Kafasını hızla kaldırdı, kaşlarını çattı. "Hayır, bahsetmen gerekmiyor."

"Baban her durumdan onu haberdar etmemi istemişti ve ben sırf sen istemiyorsun diye her şeyi gizliyorum. Beni iş etiğimin dışına sürüklüyorsun."

"Hastanın özelini babasıyla paylaşman mı iş etiği?" Psikolojik açıdan hasta olduğu için evet, babası sorsa yediği yemeğe kadar anlatmam gerekirdi ama Barbaros Bey de çok detaycı değildi. "Hayır Ezel." Yerinden doğruldu. "Bunu yapamazsın."

"Her şeyi ondan saklayamam Karmen," dedim ismine vurgu yaparak.

"Ortada bir şey yok, abartma." Sözleriyle gözlerim yaralarında gezindi.

"Bir şey olmasından kastın ne? Ölmek mi? Tanrı aşkına şu hâline bak Karmen." Kollarını öfkeyle göğsünde birleştirdi.

"Söyleme," dedi kısık sesiyle küçük bir çocuk gibi, gözlerime bakarak. Tanrım, yine yapıyordu. Yine o güzel bakışlarıyla, masumluğuyla beni etkisi altına alıyordu.

Zaten o bu kadar hassasken babasına söyleyerek onu tamamen kaybedemezdim. "Tamam ama bazı şartlarım var." Merakla irileştirdi gözlerini. Bu onun sosyalleşmesi için, kabuğundan biraz da olsa çıkabilmesi için bana sunulmuş bir fırsattı. Biraz daha burada, böyle hapis kalırsa tekrar intihara kalkışabilirdi. Yalnızlığını gidermem, ona şefkat göstermem gerekiyordu.

"Dinliyorum."

"Bazı kurallarıma uymanı ve benimle dışarı çıkmanı istiyorum." Dolgun alt dudağını dişledi.

"Dışarısı dediğin bahçe mi?" Gülümsedim.

"Hayır, benimle şehre gelmeni istiyorum." Onunla daha önce şehre gitmiştik ancak sadece hastaneye gitmiştik, üstelik çok erken bir saat olduğu için her yer tenhaydı. Onu kalabalığa, insanlara alıştırmam gerekiyordu.

"Hayatta olmaz," dedi sinirle.

"Senin için zor olduğunu biliyorum ama bir yerden başlamamız gerekiyor. Seninle konuşmama bile izin vermiyorsun ve ben daha fazla bu kadar izole yaşamanı istemiyorum." Sanki sözlerimin hiçbir etkisi yokmuş gibi omuzlarını silkti.

KALINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin