Okuldaki İlk Haftam!

87.4K 4.1K 513
                                    

Çarpışma etkisiyle kavgaya tutuştuk. Etraftakilerini unuttuk. Layla şaşkınlıkla bizi izliyordu.

"Siz tanışıyomusunuz?"

İkimizde aynı anda

"Hayır!"

Sonra ben düzelterek.

"Önceden de böyle çarpışmıştık."

"Haa! İyi ben sizi tanışdırayım. Lily bu Luke. Luke bu Lily."

Luke birden

"Bence ismin sakar olmalıydı. Daha çok uyardı."

"Bence senin isminde uymamış. Sen nede olsa kusursuzsun yaa. İsmin kesinlikle kusursuz olmalıymış."

"Ehh! Oda olabilir tabi. Nede olsa beni anlatan bir kelime." Kendini beğenmiş bir şekilde gülümsedi. Layla

"Off! Tamam uzatmayın. Nese devam edeyim. Bu Sam ve onun yanındakide David. Arkadaşlar buda yeni sınıf arkadaşımız lily!"

Sam

"Biz zaten sabah tanıştık."

Luke

"Ne bir dakika bide aynı sınıftamıyız? Bu kadarı fazla."
David denen çocuk araya girerek
"Memnun oldum Lily!"

Layla saçlarını geriye atarak

"Ben çok yoruldum. Şu bizim mekana gitsekte orda tanışma işine devam etsek olmaz mı?"
Sam
"Hadi gidelim!" Hepimize sırıtarak bakıyordu.

David bıkkın bir halde

"Yinemi Arthur'u kızdırdın!"

"Hey! Nerden anladın?" Layla şaşırmıştı. Açıkcası bende şaşırmıştım. Nereden anlamıştı ki?

"Arkana bakarsan anlarsın."

Arthur laylanın hemen arkasındaydı. Layla sessizce elmayı geri uzattı. Arthur kızmıştı ama bişey demedi. Ve gitti. Layla sanki hiç birsey olmamış gibi

"Hadi gidelim."

Koluma girdi. Hep birlikte yürüdük ve bir bahçeye geldik. Burda bir duvarı hiç olmayan tahtadan bir odaya girdik. Eski bir evin yanında eski bir garajdı. Ön duvarı yoktu. Içeriye girdik. Duvarda asılı olan raflarda kitaplar vardı. Baya tarihi eser denebilirdi bunlara. Bir dolapta bir kac resim vardı. Dikkatli bakmaya gerek duymuyordum. Bir kac kanepe ve koltuktan başka birsey yoktu içeride. Ama rahat ve huzurlu bir ortamdı. Hoşuma gitmişti. Burayı sevmiştim.
Birden Luke tuhaf bir şekilde bana yaklaştı. Biraz korkmuştum. Sonra havayı soludu. Ve Sam'a dönerek hiç koku yok." Benden bahsetdiğini anladım ve

"Nedemek istiyorsun. İllaki kokuyomu olmam gerekiyor." Layla güldü. Sonra Luke tekrar bana döndü ve

"Sen bizden misin?" Çok ciddi görünüyordu.

Bense sesim titreyerek

"Bizden misin derken? Bu ne demek oluyor."

"Ah hayır o kesinlikle bir insan. Ama nasıl olur. Anlamıyorum."

Layla biraz tuhaf bir yüz ifadesiyle durumu kurtarmaya çalıştı.

"Seni korkutmak istedi. Hep yapar. Doğal odun diye buna derler. Takma sen onu."

Kafam karışmıştı. Kimse gülmüyordu. Bu ne ciddiyetlikti. Çok tuhaflardı.

Orada biraz durduk. Sonra herkes dağıldı. Eve dönmek için yola koyuldum. Belli bir yere kadar Sam ve Layla bana eşlik ettiler. Ordan sonrasındaki yolu tanıyınca onlardan ayrıldım ve eve kadar hızlı adımlarla gittim. İçeri giridim.  Halam endişeli görünüyordu.

"Nerelerdeydin sen? Neden bu kadar geciktin?"

"Sakin ol! Okul işlemlerini hallettim. Aynı sınıfta olduğum bir kaç kişiyle tanıştım. Onlarda beni gezdirdi."

" Peki neden telefonun kapalı?"

"Kapalı mı?" Elimi arka cebime attım. Telefonu çıkarttım. telefon kapalıydı.

"Ahh! özür dilerim. Şarjı bitmiş."

"Neyse iyisin yaa sorun yok." dedi ve bana sarıldı.

Okullar açılana kadar diğer günleri evde geçirdim. Babam yoktu. Onun için gelmiştim ama yine onsuzdum. China genelde dışarıda oluyordu. Nereye gidiyordu bilmiyorum. Ama işim var diyip gidiyordu. Bende televizyon başında bazende bilgisayar başında zaman geçiriyordum. Çok sıkıcıydı. Okullar açılana kadar da tanıştığım yeni arkadaşlarımla hic iletişime geçmedim.
Okullar açıldığında Layla sayesinde okulu benimsemiştim. Hep onunla birlikte geziyordum. Bazende o tuhaf çocuklarla geziyorduk. Bunu sebebi Laylayla çok iyi anlaşmaları. Ayrıca Sam ve layla sevgililer. bu tuhaf dörtlü. dörtlü diyorum çünkü Luke, Sam, David dışında bide james isimli biri vardı. Ama o pek görmüyordum onu. Ya beni sevmemişti ya da yalnız takılmayi seviyordu.  Nedenini bilmiyorum ama bende uzak duruyordu. Grubun lideri Luke'tu. Belkide bana öyle geliyordu. Böyle hissettiriyordu. Liderci bir tipi vardı.  Ben herkesle iyi anlaşan birimdir. Ama kesinlikle onunla iyi anlaşamıyorduk.

Bir gün spor dersine girdiğimizde Bay Worck bizden gruplar halinde basketbol çalışması yapmamızı istedi. Ben ve Layla birlikteydik. Sam ve Luke, David ve james ise birlikteydi. Sam ile luke birbirlerine güçlerini göstermeye çalışıyordu. Luke u ilk kez eğlenirken gorüyordum. Gulümsüyordu. Böyle bambaşka birisiydi.

Birden birbirlerine birer hayvan gücüyle topu fırlatmaya başladılar. Çok set vuruyorlardı. Bir insana göre bu fazlaydı. O anda luke 'un attığı toplardan biri kafama isabet etti. Burnumun kanadığını hissettim. Sonra luke'un bana doğru gelip

"İyi misin? Ben.. ben özür dilerim böyle olmasını istemezdim." Son duyduğum sözlerdi.

~Bölüm Sonu~

İnşallah beğenmişsinizdir.

Bir VAMPIRE Aşık Olmak!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin