5. BÖLÜM - Çarpışan Düşünceler

63 1 1
                                    

Nefesini yüzünde hissettiği an onu izliyor olduğunu anladı. Ama gözlerini açmak istemedi. Hala uyuyormuş gibi yapıyordu. Çünkü Chris'in onu uyurken izlemesini seviyordu. İstiyordu ki sadece ona baksın, onu izlesin. Başkasını görmesin gözleri.

''Hiç boşuna numara yapma küçük hanım. Uyumadığını biliyorum."

Lisa gözlerini birden açarak şaşkın gözlerle sevdiği adamın gözlerine kilitlendi. 

"Hey..! Ama bunu nerden anladın? Gözlerimi en ufak açma girişiminde bile bulunmadım."

"Nefes alışverişlerinde hızlanma oldu. Buda beni fark edip heyecanlanman demek oluyor canım."

Lisa'nın yüzüne tarif edilemez bir gülüş yerleşti.

"Sana inanamıyorum Chris neyi düşünmüşsün."

Chris Lisa'nın başını kendi göğsüne yasladı. Bir eli Lisa'nın omzundayken diğer elide çok sevdiği narin saçlarını okşamakla meşguldü.

"Çünkü bunu düşünmemi gerektirecek bir sebep var."

Lisa başını hafif kaldırıp Chris'e sorgulu bakışlarını attı.

"Neymiş o?"

"Seni anlatılamayacak kadar çok sevdiğim için."

Lisa cevabını Chris'in tarif edilemez dudaklarını büyük bir tutkuyla öpmekle verdi. Bu tutku ilerledikçe odanın gittikçe daha da sıcak olduğunu düşündüler.  

"Sencede çok sıcak olmadı mı Lisa?"

"Kesinlikle."

Lisa cümlesini bitirir bitirmez Chris'in üzerindekini büyük bir hırçınlıkla çıkarıp fırlattı. Chris ise Lisa'nın bu yaptığıyla daha çok tutkuya kapılarak sevdiği kadını hızla altına aldı. Hem dudaklarını öpüyor hemde ellerini vücudunda adeta keşfe çıkar gibi her bir noktasında gezdiriyordu. İkiside birbirlerine ait olmanın vermiş olduğu mutlulukla yaşadıkları bu güzel anın tadını çıkardılar.

...

''Hayır hayır.!!! O lanet telefona bakmıcam. Ahh Tanrım uykumun en güzel yerindeydim."

Rebecca söylene söylene yatakta bir o yana bir bu yana dönüyordu. Yatmadan önce telefonunu kapatmadığına pişman olmuştu. O bunları düşünürken telefon hala ısrarla çalışıyordu. En sonunda sabrı taştı ve numaraya bakmadan telefonu direk açtı.

"Ne var!?"

"Oo pardon uyandırdım seni galiba. Yanlış zamanlama."

Bu ses.. Rebecca panikle yatağından sıçradı. Şaşkınlıktan neredeyse dili tutulacaktı. Hiç beklemediği anda olmuştu bu. Dağılmış saçları ve başının yukarısına kaymış göz bandı ile şuan da tıpkı genç aptal aşıklara benziyordu. Derhal konuşması gerekiyordu ama ne diyeceğini bilemiyordu. Derin bir nefes aldı ve nihayet konuşmaya başladı.

"Ee... Hayır hiç önemli değil gerçekten. Çok güzel zamanda aradın. Aslında hayır öyle demek istemedim. Uyumuyordum zaten. Aslında uyuyordum ama uyanmak üzereydim."

Rebecca ne kadar saçmaladığını fark ederek kendisine lanet okudu.

"O zaman baştan alalım Rebecca. Günaydın."

Rebbeca bunun çok iyi bir fikir olduğunu düşünerek hafif tebessüm etti.

"Günaydın."

"Ben şey düşünmüştüm. Aslında seni aramamın sebebi, belki bugün pazar kahvaltısını benimle yapmak istersin?"

AŞK-I SİYAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin