Yeni ev

47 6 9
                                    

Sonunda diye geçirdi içinden ada mahkemeden çıkarken. Sonunda bitmişti annesi o geriekalı hödükten boşanmıştı, o pislik herif olmiycaktı artık hayatlarında. Hiç sevmemişti zaten o adamı her gece içip annesine saldırıyord. susuyodu anneside ada için susuyodu küçük yaşta onları terkeden babasının yerine hissetmemesini istemişti kızının. her gece yediği dayaklara katlanmıştı onun için. Ama o it herifin adaya tokat atması bardağı taşıran damla olmuştu ve boşanmışlardı işte, bitti diye düşündü artık herşey güzel olucak. Bu umut dolu düşüncelerle yürüdü kaldırımlarda umut doluydu yemyeşil gözleri yarın için umutla bakıyordu.

2 hafta sonra

Annesinin boşanmasından sonra artık amerikada kalmanın anlamı yoktu onlar için ve yeni bi sayfa açmak için türkiyeye dönmeye karar verdiler yeni tertemiz bi sayfa için... O it herifden aldıkları nafakayla istanbulda küçük güzel 2 katlı bahçeli bi ev almışlardı ve 2 hafta içinde bütün işlerini halledip taşındılar. Yeni evlerindeki ilk gecede heyecanla uyudu ada yarın yeni okuluna başliycaktı yeni arkadaşlar ve öğretmenler hatta belki yeni bi sevgili diye geçirdi aklından. mutluluk ve umutla kapandı gölzeri.

Alarmdan önce uyandı sabah. annesi bile uyuyordu daha, hemen tatlı bi telaşla kahvaltıyı hazırladı ve annesini uyandı birlikte kahvaltı ettiler duşunu aldı ve ilk defa giydi yeni üniformalarını hafif bi makyaş yaptı ve hazırdı artık yeni hayatının ilk gününe.


*****



Annesi onu okulun önünde bıraktı ve yeni işine doğru yola çıktı. 17 yaşında olan ada yeni lisesinde 11. sınıfa başliycaktı. tam okulun önünde durdu ve şöyle bi baktı yeni okuluna gerçektende amerikadaki okullara hiç benzemiyordu çok daha küçük ve samimi duruyodu yeni okulu. Bahçe bomboştu telaşlandı birden ilk günden geç kalmak istemememiş ve hızlandırmıştı adımlarını derken bir anda lüks bir araba girdi okulun kapısından. Ani bir diriftle tek seferde parketti otoparka ve çok yakışıklı buz mavisi gözleri kızıla çalan saçlarıyla kaslı bi çocuk indi arabadan. Ne kadarda yakışıklı diye düşünürken buldu kendisini ada ve saçmalama ve önüne bak dedi kendi kendine kesin çok kasıntı ve ukala bir şımarık zengin çocuğudur. Zaten bahçede sadece ikisi olmasına rağmen çocuk onu farketmemiş gibiydi doğruca okulun kapısına doğru yürüyordu sağına soluna bakmadan yavaş adımlarla ve kendinden emin bir şekilde okula girdi çocuk,, adada hemen arkasındaydı. Pardon diye seslendi ada ani ve kararlı bi hareketle döndü çocuk arkasını ada pek kısa bi kız değildi ama çocuk adadan en az 10 santim uzun olmalıydı ve yakındanda çok yakışıklıydı.
- mm şey müdürün odasına gidicektimde ne tarafta aca...
- üst katta solda
dedi çocuk merdivenleri gösterirken. Ada tam teşekkür edicekti ki çocuğun çoktan arkasını dönmüş uzaklaşmakta olduğunu gördü ne kadar kaba diye geçirdi içinden ya da ne kadar gizemli...


*****



Yeni sınıfının 11 B olduğunu söylemişti müdür hadi koşda yetiş ilk derse bidahada geç kalma diye eklemişti. Yeni sınıfına gitti kapıyı tıklatıp girdi ve dersi bozmamak için sessizce ilk gördüğü boş yere oturdu. Siyah saçla kahverengi gözlü bi kızdı bu yeni sıra arkadaşı. meraba dedi ada sessizce ''ben ada senin ismin ne ?'' elif ben dedi siyah saçlı kız sevecen bi yüz ifadesiyle ve derse döndü. Ada bi türlü kendini derse verememişti amerikadaki okullardan sonra bu okul ona çok farklı gelmişti sürekli uzaklara dalıp dalıp gidiyordu ve kendini sabah bahçede gördüğü kaslıyı düşünürken buluyordu. Öyle yada böyle bu sıkıcı günü bitirmeyi başardı. elif dışında kimseyle tanışamamıştı ve dışlandığını hissediyordu. Ada nispeten güzel ve bakımlı bi kızdı ve amerikadan geldiği için okuldaki kızlar onu hep kıskanç ve yargılar gözlerle süzüyordu bir tek elif ona sıcak davranmıştı. Çıkışta birbirlerinin numaralarını aldılar ve dağıldılar. Yarım saat okulun önünde beklemiş bütün okul dağılmıiştı ama annesi ne geldi nede aradı. En son dayanamayıp aradı annesini ve tanımadığı bi kadın açtı telefonunu. Kendisini hemşire olarak tanıtan kadın annesinin trafik kazası geçirdiğini ve hastanede olduğunu söyledi ve hastanenin adresini verdi.
Başından aşağı kaynar sular dökülen ada gözyaşlarına hakim olamadı hayır diye haykırmak geliyordu içinden ama sesi çıkmıyordu boğazı düğümlenmişti sanki nasıl olur diye düşündü olamaz olamaz.Bacaklarının bağı çözüldü ve hakim olamadı kendisine ve yığılırcasına yere çöküp ağlamaya başladı. Tam o an zınk diye bir araba durdu önünden kafasını kaldırdığında sabah gördüğü lüks spor araba olduğunu farketti camı açıldı ve gizemli çocuğun suratı gözüktü. Sakin bir tonla konuştu çocuk
-iyi misin ?
-an.. annem hastane...
diyebilmişti sadece. Hemen yan koltuğun kapsını açtı çocuk atla dedi hangi hastane.



*****


Akşam annesiyle birlikte döndüler eve. Annesi ama arabaları ilk günden harap olmuştu olsun dedi ada annesine sıkıca sarılarak ''sen iyisin ya gerisi önemsiz.'' Ayrıca hastanede annesinin beklerken bir çocukla tanışmıştı havadan sudan muhabbet ettikleri çocuğun adının mert olduğunu öğrenmişti. Yakışıklı olmasada karizmatik bi çocuktu mert adadan bir yaş büyüktü ve onun okulundaydı annesi hastanede çalıştığı için onu görmeye gelmiş ve adayı görünce okulda onu gördüğünü hatırlaıp yanına gelmişti mert. Çok iyi birine benziyordu ada onu çok sevmiş ve numarasını almıştı ayrıca annesiyle adayı evlerinede mert bırakmıştı.
Yorucu bir gün oldu diye düşündü ada yatağa uzanırken Onu hastaneye bırakırken bir kelime bile etmeyen giemli çocuğu düşündü. Arabayı ne kadarda hızlı kullanmıştı sanki adanın annesi için endişelenmiş gibiydi, merti ve elifi düşündü sonra ve yeni hayatının ilk gününü düşündü bu düşüncelerle yavaşça teslim etti kendini uykunun sessiz kollarına.



Buz MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin