51

1.2K 18 2
                                    

ÇARESİZ ADAM

Ne yapacağını bilemiyordu... Elindekileri bir bir yitirmişti. Kullanabilecegi işe yarar bir seyi bile kalmamişti. Sanirim hayata karsi agir yenilgilerine birini daha eklemisti. Bir ölü kadar çaresizdi. Zihni durmuş,düşünceleri bulanmisti. Dusunemiyordu artik. Kim bilir belkide düşünmek istemiyordu gercekleri. Adeta bir kaos ortaminda yasiyordu; hayfa ki kendisi farkinda degildi yaşamişliklarinin. Ipleri baskasinin elindeydi. Düşüncelerine hakim olamıyordu kurtulmak istiyordu bu kaos ortamından hiç bir dini düşünmeden günah işlemek istiyordu yaşadıklarını düşünerek geleceğe yelken açmaktan korkuyordu aslında , belki de yenilgilerin verdiği acizlik üzerindeydi belki de kalleşce arkasından saplanan bıçakdi mutluluk kelimesinden hiç bir harfi yaşayamamiş huzur kelimesini hiç tanıyamamışdi aslında ve gün gelecek kalbindeki karanlıkları silecek aklına ışık tutacakdi . Aşk ,mutluluk ,huzur , sevgi, saygı, merhamet kelimelerinin oluşturduğu cümle ile yeniden gözlerini açacaktı hayata.  Basarabilecek miydi acaba ? Bu kelimelerin oldugu bir hayata alisabilecek miydi ? Belkide hic dusunmedigi hayalini bile kurmaya cesaret edemedigi bir olayin icinde bulacakti kendini. Cok mutlu olma aliskanligi yoktu aslinda. Hep baskalarina muhtac bir hayat yasamisti. Bir kukla gibiydi baskalari onu yonetiyordu. Hic bir zaman kendi kalbini dinlememis kendi dusunceleriyle hareket etmemisti bundan dolayi özgüven denen şey onda yoktu./Biran düsundu sahi özgüven denen şeyde neydi? Bir insan hayatinda bir kelimeyi yasatmasa nerden bilebilirdi ne oldugunu. Bikmisti usanmisti. Yasadiklari artik hayatinda hic bir sey ifade etmiyordu. Üzuluyordu. Hemen hemen hergun oyleydi oyleydide artik siradan gunluk isleri kadar onemsizlesmisti bu hal. Yinede bilemiyordu kendini kendine onemli/ozel hissettirecek baskaca bir yol. Ve buldugu en cılız bahaneyle yalnızlığının yasini tutup acisindan tadiyordu en gürbüzünden aşkin. Tepeden tirnaga sil bastan asik olmak istiyordu. Tek cikar yolu buydu kötusu cikmazinda. Bıkmışti artık bu teoriden değişmeyen tek birşey vardı o da degismiyecegidi anlamıştı artık bunu anlatmaktan yorulmuyordu hiç bir zaman sadece anlaşılmamaktan yorulmuştu , vazgecmisti artık herşeyden kendini hayatın kollarına bırakmıştı . Bir çözüm olacağını düşünmüştü ama çözüm kavramı doğru sorunlar üzerindeydi yanlış sorunlar ve sorular sadece iptal edilirdi aslında . Bu satırları yazarken yüreğinin kırgınlığı belirtilmişdi içinde ve sadece susarak herşeyi anlatmak istiyordu.Ama basaramiyordu bas bas bagirmak istiyordu. Hayatin kotulugunu acimasizligini insanlarin dusuncesizligini hepsini Teker teker onlara bagirmak istiyordu. Her zaman oldugu gibi basaramiyordu kuklaydi sonucta. Her istedigini yapabilme gibi bir lüksü yoktu. Ama olmasini istiyordu kim istemezdi ki hayalini kurdugu hayati yasamayi... Bir arkadas cevresi bile yoktu dertlerini anlatacak bir insan tanesi bile yoktu. Dusuncelerini cansiz olan arkadasina (günlük) yaziyordu. Ondan bile bi cevap alamiyordu. Insanlarin oldugu ortama girdi mi herkes ona nefret edici bir bakis atiyordu ve o da nasibini aliyordu. Akli ermiyordu bir insan niye hic sevilmez? Yine kafasini soru isaretleriyle doldurmustu ve o sorulara bekleyen binlerce cevaplar ama bostu iste ise yarar bisey yoktu üzüldüğüyle kaliyordu...

                                                 Betül Oğuz(canım arkadaşım geçmiş doğum günün kutlu olsun benden bir gün küçük olan arkadaşım)

kitap kurdu #Wattys 2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin