'Nefret'-Bölüm11-

Start from the beginning
                                    

Markab'ın amcası, işin içine parayı koymuştu. Bu adamlar kiralık katildiler. Öyle kolay, kolay kaçıp bir yere yerleşecek tipler değillerdi. Öyleyse hala ülkedeydiler ama başka bir kimlikleri vardı.

Ama yüzleri belliydi. Nasıl bu kadar süre firar edebilmişlerdi?

Amacımız Markab'ın amcasıydı ama ispat için kanıt lazımdı ve o, bu konumda, itiraftan geçiyordu. Yakalanamayan iki adamın itirafından.

Dosyada adamların resimleri de yer alıyordu. Belki de sadece olmasını istediğimdendir ama bir şekilde tanıdık gelmişlerdi. Hatta pis turuncu sakallı adamı kesinlikle daha önce görmüştüm.

Oturduğum sandalyede biraz daha yayıldım ve resmi daha dikkatli inceledim, en ufak ayrıntısına kadar.

Adı yazılıydı ama benim için hiçbir anlam ifade etmiyordu. Çünkü Allah bilir kaç kez ismini değiştirmişti. Ben bu adamı nerden tanıyordum?

**

Kucağımda tuttuğum Markab'ın dosyasını Bulut'un bacaklarına bıraktım.

"Kızıl olan adam, çok tanıdık değil mi?" sanki fotoğrafı ona atmamışım gibi resmi eline alıp incelerken konuştu,

"Bence de ama kim?" yanına yaklaşıp fotoğrafa onunla birlikte bakmaya devam ettim.

"Adam seri katil Bulut, tanıdığımız kaç tane seri katil var ki?" 

"Çok yok," diye mırıldandı ve benim beynimde resmen bir ampul yandı.

"Sinan!" dedim resmi Bulut'un elinden çekip.

"Sinan Gündar bu Bulut! Hatırlasana, kendilerine 'Nu'diyen insanların düzenlediği bir partiye gitmiştik tecavüzcü bir pisliğiyakalamak için, orada konuşmuştuk bu adamla.

**

"Ne oldu? Bu haliniz ne?" üstleri başları darmadağınıktı.

"İnde pek hoş karşılanmadık ve şimdi adamlar onları aradığımızı biliyor."

Siktir.

"Nasıl yani Bulut? İçeriye mi giremediniz, daha mı kalabalıklardı?"

"Patronları oradaydı, içeriye bile giremedik." Bugün patronların mekan ziyareti günü falandı da bizim mi haberimiz yoktu?

"Ve şimdi geleceğimizi bildikleri için de adam yine kaçacak."  Markab konuya bodoslama dalmıştı. Sinirli görünüyordu ve aralarında en çok o hırpalanmış gibiydi.

"Hallederiz Markab, sakin ol."

"Ya annemle babamın katiliyle beni ayıran tek şey bir kapıydı Kronos ve ben o kapıdan içeriye giremedim. Nasıl oluyor da siz bu kadar kolay bulurken polisler onu 15 yıldır bulamıyorlar?"

Öfkelenmekte haklıydı ama hiçbir şey bitmemişti.

"Sen önce sakin ol ve o konuya hiç girme, kimi aradığınızı, neden girmek istediğinizi kapıdakilere söylediniz mi?"

"O kadar da toy değilim." Dedi Bulut.

"O zaman kimi aradığımızı bilmedikleri için kaçmayacak. Daha sonra tekrar gideriz, bulunacak Markab. 15 yıl bekledin, bir hafta daha bekleyebilirsin değil mi?" elimden geldiğince onlara yardım etmeye çalışıyordum. Sırf bana yardım etsinler, Kedi'yi bulabileyim diye başkalarının intikamlarını alıyor, düşman ediniyordum. Bu saygı kazandırması gereken bir şeydi.

Sokakların NabzıWhere stories live. Discover now